Gülcan Başer

İlişkide Paylaşım

20 Mart 2021
İnsanın gelişiminde paylaşmanın kritik bir rolü vardır. Paylaştıkça değerimizi görür, güzelliğimizi algılar ve kendimizi güçlü hissederiz.

Paylaşım içimizdeki coşkuyu, sevgiyi ortaya çıkarır ve hayatımızdaki korkular yok olur. Paylaşan insan büyür. Paylaştığımız şeyleri karşı tarafa verdiğimizi düşünüyor olabiliriz ama aslında tüm paylaşımları kendimize yapıyor, paylaştıklarımızı kendimize katıyoruzdur.

Paylaşım şu anki yaşam şeklimizde, özellikle kadın-erkek ilişkilerinde doğaldan tamamen farklı, sahte bir hal aldı. Çiftlerin özgür olduğu, gelişmelerine olanak veren, sevgi dolu ilişkiler yerine aralarında duvarların olduğu çiftler görüyoruz. İlişkilerde sen ben demeye başladığımızda, senin benim diye ayırmaya başladığımızda kişilerin birleşmesi engellenir.

Bu çiftlerin aynı şeyleri yapması, benzer hayatları yaşaması ya da benzer hayalleri olması anlamında değildir. Kişiler özgür olmalıdır, ve kendileri olma özgürlüklerini deneyimlerken bir taraftan da birbirlerine hem manevi hem maddi güzellik katabilmelidirler. Beraber büyümeyen çiftlerin ilişkilerinde ayrılıklar oluşmaya başlar ve büyümeyen taraf zamanla partnerini görmek istemez.

İlişkide de kesinlikle herkesin varoluşuna göre bir paylaşım olmalıdır. Şu andaki sahnede, erkekler
paylaşmak istemiyor ve paylaşmadıkları için büyüyemiyorlar. Büyümemeleri bir yana, varoluşlarında olan erkek enerjisini de kaybetmeye başlıyorlar. Zamanla sadece kendi dünyalarında olan, korkak bir hal alıyorlar. Ve özellikle erkekler büyümediğinde çiftlerin arasında duvarlar oluşmaya başlıyor.

Aynı şekilde kadın da paylaşım içerisinde olmalıdır. Kadının tanrısallığı güçlüdür ve sezgisel iç
görülerini, sevgisini, huzurunu paylaşarak erkeği tamamlar. Bunu hissedip yaşamalıdır. Kadın gün

Yazının Devamını Oku

“Güçlü” Kadınlar Neden Mutlu Olamazlar?

2 Şubat 2021
Toplumda kendi ihtiyaçlarını, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayan, her şeyini kendi halleden kadına “güçlü” kadın adı verilir.

Güçlü kadın olmayı bazen yaşam şeklimiz sağlar, bazen de kendimiz istediğimiz için bunu yaşarız.

Gözlemlediğimiz zaman şunu algılarız: güçlü kadının parası, konumu vardır, çocuklarını güzel bir şekilde yetiştirmiş ve kimseye ihtiyaç duymadan yaşamını sağlıyordur. Ancak bu kadınlar kendilerini yalnız hissederler, bazıları evli de olsa. Çoğu şeyi başarmış, çevresinde, çok insan dahi olsa içlerinde yalnızlık, tatminsizlik vardır.

Enerjilerini işe ve paraya odakladıklarından erkek ile ilişkileri olmaz. Denerler ama kadın erkek ilişkisi yaşayamazlar.

Bir kadında yaşamda bereketsiz kalma korkusu olmamalıdır. Bereketsiz hissederek yaşayan kadın ya bütün enerjisini işe vererek kazanmaya odaklanarak ya da bir ihtiyacını karşılayacak bir erkeği arayarak, hatta o erkeği sevip sevmediğini önemsemeyerek, onunla birlikle olur. İki seçenekte de sonuç yalnızlık ve mutsuzluk.

Kendi ihtiyaçlarını karşılayan bu sorumluluğu hisseden kadın serttir. Öfkelidir. Erkek enerjisine girmiştir. Kendini erkek gibi hissetmeye başlamıştır. Etrafından birileri olsa da kendini yalnız hisseder. Bu tür kadınlar güçlü bir erkek enerjisi ile yaşayamazlar, kadın enerjisine yakın olan güçsüz erkekleri tercih ederler. Bedenler ayrı olsa da ruhlar ve görevler yer değiştirmiştir.

Karşımızdakine saygısız veya sevgisiz olduğumuzda özgür olmayız. Özgürlük, içimizdeki sevgiyi hissederek yaymamız ve özümüzdeki sevgiyi yaşamamızdır.

Peki ne yapmamız, nasıl düşünmemiz gerekiyor ki bereketli ve sevgi dolu varoluşumuzla huzurlu bir yaşamımız olsun?

Üretmekten keyif al. Kadın olduğun için bedeninden keyif al. Çalışmanı yaşam mücadelesi olarak görüp, ön planda tutma. Amacın para olmasın. Amacın sevgi olsun. Sevgini hissetmek ve paylaşmak olsun. Evren seni hiçbir zaman bereketsiz bırakmayacaktır.

Yazının Devamını Oku

Köprüden Önce Son Çıkış...

18 Ocak 2021
İnsanların morale, sevgiye ihtiyacı var. O kadar büyük bir korku içine girmişler ki, algıları dağılmış, bereketi bile düşünemiyorlar. Neye odaklanacaklarını ve ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Toplumda büyük bir tedirginlik ve huzursuzluk var. Şu anda büyük bir topluluk bu enerjiye kapılmış gidiyor. Hepsi birbirinin enerjisine girmiş. Burada kayıplar, ölümler, hastalıklar artmış. Büyük bir korku ve tedirginlik içinde yol alıyorlar. Aralık ayında enerjide kesinleşen durumlar oldu ve bu dünyada olanlar bağlanmış birbirlerine yolun tersine gidiyorlar…

Bir insan her an hayatını değiştirebilir, her an hayatına huzuru, bereketi, sevgiyi geçirebilir. Hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Her zaman, zaman ve güzellik vardır.

Şu anda kendini negatif veya huzursuz hissediyorsan hemen bunu fark et. Yaşadığın problemler seni o hale getirmiyor. Sen fark etmeden o enerjiye, o auraya girdiğin için kendini böyle hissediyorsun ve bunları bir an önce değiştirme şansına sahipsin. Sadece tercih etmen, seçim yapman yeterli olacak. Kendi güzelliğini, sevgini, bereketini hayatına çekebilirsin. Tek yapman gereken tercih etmek.

Bu yaşamda cenneti yaşama olasılığımız var. Huzuru, sevgiyi tam anlamıyla yaşama olasılığımız var. Şu an gücünü ve güzelliği hissetme zamanın. Aşkı yaşamak istiyorsan eğer “şu anda aşkı yaşamaya başladım”, bereketi yaşamak istiyorsan “ben bereketi tercih ediyorum, şu anda yaşamaya başladım” diyelim. Komutlar vererek hayatının yönünü değiştirme şansına, gücüne sahipsin. Bunları tercih etmeye başladıktan sonra ona uygun insanlar yardıma gelecektir. Tek yapman gereken komutlarını değiştirmen ve “pozitifliği, sevgiyi tercih ediyorum ve şu andan itibaren onu yaşamaya başladım” demen yeterli.

Şu an gücünü hissederek bunu deme zamanı…

Yaşadığın ülke veya dünya böyle yaşıyor diye sen böyle yaşayacaksın diye bir şey yok. Kişinin kendi enerjisi, hayatı, bereketi, huzuru kendi ile alakalıdır. Yaşadığı yeri, evini cennete çevirebilirsin. Bu senin elindedir… Bu güce sahipsin ve bunu şu anda değiştirmeye başla. Evet, kaos var, hastalık var, ölümler var. Bunu isteyen enerjiler, bireyler bunu yaşayabiliyor. Biz bunu tercih etmiyoruz. Biz kendi güzelliğimizi, yaşamın güzelliğini hissederek yaşamayı tercih ediyoruz. Kalbimizdeki aşkı hissederek çevremizdeki insanlar ile paylaşarak yaşamayı tercih ediyoruz. Biz cenneti tercih ediyoruz.

Bu olumlamaları söylediğimiz zaman çalışmalar anında başlar.

Yazının Devamını Oku

Değişim Dolu, Güzel Bir Seneye Merhaba!

30 Aralık 2020
Değişim dolu, güzel bir seneye merhaba! İyi ki varız, iyi ki bu yaşamları tercih etmişiz. İyi ki farklıyız ve birbirimizden görüp güzellikleri çağırabiliyoruz. Birbirimizle nefes alıyoruz. Konuşmak, görüşmek hayatımıza renk katıyor.

Karşımızdaki insanla iletişim halinde olduğumuzda kendi eksiklerimizi görüp düzeltince büyüme şansımız oluyor. Hepimiz birbirimize güzellikler katıyoruz. Birbirimizin büyümesi ve bereketlenmesi için vesile oluyoruz. Kendi dünyamızda ne yaşamak istiyorsak bir başkası gelir ve bizim yaşamak istediğimiz güzelliği sunar.

Mesela iş isteriz, bir güzellik bizimle iletişime geçer ve işimiz olur. İlişki isteriz, bir güzellik gelir bize eşlik eder. Korkularımız, endişelerimiz olur o güzellik onu da sunarlar.

Yaşamda en güzel, en özel olan şey, en büyük aşk insandır. Çevrende gördüğün bütün insanlar aslında sana hizmet eder. Hoşuna gitmeyen davranışlarda bulunanlar da sen fark etmeden onu çağırdığın için senin istediğin gibi davranırlar.

İstemediğin hiçbir şey sana sunulmaz.

Yaşam çok keyifli, çok özel, çok eğlenceli. İçeriyi bilmediğimiz için negatifleşiriz.

2021’de devlet adamlarında değişimler olacak, covid’den kazancı olanlar biraz daha hastalık sürecini uzatacak. Ama çevrende olan negatiflik seni etkilemez. Bu yılda ne yaşamak istiyorsan net bir şekilde tercih et ve odaklan. Çevren büyük kaosta dahi olsa sen ne yaşamak istiyorsan onu yaşarsın ve etkilenmezsin.

Lütfen güzel düşünün, hissedin ki yaşamınıza yansısın. Senin varlığın her nerede ise orası güzeldir.

Yılbaşında kendine değerli olduğunu hissettir. Güzel giyin, güzel, özenli bir masa hazırla, kendine hediye al. Sevdiğin şeyleri yap. Sen varsan her şey var, hayattaki en değerli şey sensin.

Yazının Devamını Oku

Uyanış

10 Aralık 2020
İnsanoğlu şu an yok edici enerjide. Doğayı yok ediyor. Havayı yok ediyor. Suyu yok ediyor. Eşini, çocuğunu, bereketini yok ediyor. Sevgiyi yok ediyor.

Kendisini huzurlu hissetmeyen insan çevresine, yani işine, ailesine, evine negatif enerji vermeye başlar ve bunu fark etmeden devam ettiğinde bunlarla ilgili sıkıntılar yaşar yani çevresindekileri yok etmeye başlar.

Sen bu dünyaya ait değilsin. Senin özün bu dünyaya ait değil. Geçici süre ile buradasın. Bu yaşamda ciddiye alacağın bir şey, kayıp, kazanç yok.

En büyük kayıp ölümdür diyelim, doğum ve ölüm zaten var. Bunu kabul etmek zorundayız. Burada geçici olarak var olduğumuzu ve bedenimizin, annemizin, babamızın, hatta çocuklarımızın bile geçici bir arkadaşlık olduğunu kabul etmeliyiz.

Şu yaşamda en değerli şeyin ruhumuzun, iç dünyamızın olduğunu kabul etmeliyiz.

Kendi özümüz, varlığımız, ruhumuz ölmüyor. O sonsuz, geçici değil.

Bizler geçici olana odaklandığımızda gereksiz zaman kaybeder, gereksiz sıkıntılı ve endişeli bir yolda devam ederiz. Bu bir seçim. İnsanlar bunu idrak etmeyip öğretilerde, dinde, kültürde kaldıkları için yaşamın bunlardan ibaret olduğunu düşünür, o algıda kalır ve yaşamlarını uykuda geçirirler.

Yazının Devamını Oku

Değişen Dönem ve Geçiş Süreci

30 Kasım 2020
Sakin olalım, şu anda dünya genelinde yaşanan kaostan etkileneceğim düşüncesinden çıkalım. Mümkün olduğunca bununla ilgili haberleri izlemeyelim, konuşmalara dahil olmayalım. Sen hayatında ne istiyorsan ona odaklanmaya çalış, olanlara değil. O korkunun bedenine ve ruhuna girmesine izin verme.

Sen ruhen güçlü olduğun zaman, korkuyu hissetmediğin zaman hiçbir şekilde hiçbir negatiflik sana dokunamaz.

Şu anda insanların düşünce yapısına bir hastalık ve bereketsizlik yayılıyor ve bir korku şeklinde insanları etkiliyor. Etkilenecek olan insanlar bu durumu yaşayacaktır. Etkilenmeyen, ruhen kendini iyi hisseden insanlar hiçbir şekilde bundan bir zarar görmeyecektir.

Dışarıda insanların yaşıyor olması senin de yaşayacağın anlamına gelmez. Sen sadece güçlü olup, ne istediğinde kaldığında istediğin şeyleri yaşarsın. Zayıf güçsüz olanlar bu kaosa kapılır ve onları hayatlarına çeker.

Büyük bir değişim yaşanıyor. Maddi manevi güçsüzlerin çöküşü… Şu anda maddi yönden çok ya da az hiçbir şey fark etmiyor, herkes aynı duyguyu yaşıyor, aynı eylemler içerisindeler. Az ya da çok fark etmeden herkesin yaşamı aynı biçime dönüştü… Koşturma, pahalı bir şey alayım, bir yerlere gideyim gibi düşünceler durdu. Bütün insanlar eşitlendi, gerçek açığa çıktı. Kendini yorma değil, dinlenme dönemindeyiz.

Bu güzelliği hissetmeye, burada büyük bir değişim olduğunu, aslında maddiyatın çok önemli olmadığını, yaşadığımız duyguların, iç dünyamızın önemli olduğunu fark etmeye başladık.

Artık kaçacak yerimiz yok. Önceden, kendi iç dünyamızın karanlığından kaçıp, dışarıda unutmak için eylemler yapılıyordu. Kendi istemediğin şeyleri yapıp, alıp, sadece başkalarının görmesi için kendini zorlayıp yaptığın eylemlere gerek kalmadı. Şimdi yapsan da, alsan da görecek kimse yok.

Yıllardır kendini oyaladın, kendinden kaçtın. Şimdi kaçacak hiçbir yer kalmadı. Daralmalar, sıkılmalar, bunalmalar yaşanıyor. Kendini hiç zorlama. Kendinle yüzleş.

Şu anda yıllarca mücadele edip, kendini yorduğun, üzdüğün paranın hiç bir değeri kalmadı. Paranın mutluluk veremeyeceğini fark et.

Yazının Devamını Oku

Mutluluk

10 Kasım 2020
İnsanın mutluluğu sadece kendisi ve iç dünyası ile ilgilidir. Kendin ile ilgilendiğin ve kendi isteklerine bağımsız odaklandığın zaman oluşur.

Uyandın; güne “Merhaba” dedin; ruhuna teşekkür ettin. Gününü nasıl yaşamak istediğini, hangi güzellikleri deneyimlemek istediğini düşledin. Ve güzel şeyler düşündüğün için enerjin yükseldi; pozitif bir şekilde gününe başladın. Güne pozitif başladığında auran pozitif oluşur ve gününü pozitif yaşarsın.

Bu yaşamda iyi veya kötü, başarı veya başarısızlık yoktur. Sadece deneyimlemek vardır ve ruhun bu yaşamdaki güzellikleri deneyimlemek için var. Yemekleri, doğanı, kadın, erkek enerjilerini, dokunmayı, kalbinde sevgiyi hissedip paylaşmayı, huzuru, çoşkuyu deneyimlemek. Sadece deneyimlemek…Yaşamın doyumuna ulaşmak için buradayız.

Gün içerisinde kimleri veya hangi olayları düşünürseniz enerjiniz oraya akar. Enerjimiz değerlidir ve kullanmayı bilmediğimizde hayatta problemler yaşamaya başlarız. Çevrenizdeki kişileri düşünürsünüz, fark etmeden düşündüğünüz insanlardan beklenti içindesinizdir ve enerjiniz onlara akmaya başlar.

Günün sonunda enerjinizi dışarıya vermenizden dolayı kendinizi yorgun, bitkin ve yetersiz hissedersiniz ve bu da sizi güzellikleri göremeyen biri haline dönüştürür. Enerjisi düşük insan, kendini mutsuz, acı, üzüntü, beceriksiz ve korku dolu hisseder.

Çalışmalarımızda bu enerjinin yönünü değiştirdiğimizde kişi aniden nefes alır, üzerinde oluşan baskının kalktığını hisseder, kendi huzurunu ve güzelliğini, çoşkusunu hissetmeye başlar.

Yaşam enerjiyi ve enerjiyi yönlendirmeyi öğrendiğinde cennete dönüşür, ve sen cenneti yaşamaya başlarsın…

Haftaya görüşmek üzere, kocaman sevgiler.

Yazının Devamını Oku

Yaşamak

22 Ekim 2020
Sevgi ruhumuzun besin kaynağı, yaşam gücümüzdür. Uzun zaman önce anlatılmış hikayelerle dinlediğimiz, fakat hayatımızda bir türlü yaşayamadığımız, beklenen ve gelmeyen duygumuzdur. Bir de sadece karşı cinse duyulduğunu zannettiğimiz, aslında arkadaşa, çocuğa, işe, kuşa, köpeğe hissedebileceğimiz bir duygudur, yani sevgi duygunu evrendeki her güzellikle yaşamaktır.

Bu seninle alakalıdır. Başkası bunu sana veremez. Öncelikle sen tercih etmelisin, içinde var olan bu duyguyu hissetmeli ve tüm bedenine, ruhuna yayılmasını tercih etmelisin.

Yaşamak istediğin her ne var ise sadece tercih etmen yeterlidir. Anında her şey buna göre oluşmaya başlar.

Evren, yaratıcı bizi çok özel yaratmış ve bütün sorumluluğu bize vermiş. Bizler nasıl yaşamak istiyorsak hayatlarımız da öyle oluşuyor. Bunu fark edip, güzelliği, bereketi ve sevgiyi tercih edelim ve izleyelim. Anında tercih ettiğimiz güzellikler oluşmaya başlıyor.

Hepimizin sevgiye ihtiyacı vardır. Bu duyguyu güzel yaşayamazsak, yaşamımızı hiç bir şey anlamadan sonlandırmış oluruz. Boşa giden zaman...

Sevgiyi hissetmeden geçen günler çok zordur. Sevgiyi hissetmediğimiz zamanlar kalbimizde öfke, korku, endişe ve huzursuzluk yer alır. Hiçbir şeyden keyif alamayız. Şu anda keyifsiz ve mutsuz isen sebebi budur. Hayatın güzelliğini yaşamamak aptallıktır.

Sadece yapman gereken sevgiyi tercih etmen, tercih ettikten kısa bir zaman sonra ruhunda ve yaşamındaki değişimleri gözleme…

Sizi seviyorum.

Yazının Devamını Oku