Sağlıksız uyku sağlıksız kalp

Uyku uzmanı Dr. Matthew Walker, uykusuzluğun kalp sağlığını da derinden etkilediğinin altını ısrarla çiziyor ve bu önemli görüşünü tek bir cümleyle özetliyor: “SAĞLIKSIZ UYKU, SAĞLIKSIZ KALP!”

Haberin Devamı

Dr. Walker’a göre, bu bilgi bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Mesela “2011 yılında yapılan, 8 farklı ülkede, farklı yaş ve etnik kökenden yarım milyondan fazla erkek ve kadının incelendiği” büyük bir çalışmada da bu bilgi net ve açık olarak doğrulanmış durumda. O çalışmada “giderek kısalan uyku süresinin 7 ila 25 yıl içerisinde KORONER KALP HASTALIĞINA YAKALANMA” ve/veya “KORONER KALP HASTALIĞINDAN ÖLME” riskinde yüzde 45 gibi muazzam bir artışla bağlantılı bulunmuş.

Japonya’da yapılan, 4 binden fazla erkek işçinin izlendiği, 14 yılı aşkın bir başka çalışmada ise, “6 saat veya daha az uyuyanların kalp krizi geçirme riskinin 6 saatten fazla uyuyanlara göre yüzde 400 ila 500 oranında daha yüksek olduğu” net ve açık olarak gösterilmiş.

Özeti şudur: Uykusuzluk tek başına bile bağımsız bir “kalp risk faktörü” gibi kabul edilebilir. “Peki, neden?” diyorsanız yandaki kutuya geçebilirsiniz.

ÖNEMLİ BİLGİ
UYKUSUZLUK KALBİ NASIL VE NEDEN KRİZE SOKAR

1. Kan basıncını yükselttiği için...

2. Kalp hızını arttırdığı için...

3. Sempatik aktiviteyi çoğalttığı için...

Sağlıksız uyku sağlıksız kalp


4. Kortizol üretimini yükselttiği için...

5. Büyüme hormonu üretimini azalttığı için...

6. Kan şekeri kontrolüne darbe vurduğu için...

7. Kronobiyolojiyi bozduğu için...

BİR TAVSİYE
MAGNEZYUMA YER AÇIN

MAGNEZYUM, bugüne kadar hep kalsiyumun gölgesinde kaldı. Oysa o “marifetleri saymakla bitmeyecek kadar çok“, önemli mi önemli bir sağlık destekçisi. Her şeyden önce, neredeyse 200’den fazla enzimimiz işini yapabilmek için magnezyuma bağımlı. Diğer taraftan “kanserden korunma ya da bellek kaybını önleme ve daha pek çok sürecin ana belirleyicisi olan metilasyon sistemi” ya da bedenimizi zehirlerden arındıran “faz-2 karaciğer detoks süreci” söz konusu olduğunda da vücudumuz magnezyumsuz yapamıyor. Kısacası sinir sistemimizin bütünlüğü, kalp damar sistemimizin sağlamlığı ve güçlü bağışıklık için de magnezyuma ihtiyacımız var. Magnezyum şimdilerde pek moda olan glutatyonun fonksiyonları için de vazgeçilmez bir mineral. Kısacası hücre, doku ve organlarımızın hemen her yerinde şu ya da bu nedenle magnezyuma ihtiyacımız var. Kısacası o kelimenin tam anlamıyla “ANAHTAR BİR MİNERAL”. İşte bu nedenle sağlığını düşünen herkesin magnezyum kazanması ve magnezyumu izlemesi gerekiyor.

Haberin Devamı

KESİP SAKLAYIN
MAGNEZYUMUN 10 FAYDASI

1. El ve ayaklardaki uyuşma, yanma ve karıncalanmalar.

2. Ayak krampları/rahatsız ayak sorunu.

3. Fibromiyalji ağrıları.

4. Uyku bozuklukları.

5. Migren baş ağrıları.

6. Kronik kabızlık problemi.

7. Ruhsal gerginlik ve çökkünlük halleri.

8. Kemik erimesi sorunu veya problemi.

9. Farklı kalp ve damar sorunları.

10. Bellek problemleri.

İYİ BİLGİ
KARACİĞER LAVABONUZ AÇIK MI

ŞU veya bu nedenle bedenimize giren “TOKSİNLER” ve “METABOLİK ARTIKLAR”dan kurtulmamızı sağlayan “2 ÖZEL LAVABO”muz var: BÖBREKLERİMİZ ve KARACİĞERİMİZ. İkisi de önemli mi önemli. Ama karaciğerin tek organ olduğu için biraz daha ihtimama, dikkate ve daha yakın bir takibe muhtaç olduğu kesin. Karaciğer lavabomuzun tıkanıp tıkanmadığını anlamanın en kolay, ucuz ve güvenli yollarından biri ise GGT enziminini kan analizleriyle izlemek.

Sağlıksız uyku sağlıksız kalp

Haberin Devamı

HAFTANIN ÖNERİSİ
GGT’NİZİ İZLEYİN

GGT enzimi analizleri -bilinenin aksine- sadece sıradan bir karaciğer fonksiyonu izleme aracı değil. Bu enzim FAZ-2 DETOKS SİSTEMİNİN de en önemli belirleyicilerinden biri. Zira bu detoks sisteminin orkestra şefi olarak görev yapan GLUTATYON ÜRETİMİ için karaciğere GGT enzimi de lazım. Kan analizlerinde saptanan artmış GGT(Gamma Glutamin Transferaz) değerleri ise, karaciğerin glutatyon ihtiyacının arttığını ve bu organın bedenimizi toksinlerden temizleme açısından sıkıntı içinde olduğunu gösteren çok önemli bir biyolojik işarettir. Eğer “Bedenimde toksin birikimi var mı ve bu birikim artmaya da devam ediyor mu ve sağlığımız bozacak mı?” gibi sorulara yanıt arıyorsanız GGT’nizi yakından izleyin. Prensip olarak da onu mümkünse “30’un altında” tutmaya gayret edin. Eğer laboratuvar raporunuzdaki GGT rakamı 40’ı geçiyorsa da bence hiç beklemeden “acil durum” ilan edin.

Yazarın Tüm Yazıları