‘Onun kokusunu özledim’

“Bu seçtiğin fotoğraflar var ya. İşte koronavirüs sonrası hiç unutmayacağımız o insanların kahramanlık anıdır...”

Umut ekledi:

“Hemşire Himmet’in yüzündeki o ifade her şeyi anlatıyor.”

Öyle ya...

Yalnızca virüsle mücadele etmiyorlar...

“Hasretle” de mücadele ediyorlar...

İşte Akdeniz Üniversitesi’nde hemşire Himmet Dündar.

Koronavirüs hastalarına baktığı için günlerdir evine gidemiyor. 

Hastanede yaşıyor. 

Ve her fırsat bulduğunda eşi ve 18 aylık kızıyla görüntülü konuşuyor.

Önceki gün de bu haberi DHA’dan Aslı Duran geçiyor.

Himmet diyor ki:

“Kızım beni görünce hemen gülümsüyor. Kızıma sarılmak istiyorum. Kokusuna hasret kaldım. Bu tür özlemlerimiz çok. Kısa zamanda aileme kavuşmak istiyorum. Tüm sağlık çalışanları gibi biz de zor bir süreçten geçiyoruz. Umarım kısa sürede gerekli tedbir ve önlemler alınır. Herkes
normal hayatına döner. Melis de babasıyla oynar.”

Çok iyi biliyorum ki şu anda Türkiye’nin bütün hastanelerinde doktorlar, hemşireler, teknisyenler yani bütün sağlık çalışanları eşlerine, çocuklarına, anne-babalarına hasret.

İşte Mersin’den acil servis çalışanı Bilgehan Erseçgin... 

O da günlerdir evine gidemiyor.

Sağlık müdürlüğünün tahsis ettiği bir otelde kalıyor...

Anne-babasına hasret. Otelle hastane arasında yaşıyor.

Bu fotoğraf da işte tam o hasret anında çekiliyor.

Haber DHA’dan Mustafa Ercan-Soner Aydın’dan geliyor.

Bilgehan öyle şeyler söylüyor ki...

Onu dinledikçe bir kez daha söylüyorum:

“Sizin bu fedakârlıklarınızı hiç unutmayacağız...”

CEP FATURALARI SAĞLIKÇILARA BEDAVA

Ve işte bir öneri...

Otellerde, hastanelerde evlerinden, ailelerinden uzak kalan sağlık çalışanları için GSM operatörleri acaba bir kolaylık yapamaz mı?

Mesela salgın süresince onlara fatura gönderilmese...

Bedava olsa... 

BAŞKANIN EŞİ PARTİDE YAKALANINCA

BELEDİYE başkanı o sabah televizyonda çok önemli bir konuşma yaptı:

“Vatandaşlarımızı uyarıyorum. Korona riski yükseliyor. Sokağa çıkanlar hakkında işlem yapılacak.”

Başkan bu açıklamayı yaptı... Sonra evine geçti. Akşam telefon çaldı, arayan emniyet müdürüydü:

“Sayın başkan az önce eşiniz bir barda eğlenirken gözaltına alındı...”

Başkan beyninden vurulmuşa döndü... Ve aynen şöyle dedi:

“O hanımefendiye lütfen özel bir muamele yapılmasın. Kendisi yetişkindir ve cezasını çekmelidir...”

Evet arkadaşlar...

Burası ABD’nin Alton kenti... Belediye başkanı Brant Walker...

Tabii bir gazetecilik refleksiyle, başkanın bu “adil” ve “keskin” kararının içinde acaba biraz da, “Karısının kendisinden habersiz bir barda partiye gitmiş olmasının etkisi olabilir mi?” diye sormadan edemedim... 

Dahası acaba Bayan Walker kiminle birlikte eğleniyordu?

Neyse karı-koca arasına girmemek lazım...

Koronanın işte böyle etkileri de oluyor...

BU MU SİZİN SEVGİNİZ?

ANKARA’da Patileri Koruma Derneği’nin telefonu bir kez daha çalıyor:

“Çankaya’dan arıyorum. Karşı kaldırımda bir Golden Retriver çok perişan halde... Belli ki evinden atılmış. Ne olur bir şeyler yapın...”

Bunun gibi yüzlerce telefon.

Dernek başkanı İsmail Erdoğan neredeyse isyan ediyor:

“Son 1 ayda sokaklardan 100 civarında cins hayvan topladık. Hepsi evlerinde beslenen hayvanlar. Yıllarca bu köpeklere evlerinde bakmışlar, tüylerine dokunmuş, gözlerine bakmış, hayvan 9 yaşına gelmiş, bu hayvanı koronavirüsten dolayı dışarı atmışlar. Bu olmaz.”

Dahası var...

“Bize telefon ediyorlar ‘Ben artık buna bakamıyorum ya koronavirüs geçerse’ diyorlar. Gücümüz yetmeyince onları pansiyonlara, kliniklere gönderiyoruz. Hayatlarını küçücük kafeslerde geçirmek zorunda kalıyorlar.”

Arkadaşlar...

Şu söz var ya: “Hayatlarını küçücük kafeslerde geçirecekler...”

İşte içimi yakan cümle bu...

Bu cümleyi düşündükçe, kedim Sea’ye daha çok sarılıyorum. 

Yapmayın. Bütün tıp dünyası açıkladı. 

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Genel Sekreteri Haluk Aşkaroğlu açıkladı...

“Bu virüs hayvanlardan geçmeeeeeeeeeezzz!”

Sizin sevginiz bu kadar mı?