İklim Değişikliği ve Taraflar Konferansı

Çevre konusuyla ilgilenelim ya da ilgilenmeyelim aslında atmosferde doğal olarak bulunan sera gazının oranının artmasının ‘küresel ısınmaya’ neden olduğunu yaşayarak görmeye başladığımız bir dönemden geçiyoruz.

Haberin Devamı

Buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor, sel fırtına gibi doğa olayları artıyor, mevsimlerin döngüsü değişiyor. Enfeksiyon, bulaşıcı ve alerjik hastalıklar artıyor, su ve gıda kaynakları azalıyor. Afrika her geçen yıl daha da sıcak, daha da yaşanılmaz hale geliyor.
Yaşanacak sarsıntının boyutu büyük. Tam bir küresel felaketten söz ediyoruz. Yapılması gerekense karbon emisyonu yani doğada oluşan karbonun atmosfere salınmasını önlemek.
Bunun için de devletlerin elinde bir imkân var. İsterlerse 1994’de yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi temelinde taahhüt ettiklerini yerine getirip karbon ve diğer gazların salımını azaltabilirler.
Geçen yıl Glasgow’da verip Ukrayna krizi gerekçesiyle yerine getirmedikleri yükümlülüklerini yarın Şarm el -Şeyh’de başlayacak COP 27’de, yani Taraflar Konferansı’nda yerine getirmek için inisiyatif geliştirebilirler.
Ama devletlerin ne yaptığından bağımsız olarak bizim de bireyler olarak sorumlu davranmamız, karbon ayak izimizi ve metan gazı salımını azaltmak için çaba harcamamız şart.
Çoğumuz farkında olmasa da global ısınmaya neden olan gazların en az yüzde 25’inin metan kökenli olduğu, bu gazın salındığı ilk 20 yıl içinde sıcaklık artışı üstünde 80 kat daha fazla etkiye sahip olduğu biliniyor.
Sıcaklık artışının uzmanların ısrarla vurguladığı gibi 1.5 derecede tutamazsak dünya alıştığımız, bildiğimiz yer olmaktan çıkacak. Şehirler sular altında kalacak, ada devletleri yok olacak, orman yangınları ve seller önlenemez hale gelecek, kuraklık ve sıcaklık kitlesel göçlere, belki de savaşlara yol açacak...

Haberin Devamı

İklim Değişikliği ve Taraflar Konferansı

BİZE DÜŞEN

Ben dünyanın, ülkemizin, bizden sonraki kuşakların geleceğinin hepimizi ilgilendirdiğini, sorumluluğun devletler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları kadar bireylere de düştüğüne inanıyorum.
Başkaları ne yapıyor demeden elimizden gelenleri yapmamız, yaşam tarzlarımızı değiştirmemiz, daha az karbondioksit, daha az metan gazı üretilmesine katkıda bulunmamız gerekiyor.
Bunun özellikle büyük kentlerde yaşayan, teknolojinin, modern yaşamın tüm nimetlerinden yararlananlar için kolay olmadığının, tek başına tedbir almak neye yarar diyenler de olacağının farkındayım.
Ama emin olur yarar, yeter ki başlayalım. Nasıl mı derseniz, öncelikle kırmızı et tüketimini azaltarak ve yerel, mevsiminde iyi tarım uygulaması ya da organik kaynağını bildiğimiz ürünleri kullanarak... İthal ürün, plastik, sıcak su ve elektrik kullanımını azaltarak kısa mesafelerde yürüyüşe ve bisiklet kullanımına öncelik vererek, seyahatlere mümkün olduğunca çok toplu taşıma araçlarıyla çıkarak...

MUTFAĞIMIZ DÜNYAYA ÖRNEK OLMALI

Aslında bizler bu topraklarda on binlerce yıldır yaşayan sürdürülebilirlik ve sıfır atık prensipleri genlerine işlemiş kültürlerin, uygarlıkların mirasçısıyız.
Kuşaklar boyu içselleştirdiğimiz sıfır atığın yaşam şekli olduğunu aklımızdan çıkarmadan sorumluluklarımızı ertelemeden de yaşayabiliriz. Gerektiğinde yüzümüzü batıya dönelim ama arada özümüzü de unutmayalım...

Haberin Devamı

Kadınlar ne yapsa iyi yapar

Toplumsal cinsiyet eşitliği söz konusu olduğunda ne yazık ki dünyadaki duyarlı ülkelerden biri değiliz. Özel sektörden kamuya hangi alana bakacak olsak daha kat edilecek yolumuz var.
Bu nedenle de kadının güçlenmesine destek olacak, özellikle de tarım ve yeme-içme sektöründeki yurt içinden ve dışından olumlu örneklere önem veriyorum, paylaşmayı seviyorum.

İklim Değişikliği ve Taraflar Konferansı

Zeytin ve üzüm bereketi ve lezzeti kadar katma değeriyle de çok değerli Anadolu’da geçmişi binlerce yıl öncesine uzanan iki ürünü geleceğe taşıma misyonunu kadınlar başarıyla üstleniyor.
Antakya kökenli şef ve yazar Jale Balcı açtığı Antiochia ve Lokanta Farina’nın yanı sıra gastronomi kültürü konusunda gelişmeleri takip ederek birçok kitaba da imza attı.
Son çalışmalarından bir de Gıda Mühendisi Dr. Müge Nebioğlu ile birlikte hazırladıkları ‘Derin Köklerin Meyvesi Zeytinyağı’ kitabıydı. Nebioğlu aynı zamanda İtalya’da, dünyadaki sayılı tadım eğitimi veren okullardan biri olan ONAOO’yu bitiren Türkiye’deki ilk isim.
Şimdi aynı okulda eğitmen olarak görev yapıyor. Ve Bursa’daki Gıda ve Yem Kontrol Merkezi Araştırma Enstitüsünde çalışıyor.
Zeytin ve zeytinyağına ilişkin çok önemli bilgilere yer veren ‘Zeytinyağı’ kitabının kısa bir süre önce Remzi Kitapevi tarafından İngilizcesi de yayımlandı. Tanıtımı da ekim ayı başında Los Angeles Türk Büyükelçiliği’nde yapıldı.

İklim Değişikliği ve Taraflar Konferansı

Hafta başında da Fişekhane’deki Ferida Restoran’da Balcı ve Nebioğlu’yla buluşarak yansımaları konuştuk. Kitap ve tadım için götürülen butik üretim zeytinyağlarımız yağlarımız çok beğenilmiş.
Bu arada belki bir rastlantı ama kitabın hazırlanışı sırasında teknik destek veren butik üreticilerin çok büyük bir bölümünün ardında kadın üreticilerin olması beni ayrıca mutlu etti...

Haberin Devamı

Bağların ve şarabın kadınları

Yıllar önce ‘Şarabın Kadınları’ başlıklı bir haber yapmış, ülkemizdeki ilk üreticilerden Doluca, Kavaklıdere ve Pamukkale başta olmak üzere geleneği sürdüren, fark yaratan, işini aşkla yapan Sibel Kutman, Cevza Başman ve Selda Tokat gibi ailelerinin üçüncü kuşağı kadınlara yer vermiştim. Bugün ise sayıları çok arttı. Birçok butik markanın ardında kadın üretici var.

İklim Değişikliği ve Taraflar Konferansı

Hafta içinde İtalyan restoranı Papermoon’da yine bir kadın üretici, İtalya’nın Gavi bölgesinden 103 yıllık La Scolca bağlarının ve şaraplarının üçüncü kuşağı Chiara Soldati ile bir araya geldik. Davetin ev sahipliğini ADCO’nun kurucusu Figen Mays üstlenmişti.
Soldati şaraplarının 40 ülkede olduğundan söz ederken; aklımdan geçen hem kalitesi her geçen gün artan şaraplarımız hem de günün ihtiyaçlarına cevap veren eşsiz mutfak kültürümüzün İtalya gibi yemekleri ve şaraplarıyla da bir dünya markası olmasının vakti geldiğiydi...

Yazarın Tüm Yazıları