Kimi şezlonglar çeneleri yorar

 EFENDİM bugün de farklı bir konuya bakalım, “çenemizi yoralım!” Nasıl mı? Hürriyet’te Cenker Tezel’in haberiydi. Bodrum Türkbükü’ndeki lüks bir otel, müşterilerine davet e-postası göndermiş. Salgın sonrası fiyatlarını güncelleyen otel seçenekler sunmuş. İlkinde iki kişi için plaj ücreti günlük bin, aylık 24 bin liraymış. (Oda ve yemek dışında.)

Haberin Devamı


2 BİN LİRALIK DA VAR
Bu pakette, “En çok 4 sandalye ya da 3 şezlong, gün içinde kişi başı ikişer plaj havlusu, iki kez sıcak-soğuk havlu servisi, meyve tabağı, yiyecek içecek harcamalarında yüzde 10 indirim” varmış. İkinci pakette ilk seçenektekilere ek olarak menüden günde bir kez bir başlangıç, bir taş fırın ya da ana yemek siparişi verilebilirmiş. Bunun ücreti de aylık 48 bin, günlük 2 bin liraymış.


BU RAKAMLAR NORMAL
Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu da konuyu şöyle değerlendirmiş:
“Bu rakamlar normal. Otel ‘Sana özel hizmet veriyorum, şezlonguna başka kimse oturmayacak’ diyor, loca veriyor. Otellerden kapasitesini yarı yarıya düşürmesi isteniyor. Bu da otellerin maliyetlerini ikiye katlıyor. Sonuçta bu ‘private’ hizmet, senden başka hiç kimse şezlonga elini sürmüyor, sırtını yaslamıyor. Türkiye bu noktada yerli turizmin dışında yabancı turizmde de böyle müşterileri hedeflemelidir.”

Haberin Devamı


LAHMACUN KONUŞULURDU
Bodrum, salgın sonrasındaki sezonda önce akın akın gelenlerle konuşuldu, sonra da bu ücret tarifesiyle. Geçmişte de, “Bir lahmacun 70 lira” haberleri yapılırdı. Oysa o zamanlar 15-20 liraya karın doyuracak esnaf lokantaları da vardı. Bu yaz da mutlaka ücretsiz, ya da çok düşük ücrete girilecek plajlar vardır. Özel işletilen plaj (beach) girişleri kişi başına kaç liradır bilemiyorum, ama 300-500 lira olabilirmiş. Haaa kimi de, “Serbest piyasa ekonomisi” diyor. Doğrudur, işletme fiyatını ilan eder, giden gider, kimi de yanına bile yaklaş(a)maz.


ÖNEMLİ BİR ANIMSATMA
Bütün mesele sanayicilerin, iş insanlarının, esnafın, çalışanların faaliyetini yürütme, işsiz kalmama, evini barkını geçindirme çarelerinin peşine düşüp destek arama çabaları sırasında bu plaj ücretlerinin gündeme gelmesi. Uzun süre kapalı kaldıktan sonra yeniden kapılarını açan birçok işletmenin fiyat politikası da merak konusu tabii ki. Neyse, ben haberi ve plaj ücretlerini yineledim, ola ki duyan olmamıştır diye. Ve de bir hizmet: Söz konusu otele gitmek isteyenlere anımsatayım. Çok cazip koşullu tatil kredi koşulları açıklandı. Belki yararlanmayı düşünenler olur.

Haberin Devamı


KEYİFLERİNE BAKSINLAR
Açık söyleyeyim, bu parayı verip o plajdan yararlanacakları elbette merak ediyorum. Ama, “İki kişi birleşip şezlonga girelim” gibi takılmalara boş verip keyiflerine baksınlar. Neyse başlarken söylediğim gibi “çene yordum.” O ünlü deyimi biraz değiştirip, “Kiminin şezlongu benim çenemi yordu” diyorum.


HERKESE SAĞLIKLI GÜNLER
Şaka bir yana... Tatil yapmayı kafaya koyanlara demem odur ki; Dileyen dilediği yerde, en lüks ya da halk plajında denize girebilsin, kendisine en uygun koşullarda tatil yapabilsin. (Tabii ki salgına karşı tüm önlemleri alarak, sağlık koşullarına dikkat ederek.) Herkese, bir yerlere gidenlere de, sakınarak gitmeyenlere de, iyi tatiller... Virüs belasından uzak sağlıklı günler...

Haberin Devamı


BİR ENDİŞE

Böyle normalleşme
bizi bozar mı acaba

Kimi şezlonglar çeneleri yorar


UZUN süre sonra ilk kez geçen hafta sonu sokağı çıkma kısıtlaması yoktu. Başta restoran, kafe gibi işyerlerinin sahipleri olmak üzere, çoğunluk sevindi. Sevindi sevinmesine de İzmir’de Cumartesi akşamı çeşitli yerlerdeki görüntüler endişe yarattı. Birinci Kordon’la sahil kesimi doldu taştı. Sosyal mesafe, maske gibi önlemlerin de pek dikkate alınmadığı gözlemlendi. (Dilerim çoğunluk evlerine gittiğinde hiç olmazsa ellerini gereği gibi yıkamıştır.) Üstelik Birinci Kordon, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı gibi ana caddelerde maske takmak zorunlu.

MASKE ZORUNLU DEĞİL Mİ
Pazar gününe gelince, ilk kez 65 yaş ve üstüyle 18-65 yaş arası birlikte sokaktaydı. Doğrusu Göztepe - Güzelyalı tarafında aşırı kalabalık yoktu. Çoğunluk maske takmıştı. Maske takmayan, bileğine dolayan, boynuna indiren de vardı tabii ki. Yineliyorum üstelik Mithatpaşa Caddesi ve Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda maske takmak zorunlu. Sonuç olarak hafta sonu özgürlüğünde olanak bulanlar piknik yerlerine, plajlara koştu. Kentte kalanlar da işin tadını çıkardı. Dilerim bu normalleşme bizi bozmaz, o kalabalıkların bedeli tatsız olmaz. Sağlık için kurallara dikkat edelim, ağır bedel ödemeyelim.


 

BİR GÜZEL HABER

Haberin Devamı

İzmir’in dergisi
20’nci yıla gidiyor

EYLÜL 2001’den bu yana her ay İzmirlilerin merakla beklediği kent kültürü dergisi İzmir Life, 20’nci yayın yılına doğru yol alıyor. Koronavirüs salgını yüzünden Nisan ve Mayıs sayılarını dijital olarak internet ortamında yayınlayan İzmir Life’ın haziran sayısı satış noktalarında yerini aldı.
ZENGİN İÇERİK
Bu sayıda dünyada 3 binin üzerinde akademisyenin imzaladığı, “Krizden Çıkış Manifestosu”, Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas’la yapılan söyleşi, “2021 Terra Madre Anatolia İzmir’e Yakışacak”, “Tarihte büyük salgınlar ve İzmir”, “Keşif: Oylat Mağarası”, “Anadolu’da Dövme Sanatı”, “Alternatif Medya” gibi konular yer alıyor.

Yazarın Tüm Yazıları