Kandil’de yazılan siyaset tiyatrosu

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşlarından Mustafa Karasu’nun pazartesi günü sosyal medyaya yansıyan “CHP baktı ki eğer savaş tezkeresine oy verirse iktidar olma iddiasını sürdüremez. Biz iyimser yaklaşarak böyle düşünüyoruz. Böyle düşünüyorlarsa doğrudur. Hayırlı bir iş yapmıştır” açıklaması, Millet İttifakı’nın ortağı CHP ve İYİ Parti genel başkanlarını altüst etti.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu ve Akşener aynı gün içinde terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP gerçeğini bir kez daha keşfettiler!

Bunu sözlerine de yansıttılar; geçen hafta, PKK ve DEAŞ ile sınır ötesi mücadele için çıkartılan tezkereye HDP ile birlikte “Hayır” oyu kullanan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Terörle mücadeleyi bunların yaptığı gibi yapmayacağız. Söz veriyorum; o Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem Kılıçdaroğlu demesinler” dedi.

Siirt’te, HDP’li bir densizin, “Burası Kürdistan” sözüne hak ettiği cevabı veremeyen Meral Akşener de bu açığı, “Siirt’te... bir HDP çalışanı, ziyaret ettiğimiz bir esnafa gelip ‘Burası Kürdistan’ dedi. Nasıl olur da ‘Burası Kürdistan’ dermiş. Neye şaşırıyorsunuz? Bu kişi bir HDP çalışanı. Biz aylardır ne diyoruz? ‘HDP’yi PKK’yı yanında konumlandırıyoruz’ sözleriyle kapattı.

Haberin Devamı

PKK, ÇARESİZLİKLERİNİN FARKINDA

Ama ortada bir gerçek var; 2023 seçimlerine giderken, kendilerini PKK güdümündeki HDP’nin oylarına muhtaç hissediyorlar. Onun için CHP, HDP ile ortak hareket ediyor, Akşener, Siirt’te o densiz HDP’linin yüzüne söylemesi gereken sözleri TBMM’de grup konuşmasında yapıyor.

HDP de, onun politikasına yön veren PKK’da Millet İttifakı’nın çaresizliğinin farkında.

Nitekim bu durum PKK’nın, HDP’ye eylül ayı sonunda gönderdiği “talimata” da aynen yansımış durumda. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 10 Ekim günü, PKK’nın 15 gün önce HDP’ye gönderdiği talimatlardan söz etmişti. Güvenlik ve istihbarat birimleri tarafından ele geçirilen talimatın içeriğine bir iki yazımda değinmiştim. PKK talimatında şunlar yazıyordu:

“CHP, İYİ Parti gibi partiler demokrasi ittifakı, faşizme karşı mücadele etme ittifakına gelmezler. HDP’yle açık ilişkiye de girmezler.

Fakat HDP’nin seçimler açısından onlar için çok önemli olduğunu biliyorlar. HDP olmadan seçimleri kazanamayacaklarını, AKP ve MHP’den kurtulamayacaklarını biliyorlar. HDP bu partilere ‘Bize doğru yaklaşırsanız biz de yerel seçimlerdeki gibi yaklaşabiliriz, aksi takdirde kaybedersiniz’ biçiminde hem umut vermeli hem de ‘Böyle bir politika yürütmemiz için bizleri cesaretlendirecek yaklaşım göstermelisiniz’ demelidir.

Haberin Devamı

Yani karşılıksız bir yaklaşım göstermelerinin böyle bir tutumu ortaya koymayı zorlaştıracağı biçiminde uygun uyarılar olabilir. ‘Tabanımızın sizlerden böyle bir beklentisi var’, mesajını vermeliler. HDP yürüteceği siyasetiyle bunları kendine muhtaç hale getirebilir ve bunlardan yararlanabilir...

Öyle bir siyaset izlenirse seçimler gündeme geldiğinde seçim bloğuna gelebilirler. Fakat şimdiden seçim bloğunu telaffuz etmemek gerekiyor. Edilirse çok erkendir, HDP hemen buna yatar, halkta da gevşeme gelişir, bu da mücadelemizi oldukça olumsuz etkiler. AKP ve MHP bundan yararlanarak politikalarını daha fazla yürütür ve bu tehlikeli olur.”

ALTI PARTİ VAR, ‘MEŞRU’ DEDİKLERİ HDP YOK

Haberin Devamı

Nitekim PKK’nın HDP’ye gönderdiği talimatta olduğu gibi, CHP ve İYİ Parti, HDP ile açık ilişkiye girmekten kaçınıyor. Bunun somut göstergelerinden birisi, altı muhalefet partisinin tamamladığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasına HDP’nin alınmamış olması.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi TBMM çatısı altında bir araya gelip taslağı tamamlarken, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in “meşru” dediği ve TBMM’deki üçüncü parti olan HDP, çalışmalara davet dahi edilmedi. Ne altı parti ne de HDP bunu mesele dahi etmedi. Çünkü senaryo Kandil’de teröristlerin yazdığı gibi ilerliyor.

PKK: BİRİNCİ TURA KENDİ ADAYIMIZLA GİRECEĞİZ

Haberin Devamı

BU senaryonun başka boyutları da var; cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ve seçim sürecinde nasıl davranılacağı da PKK’nın HDP’ye gönderdiği talimatta açıkça yazıyor.

PKK, HDP’ye 2023 seçimlerinde birinci tura kendi adayıyla katılması, ikinci tur adayı için de şartların belirlenmesi konusunda şu talimatları veriyor:

“Türkiye’deki seçimler konusunda, faşist hükümet fırsat kollamaktadır. Yeniden kazanmak için hem yeni ittifak arayışları içerisindedir hem de taban çalışması geliştirme çabasındadır. Normal bir erken seçim koşulunda tek başına kazanamayacağını iyi biliyor. O yüzden erken seçime razı olmuyor ama muhalefeti gafil avlayabileceği bir anda, beklenmeyen bir baskın seçim yapma ihtimali vardır. Bu yüzden kuzey örgütü (HDP) olası bir baskın seçime her bakımdan hazır olmalıdır. Onun dışında bir de cumhurbaşkanı adaylığı için bir hazırlık olmalıdır. Her hâlükârda birinci tura kendi adayımızla gireceğimiz için, düşünülmüş bir adayı şimdiden hazırlamak gerekir. Hazırlayacağımız adayın en az HDP kadar oy almasını hedeflemek gerekir.

Haberin Devamı

İkinci tur adayı için de ilke ve prensiplerimizi şimdiden oluşturmamız iyi olur.

Yine genel seçimlerde ittifak siyasetimiz ne olacak?

Resmi ittifak mı dayatacağız, yoksa 31 Mart’taki gibi dışardan destek vermekle mi yetineceğiz, yeni kurulan muhalefet partilerine yaklaşımımız ne olacak vb. konularda sizlerin de bir görüş ve hazırlığının olması süreç açısından önemli olmaktadır.”

Görüldüğü gibi konu son derece net; HDP, PKK’nın yazdığı senaryoya göre davranıyor, Millet İttifakı dışında tutulmasına hatta aşağılanmaya bile ses çıkarmıyor, işbirliğini örtülü yürütüyor. Millet İttifakı ortakları da tiyatroyu izleyen seyircilerin homurdanmaları karşısında ara sıra replik dışına çıksalar da, oyunu PKK’nın,HDP’ye yazdığı senaryoya uygun oynuyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları