Şezlong havadisleri

Merkezinde Alaçatı’nın olduğu şezlong havadislerine devam: Hikayesi Floransa’ya dek uzanan yeni Alaçatı restoranı, DJ Mahmut Orhan’lı çılgın plaj partileri, gün doğarken terk edilen plaj kulübü, gözlerden uzak o kahvaltıcı ve sokak lezzetleriyle meşhur o mekan...

Haberin Devamı

FLORANSA’YLA GÖBEK BAĞI VAR

Floransa’da başlayan bir aşk hikayesi.
Başroldeki erkek İtalyan, Giulio Saetta. Kadın ise Türk, Burcu Kıratlı.
Giulio’nun Floransa’da bir restoranı var: Tabarin.
Burcu ise finans işinde. Bir gün Burcu’nun annesi diyor ki, “Alaçatı’da devraldığım otelle ilgilenemiyorum, sen bir şey yapar mısın?”
Böylece işi gücü bırakıp paldır küldür kendini Alaçatı’da buluyor Burcu.
“Tamam” diyor, “Bu işi yaparım, ama buraya şahane bir restoran kondurmam lazım”. Bu noktada sevgilisi Giulio devreye giriyor ve iki sevgili Tabarin’in şefi Roberto Galli’ye diyorlar ki:
“Alaçatı’da restoran açıyoruz, üç ay orada yaşayacağız, bizimle olur musun?”
Kabul ediyor Galli. Ve daha önce hiç Alaçatı deneyimleri olmayan bu üçlü Limonaia’yı yaratıyorlar kısa sürede. Henüz üç-dört günlük çiçeği burnundaki Limonaia’nın yemekleri -eğer bu çizgide devam ederse- Alaçatı’nın gastronomi dünyasına önemli katkıları olacak türden.
Çünkü bölgenin yerel malzemelerini kullanarak yarı Alaçatılı yarı Floransalı bir mutfak yaratmış Galli. Gayet kendine özgü ve ikinci kez denenmeyi hak ediyor.

GÖZLERDEN UZAK KAHVALTICI

Kahvaltı bizim için önemli ritüellerden biri. Özellikle tatil sırasında sabahları kahvaltıya daha çok abanıyoruz.
Sırf kahvaltı için “Şuralara gitmeli” listesi yapan bile var.
Alaçatı’da çok konuşulan kahvaltıcılardan biri de Tarla. Öyle köy içinde filan değil. Ovacık yolu üzerinde, koca bir bahçenin içinde.
İzmirli genç bir çift açmış burayı: Lara ile Vito.
İşlerinden sıkılmışlar ve şehirden kaçıp açtıkları Tarla, başlarda iki-üç masalık bir yerken bir anda büyüyüp “gizli popüler” mekanlardan oluvermiş.
Tarla’nın kahvaltısında en çok dikkatimi çeken ekşi mayalı ekmek üzerine humuslu, pastırmalı, yumurta oldu. Sabah sabah biraz ağır, ama leziz mi leziz.
Kahvaltıcı bünyelerin aklında olsun.

SABAH TERK EDİLEN PLAJ KULÜBÜ

Çeşme plajlarına takılan gençlerin durumu şu:
Akşamüstü önce bir plaj partisinde coş.
Favoriler belli: Madeo ya da Before Sunset.
DJ Mahmut Orhan’ın çaldığı bir Madeo partisine denk geldim mesela.
Mahmut Orhan kendisi de çılgın eğleniyordu çalarken.
DJ kabini önünde ıslak, tuzlu saçlarını bir o yana bir bu yana savurarak dans eden genç kızlar da bir tür modern ayin yapar gibiydiler...
Neyse, 22.00 gibi plaj partisinden ayrıldın. Peki olay bitti mi sanıyorsun?
Tabii ki hayır! Artık nerede kalıyorsan gidip üstünü değiştiriyor ve saatler 01.30’u gösterirken yeniden dışarı çıkıyorsun. Olay bu.
Gece yarısı mekanları da her telden:
Dusk, Single Fin, Tracx, Tren, Öküz. Özellikle Dusk’ta gün doğumuna kadar kalmak, daha doğrusu kalmayı başarabilmek, en trend hallenmelerden biri. Maksat, gün doğar doğmaz kendini denize atmak. Güzel bir kafa yani.

ROCK ÇALMAYA HAZIRLANAN PLAJ BARI

Çiftlikköy’deki Fly Inn tıpkı yanı başındaki Fun Beach gibi dev bir plaj.
Her köşesinde ayrı bir mekan var, bak bak bitmiyor.
Bu sezonun yenisi/başköşesi ise Dirty Hands olmuş.
Akatlar’daki sokak lezzetleri dükkanı ve barının Fly Inn versiyonu şimdilik sessiz sakin. Sadece yemekler başrolde. Misal: Morel burger’i şiddetli tavsiye. Dirty Hands’çiler yakında gürültü yapmaya da hazırlanıyormuş ama. Fly Inn’ın arka noktalarından birinde bolca rock çalan plaj partileriyle...

Popüler Mekan Top 5

ALAÇATI

Haberin Devamı

1. Yek
2. Madeo/Dusk
3. Cin by Göz
4. Momo
5. Limonaia

BODRUM

Haberin Devamı

1. Fenix
2. Xuma
3. Hazine
4. 29 Food Bar
5. Maça Kızı

İSTANBUL

1. Klein Garten
2. Teras Emirgan/Gizli Kalsın
3. Lucca
4. L’assiette
5. La Petite Maison

 

 

Yazarın Tüm Yazıları