Kadın doğum polikliniklerine başvuruların büyük bir çoğunluğunu bu dönemde ortaya çıkan adet düzensizlikleri oluşturmaktadır. Pandemi dönemi ile birlikte yasadığımız belirsizlik ve stres, kortizol seviyelerimizi yükseltmekte ve hormonal düzensizliklere yol açmaktadır. Düzensizlikler görülmesi durumunda kendimizi yakın takip etmeli, devam etmesi halinde mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalıyız. Muayenemizin ardından herhangi bir patolojiye rastlanmazsa stres yönetiminin asıl tedavi olduğunu unutmamalıyız.
Strese bağlı olarak böbrek üstü bezi ve tiroit hormonlarımızda da değişiklik görebilmekteyiz. Özellikle uyku döneminin dengelenmesi hormonal düzensizlikler üzerine çok etkili olmaktadır. İhtiyaç halinde hekimimize danışarak alacağımız melatonin ve uygun formda magnezyum uykuya geçişimizi rahatlatacak, benzer şekilde akşam yemeğinden sonra katkısız vişne suyu tüketimi de uykuya geçişimizi kolaylaştıracaktır. Bu dönemdeki stres kontrolünü sağlamak için belli aralıklar ile yapacağımız yoga ve nefes egzersizlerimizi kendimize uygun aromaterapi koklamalar ile desteklediğimizde kısa sürede stres kontrolüne bağlı adet düzenimizin normale döndüğünü görmekteyiz. Unutmamalıyız ki vücudumuz bir bütün olarak tepki vermektedir.
Lazer epilasyonun üreme üzerinde etkisi var mı?
Lazer epilasyonun biline gösterilmiş olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Epilasyon yüzeyel cilt dokularını etkilemekte derin doku ve organlarda etkisi olmamaktadır. Epilasyon gebelik planlanan ve gebelik döneminde yine de önerilmemektedir. Gebelik öncesi dönemde yaptırılan lazer epilasyonun herhangi bir yan etkisi görülmemektedir.
Lazer ile biten tüylenme doğum sonrası yeniden başlar mı?
Lazer epilasyon sonrası tüm tüylerden kurtulmak mümkündür. İşlem sonrası dönemde tüylenmeye sebep olan ve var olan ince kıl köklerini uyaran hormonlarda görülen yükselmeler nedeni ile yeniden yeni kıl köklerinde gelişme ve kararmaya bağlı olarak tekrar tüylenme görülebilir. Bu nedenle lazer epilasyondan daha kısa sürede ve etkili sonuç almak için öncesinde veya eş zamanlı mutlaka kadın hastalıkları ve doğum uzmanına giderek varsa hormonal düzensizliğimiz için medikal tedavimize başlamalıyız.
Hamilelik döneminde lazer epilasyon yapılabilir mi?
Hamilelik döneminde lazer epilasyon yaptırılabilir ancak bu dönem ile ilgili çok fazla çalışma olmadığı için yine de bu dönemde yaptırılması önerilmemektedir. Bu dönemde yapılan epilasyon hormonal değişimlere bağlı ciltte kalıcı değişikliklere (lekelenme) sebep olabilmektedir.
Lazer epilasyon süt kanallarını etkiler mi?
Peki biz kadınlar zerdaçalı tüketirken özellikle tüketirken nelere dikkat etmeliyiz? İşte öneriler…
Her şeyden önemlisi öncelikle tükettiğimiz zerdeçalın gerçek olduğundan emin olmalıyız. Pek çok yerde satılan zerdeçalın başka bitki köklerinden imal edildiği ve içine boyar maddeler katıldığı bilinmektedir. Fayda sağlamak planlanırken zarar görebiliriz.
Öncelikle kozmetik olarak başlayacak olursak güneşli bir mevsimde tüketiyorsak mutlaka güneş koruyucu kullanmalıyız. Aynı zamanda cildimize sürüp güneşe çıkmamalıyız. Ciddi lekelenmeye neden olabilir.
Kadın sağlığında endometriozis alanında yapılmış pek çok çalışma bulunmaktadır, yapılan çalışmalarda hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı ve bazı vakalarda küçülme sağladığı anlaşılmıştır. Benzer şekilde erken dönem kanser hastalarının ya da kansere dönüşebilecek hücreleri bulunan kişilerin doktorlarına danışarak uygun dönem ve dozda kullanması fayda sağlamaktadır.
Ciddi tekrarlayan enfeksiyon yaşayan kadınlarda da kullanımı immun sistem üzerine olan olumlu etkisi sayesinde enfeksiyonların tekrarını azaltır ve tedavilerden maksimum fayda alınmasını sağlar.
Ancak unutulmamalıdır ki kullanım şekli çok önemlidir özellikle baharat olarak kullandığımız zerdeçaldan maksimum fayda sağlamak için mümkünse karabiber ve sağlıklı bir yağ ile karıştırarak tüketmeliyiz.
Bu baharatın ilaç olarak kullanıldığı ve diğer kullandığı ilaçlar ile etkileşebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle özellikle uzun süreli kullanımda mutlaka hekiminize danışarak tüketmelisiniz.
Mide koruyucu ilaç kullananlarda, doğum kontrol hapı ve diğer hormonal ilaç kullanan bireylerde, alkol tüketimi fazla olanlarda eksikliği daha sık görülmektedir. Ancak normal şartlar altında bile yeterli düzeyde besinlerden alınmadığında detoksifikasyon sürecindeki enzimler yoğun kullanılmasına bağlı olarak hızla eksikliği görülebilmektedir.
Çinko özellikle deniz ürünlerinde, hayvansal gıdalarda, koyu yeşil yapraklı sebzelerde ve kuruyemişlerde yüksek oranda bulunmaktadır. Ancak kuruyemişlerdeki çinkoyu fitalat‘ını uzaklaştırdıktan sonra tüketmek emilimini arttırmaktadır.
Eksikliğinde ise özellikle kısırlık, cinsel isteksizlik, kronik yorgunluk görülebilir. Şu an günümüzde ayrıca önemi olan bağışıklığın desteklenmesi için çok gerekli. Sağlıklı sinir sistemi bağışıklık sistem için dönemsel olarak doğru formda çinko takviyesi alınmalı ve çinkodan zengin gıdalar özellikle üreme çağında daha sık tüketilmelidir.
Kadınlar için özellikle dengeli hormon düzeyi ve yumurta gelişimi için çinko önemli bir mineraldir. Eksikliğinde östrojen yıkımında görülen meme hastalıkları, adet düzensizlikleri, polikistik over sendromu ve çikolata kisti hastalığı görülme sıklığı artabilmektedir.
Mutlaka hekiminize danışarak serum düzeyinize baktırarak belli aralıklarla uygun formda takviyenizi alın. Özellikle günümüzde hem bağışıklığınızı desteklemek için hem de üreme sağlığınız için çinkodan zengin besinlerle beslenmeyi ihmal etmeyin.
Özellikle kadın hastalıkları ve doğum pratiğinde hastalar adet döneminde sıklaşan migren atakları, adet sancıları, adet öncesi görülen yoğun ödem, depresyon bulguları ile başvurmaktadır. Benzer şekilde adet döneminde yoğunlaşan cilt bulguları da histamin intoleransı bulguları arasındadır.
Histamin intoleransına neden olan veya vücuttan salınımını arttıran yiyecekler ile bu maddeyi yıkan enzimi yavaşlatan gıdalara belli süre ile ara verilmesi ve bağırsak bütünlüğünün sağlanması ile kısa sürede sonuç alınmaktadır.
En bilinen histamin tetikleyiciler; Özellikle eski peynirler (Keçi peyniri dahil), alkol, mayalı tüm gıdalar, mayalı ekmek, turşu, sirke, kombu çayı, domates, patlıcan, limon, işlenmiş etler, süt ürünlerinin tamamı, çikolata, kaju, ceviz ve yer fıstığıdır.
Tüm çay türlerinde bu maddeyi yıkan enzimi yavaşlatmakta ve geçici histamin intoleransına neden olmaktadır.
Eğer yukarıda bahsedilen bulgular sizde mevcut ise hekiminiz ile size uyan bir beslenme takvimi yaparak histamin intoleransınızı düzelttiğinizde, pek çok hastanın tarifi ile kendinizi hafiflemiş hissedeceksiniz.
Eliminasyon sürecine başladığınızda 2 ila 4 hafta arasında çok net sonuçlar almaya başladığınızı göreceksiniz.
Unutmayın ki, bazen farkında olmadan şifa amaçlı yediğiniz ürünler adet dönemi sorunlarınızın ana sebebi olabilir.
Son dönemde hepimiz ‘hayıt’ latince adı ile Vitex Agnus Castus’u çok duymaya başladık. Adı boşuna ‘kadın otu’ olarak anılmayan hayıt, ülkemizde geniş bir alanda yetişen mine çiçeği familyasından bir bitkidir. Antik yunandan beri kadın sağlığında kullanılmaktadır. Mısırda eski dönemlerden günümüze kadar ‘zapt edilemez rahim enerjisini’ düzeltici etkisi ile hala yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu bitki pek çok etkisi olmakla birlikte özellikle hormonal düzensizliklere bağlı görülen gerginliklerde işe yarar.
-Adet öncesi sendromunda
-Menopoz öncesi ve menopoz dönemi terlemeleri ve ruhsal sıkıntılara karşı
-Adet sancısı tedavisine ek olarak
-Adet düzensizliklerinde
- Adet dönemi öncesi vücutta oluşan ödemin önlenmesinde
- Kemik erimesini önlemek için sık olarak kullanılmaktadır.
Hayıt tohum olarak kullanılabileceği gibi etken maddesini içeren kapsüllerde veya yine doktor kontrolünde tentür formunda uygun dozajda doktor tavsiyesine uygun olarak belli dönemsel şekillerde kullanılabilir. Etkisi 10 ila 6 ay arasında ortaya çıktığı unutulmamalıdır.
Rahim içi araç pek çok kadın açısından takibi ve kullanımı kolay olduğu için tercih edilmektedir. Bilinen klasik bakırlı rahim içi araç, kişinin herhangi bir bakır alerjisi yoksa ve aktif enfeksiyon söz konusu değilse doktorunuza danışarak rahatlıkla taktırabilirsiniz. Özellikle doğum sonrası 40. günün sonunda spiral taktırılabilir. Çoğu zaman sadece lokal anestezi madde uygulayarak kolaylıkla takılabilmektedir. Çok kısa bir işlem olup kolaylıkla uygulanmaktadır.
Kullanımı esnasında hijyene dikkat edilmelidir. Aksi taktirde enfeksiyon oranı artabilmektedir. Enfeksiyon fark edildiği anda kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışarak uygun tedaviye başlanmalıdır. Bazı kişilerde kullanım esnasında kanama miktarı artabilmekte ve hormonlu spiral ya da doğum kontrol hapı kullanımı daha uygun olabilmektedir. Rahimin yapısına veya şekline bağlı olarak yerleştirilen spiraller kendiliğinden düşebilmektedir. Bu hasta grubu için de diğer yöntemler daha uygun olmaktadır.
Uygun hasta grubuna uygulandığında spiral kullanımı rahat ve güven verici bir doğum kontrol yöntemidir. Her doğum kontrol yönteminde olduğu gibi düşük oranda gebelik riski taşımaktadır. Çoğu zaman yerinden kaymış olan spiraller gebeliğe neden olduğu için belli aralıklarla kadın hastalıkları ve doğum uzmanına kontrolü yaptırılmalıdır. İstenmeyen gebelikleri önlemek ve kürtajların önüne geçmek için rahim içi araçlar hekime danışılarak kullanılmalıdır.
Özellikle HPV (Human Papilloma virus) taraması sonucu pozitif gelen hastalar mutlaka takibe girmelidir. Uzman hekimin önerisi doğrultusunda kontrollere gelmeli gerekli ise ile müdahale yapılmalıdır. Bu virüsün bazı tipleri genital siğillere sebep olurken; bazı tipleri ise rahim ağzı kanserine yol açabilmektedir.
Her iki tip içinde bağışıklık sisteminin yüksek olması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirecek ek destekler önemsemeli, sigara kullanımı varsa mutlaka bırakılmalıdır. Virusun bazı tipleri bağışıklık sistemi kuvvetli bireylerde kendiliğinden gerileyip kaybolabilmektedir.
Genç kızlara ilk cinsel birliktelik öncesi mümkünse en az 1 doz aşı yapılmalıdır. Özellikle; cinsel ilişki ile geçtiği bilinen ve az da olsa ortak kullanım alanlarından geçişi gösterilen bu virüse karşı aşı yapılması büyük önem taşımaktadır.
Ortak kullanım alanlarında mümkünse gerekli hijyenik şartların sağlandığından emin olunmalıdır. Genital siğillere sebep olan tipinde siğiller; cerrahi veya medikal bazı kremler kullanılarak yok edilebilmektedir. Ancak virüs halen hasta tarafından taşıyıcılık gösterdiğinden sıklıkla tekrar etmektedir. Partner arasında bulaşıcılığa neden olabilmektedir. O yüzden 2 yılda bir kez yapılacak olan jinekolojik muayene sonrası smear testi biz kadınlar için büyük önem taşımaktadır. Yıllık rutin kadın doğum muayenelerimizi ve olası şüpheli cinsel ilişki sonrası kontrollerimizi ihmal etmemeliyiz.
Özellikle HPV (Human Papilloma virus) taraması sonucu pozitif gelen hastalar mutlaka takibe girmelidir. Uzman hekimin önerisi doğrultusunda kontrollere gelmeli gerekli ise ile müdahale yapılmalıdır. Bu virüsün bazı tipleri genital siğillere sebep olurken; bazı tipleri ise rahim ağzı kanserine yol açabilmektedir.
Her iki tip içinde bağışıklık sisteminin yüksek olması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirecek ek destekler önemsemeli, sigara kullanımı varsa mutlaka bırakılmalıdır. Virusun bazı tipleri bağışıklık sistemi kuvvetli bireylerde kendiliğinden gerileyip kaybolabilmektedir.
Genç kızlara ilk cinsel birliktelik öncesi mümkünse en az 1 doz aşı yapılmalıdır. Özellikle; cinsel ilişki ile geçtiği bilinen ve az da olsa ortak kullanım alanlarından geçişi gösterilen bu virüse karşı aşı yapılması büyük önem taşımaktadır.
Ortak kullanım alanlarında mümkünse gerekli hijyenik şartların sağlandığından emin olunmalıdır. Genital siğillere sebep olan tipinde siğiller; cerrahi veya medikal bazı kremler kullanılarak yok edilebilmektedir. Ancak virüs halen hasta tarafından taşıyıcılık gösterdiğinden sıklıkla tekrar etmektedir. Partner arasında bulaşıcılığa neden olabilmektedir. O yüzden 2 yılda bir kez yapılacak olan jinekolojik muayene sonrası smear testi biz kadınlar için büyük önem taşımaktadır. Yıllık rutin kadın doğum muayenelerimizi ve olası şüpheli cinsel ilişki sonrası kontrollerimizi ihmal etmemeliyiz.
