'Gizli koleksiyoncu' Selçuk'un elindeki gerçek Miro mu acaba

UPPER CİHANGİR DEDEKTİFİ 1

Haberin Devamı

‘UPPER Cihangir’ muhabirimiz Tuğrul Eryılmaz uyuyor.

Ana akım medya mahalleye dadandı ve fena halde Tuğrul’un altını oymaya başladı.

Bölgenin ağası Tuğrul Eryılmaz, yakın Mülkiyeli arkadaş grubuna takılıp kalınca, meydan başkalarına kaldı.

OLAY BİR RESSAM YEMEĞE GEÇ GELİNCE PATLADI

Mahalleden son haber Hürriyet’in kültür ve sanat konularındaki perde arkası yazarı İhsan Yılmaz’dan geldi.

Geçen hafta Oğuz Atay olayını patlatan Yılmaz dün de, Cihangir’den futbol dünyasına uzanan harika bir habere imza attı. Meğer futbol dünyasında sanat eseri toplayan önemli bir “gizli koleksiyoncu” 11’i varmış.

Ben sadece Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Volkan Demirel’i biliyordum, meğer üç önemli koleksiyoncu daha biliniyormuş. Ama asıl olay İhsan’ın yazısının satır aralarında kalan bir şüphe... İsterseniz başından başlayayım.

Haberin Devamı

Anlatacağım olay, ressam Ekrem Yalçındağ’ın Cihangir’deki bir arkadaş toplantısına geç gelmesiyle patlamış.

Yalçındağ gecikmenin mazereti olarak, tablolarının koleksiyoncusu olan Fenerbahçeli futbolcu Volkan Demirel’in atölyesine ziyarete geldiğini söylemiş.

Bunun üzerine Cihangir cemaatinde tablo toplayan futbolcular muhabbeti başlamış.

FUTBOL ÂLEMİNİN GİZLİ KOLEKSİYONCU İLK 11’İ

Futbol dünyasında tablo toplama trendini Volkan Demirel başlatmış.

En büyük koleksiyoncular arasında Servet Çetin ve Selçuk İnan varmış.

Arda Turan ve Serdar Aziz de iyi bir koleksiyoncuymuş. Basketbol dünyasından ise Barış Ermiş ve Melih Mahmutoğlu resim satın alan isimler.

Hangi futbolcunun elinde hangi sanatçının eseri var diye konuşulurken, Selçuk İnan’ın elinde ünlü İspanyol ressam Joan Miro’nun bir eserinin bulunduğu bilgisi de gelmiş.

PANTOLONU EVDE UNUTAN HAFIZAM 2013’Ü HATIRLIYOR

 İhsan bunu yazınca tabii ki, kulağı kesik bir Upper Cihangir watchdog’u (tarassut köpeği) olarak kulaklarım dikildi, burnum fena bir koku almaya başladı...

Urla’ya giderken pantolonu evde unutan hafızam canlandı ve birden 2013 yılına döndüm.

Ve şu soru kafamda fıldır fıldır dönmeye başladı.

Acaba Selçuk İnan’ın elindeki Miro gerçek mi...

Haberin Devamı

Buyurun hep birlikte 2013 yılına gidiyoruz.

UPPER CİHANGİR DEDEKTİFİ 2

20 KASIM 2013  TOPHANE-İ AMİRE’DE BİR MİRO SERGİSİ

OLAY şu...

20 Kasım 2013’te İstanbul’da Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde bir Miro sergisi açıldı.

Joan Miro 1893 ile 1983 yılları arasında yaşamış, Barcelona’lı bir ressam. Gerçeküstücülük, Fovizm, Kübizm gibi akımların önde gelen bir sanatçısı.

Bu sürpriz sergiyi düzenleyen Emre Sefer adlı, o zamana kadar pek bilinmeyen bir kişiydi. Sergiye giriş bile biletliydi.

Gizli koleksiyoncu Selçukun elindeki gerçek Miro mu acaba

Ancak 20 Aralık günü bir ihbar geldi. Sergilenen Miro’lar sahteydi...

Bunun üzerine Joan Miro’nun yasal temsilcisi olan “Miro Vakfı” yöneticileri İstanbul’a gelerek eserleri tek tek incelediler ve 3 Ocak 2014 günü kararlarını bildirdiler:

Haberin Devamı

“Eserlerin hiçbiri orijinal değildi.”

*

Olay bu noktaya gelince, Mimar Sinan Üniversitesi, yönetimindeki “Sanat merkezinin adına zarar verdiği” gerekçesiyle Emre Sefer aleyhine dava açtı.

İstanbul 18’inci Asliye Ceza Mahkemesi sanık hakkında 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

*

Bu sanat sahteciliği olayı orada kapandı ama geriye şu soru kaldı:

“Bu sahte Miro’lar nerede üretildi...”

Bir de ikinci soru:

“Şu an İstanbul’da kaç kişinin evinde sahte Miro var...”

*

Bu Upper Cihangir dedikodusunu aktardıktan sonra ben de şu şüphemi dile getireceğim.

Acaba elindeki Miro gerçek mi...

Gizli koleksiyoncu Selçukun elindeki gerçek Miro mu acaba


SELÇUK İNAN’IN TRANSFER PARASIYLA NASIL BİR MİRO

BÖYLE bir tablo alınırken mutlaka yetkili ve itibarlı bir uzmanlık kuruluşundan ekspertiz raporu almak lazım.

Haberin Devamı

Selçuk İnan’ın elinde ne var bilmiyorum. Ama bir yağlıboya tablo olacağını sanmıyorum. 2012 yılında bir Miro tablosunun Sotheby’s’de 37 milyon dolara satıldığını biliyorum.

Yani Selçuk İnan’ın gizli bir hazinesi yoksa transfer paralarıyla iyi bir Miro tablosu alma ihtimali yüksek değil.

Tahminim bir eskiz veya özgün baskıdır. Yani “Affordable” (satın alınabilir) bir fiyata bulmuş olabilir. Ama onlar için de elinde bir uzman kuruluşun raporu var mı...

İnşallah vardır.

Gizli koleksiyoncu Selçukun elindeki gerçek Miro mu acaba


HANGİ FUTBOLCU HANGİ SANATÇIYI TOPLUYORMUŞ

Bu arada son noktayı da koyayım.

Şu an hangi futbolcunun elinde kimin eserleri var:

*

SERVET ÇETİN: Ekrem Yalçındağ, Ramazan Bayrakoğlu, Haluk Akakçe, Selma Gürbüz, Adnan Çoker, Seçkin Pirim, Bahadır Baruter, Füreya Koral, Ahmet Oran.

*

Haberin Devamı

VOLKAN DEMİREL: Selahattin Yıldırım, Haluk Akakçe, Ali Elmacı, Şahin Demir, Ekrem Yalçındağ, Erdoğan Zümrütoğlu, Ahmet Oran, Tayfun Gülnar.

SELÇUK İNAN: Joan Miro, Ekrem Yalçındağ, Kemal Önsoy, Halil Altındere, Young Deok, Fırat Engin, Eda Baysal, Mehmet Gün, Ahmet Oran, Nesren Jake, Hasan Pehlevan, Ardan Özmenoğlu.

*

VOLKAN BABACAN: Ekrem Yalçındağ, Mustafa Ata, Haluk Akakçe, Selma Gürbüz, Ergin İnan, Orhan Umut, Eser Gündüz, Taner Yılmaz, Alican Leblebici, Arzu Akgün.

*

ARDA TURAN: Komet, Murat Morova, Şefik Bursalı.
 
520 YORUM BÖLÜNMÜŞ: GRİ BİR EGO MU, RENKLİ BİR Tİ’YE ALMA MI

CÜNEYT Özdemir soruyor:

“Peki neden hiç evlenmediniz?”

Selda Bağcan cevap veriyor:

“Dünyada beni hak edecek kadar şanslı biri yok...”

*

“Psikolojikitabı” adlı Instagram hesabı bunu sayfasına koymuş ve soruyor: Ne düşünüyorsunuz?

Baktım yorumlar bölünmüş. Ben de kendi fikrimi yazayım.

Selda Bağcan’ın bunu söylerken yüzünde öyle muzip bir ifade var ki...

İşte o ifade cümleyi tamamlıyor.

Bu ifadeyi gri bir ego olmaktan çıkarıp kendiyle dalga geçebilmenin karşı konulamaz hafifliğine çeviriyor.

*

Selda Bağcan’ı işte bu yüzden çok seviyorum...

Sadece o inanılmaz sesi ve tarzı değil...

Kendini ciddi sanan insanların berbat bir griliğe ve vasatlığa gömdüğü şu dünyayı işte böyle renkli bir ti’ye alış zekâsıyla da seviyorum...

Gizli koleksiyoncu Selçukun elindeki gerçek Miro mu acaba

‘HELAL BİTCOİN’ DEDİĞİNİZ SAKIN ‘BİT KOY 10 AL’ TEZGÂHI OLMASIN

DÜN Milliyet’te Güneri Cıvaoğlu’nun köşesinde okudum.

“Caizcoin” diye yeni bir kripto para birimi oluşturulmuş.

Cıvaoğlu buna “Şeriat uyumlu kripto para” demiş.

Web sitesindeki tanıtımını da şöyle yapıyor:

“İslami Blockchain ile kesin güvenceli...”

Kafamda canlandırmaya çalıştım ama “İslami Blockchain” nasıl olur pek çıkaramadım.

Yani “Helal Blockchain’de” İslami kripto para mı?

Yoksa İslami Blockchain’de helal kripto para mı...

İkisinin arasındaki fark ne derseniz, onu da bilemiyorum.

Ancak Caizcoin tanıtım sayfasındaki şu çizimde bir şey dikkatimi çekti:

Elinde megafonla Caizcoin’i tanıtan
kişi son derece modern ve Batılı bir tip...

Çil çil paraların üzerinde oturup, “Code” (Program) yazan da başı açık blucinli çok modern bir kız.

Aşağıda bu şeriat uyumlu kripto parayı kullanacak olan müşteri ise başı örtülü muhafazakâr bir kadın ve çocuğu...

Aman dikkat, “Helal para” falan derken, “Batılı bir şeytanın” “Bit koy 10 al” tuzağına düşmeyin.

KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin

Yazarın Tüm Yazıları