Ekonomideki hassas süreç ve Rusya ziyareti

UÇAK kriziyle kesilen Türkiye-Rusya ilişkilerinde bugün yeni bir başlangıç olacak.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin arasında, kriz sonrası bugün yapılacak ilk görüşmeye ilişkin beklentiler çok yüksek.

 

Görüşme öncesi Erdoğan’ın verdiği sıcak mesajlar, Rusya resmi haber ajansına verdiği “Putin ile görüşmemden sonra yeni bir sayfa açılacak” demeci, beklentilerin yükselmesine yol açtı.

 

Bu görüşme sadece Türkiye ve Rusya tarafından değil, ABD ve Avrupa başkentleri tarafından da yakından izleniyor. 15 Temmuz darbe girişimi ardından Cumhurbaşkanı’nın yapacağı ilk ziyaret olması ve yapılacak görüşmelerin Türkiye ile Batı ülkeleri arasındaki ilişkileri etkileme ihtimali, herkesin merakını artırıyor.

 

Haberin Devamı

Bu görüşmenin darbe girişiminin arkasında ABD’nin bulunduğu, Batının yeterli desteği vermediği gibi Hükümet iddialarının olduğu bir dönemde yapılması da önemi artırıyor.

 

Tabi ki başta Türkiye’deki turizmci, ihracatçı ve müteahhitler, kendilerine verdiği zarar nedeniyle, büyük bir umutla biran önce ilişkilerin açılmasını bekliyorlar. Bu nedenle görüşmeleri çok yakından takip etmeleri doğal.

 

Öte yandan ise Rusya tarafının normalleşmeden sonra yapılacakları listelediğini ve ilk sıraya Türk akımının yeniden canlandırılmasına verdiğini biliyoruz. Bu hatta İsrail ile yapılan anlaşma ardından, Batı’nın da istediği Doğu Akdeniz gaz projesinden önce başlanması, Rusya’nın çok istediği bir gelişme.

 

Türkiye ise turizmin tümüyle açılması, ihracatın yeniden başlaması ve alınan müteahhitlik işlerinin başlatılmasını bekliyor. Nükleer santral projesinin hızlandırılması ise öğrendiğimiz kadarıyla Rusya’nın hazırladığı listenin alt sıralarında, yani Rusya’nın projeyi geciktirme planı devam ediyor gözüküyor.

 

Peki, Erdoğan’ın vereceği mesajlar arasında “Şanghay Beşlisi’ne katılım talebi” gibi radikal konular olacak mı, bilmiyoruz. Türk akımı yeterince Batı’nın tepkisini çekebilecek bir proje  iken Şanghay Beşlisi talebi gibi stratejik bir ilişki beyanının Batı’yı ayağa kaldıracağı kesin.

 

Haberin Devamı

DİPLOMASİ HATALARI DEVAM EDER Mİ?

 

Daha önce de aynı stratejik ilişki beyanı gündeme gelmiş ve tepki çekmişti. Ancak mevcut iklimde bu beyan çok daha gürültü koparacaktır. İşin kötü yanı kuru bir gürültü olarak kalmayıp, sonuç doğuracak bir gelişme olma ihtimali yüksek.

 

Böyle bir gelişmenin yaratacağı önemli siyasi sonuçların yanında, çok ciddi ekonomik sonuçları olacağı da kesin. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşananlar Türkiye’nin şimdiye kadar yaptığı hatalar, verip de tutmadığı sözler nedeniyle Batı nezdinde itibarının çok kötü olduğunu ortaya çıkardı. İtibarın yeniden onarılması için Türkiye’deki birlik görüntüsü önemli katkı yaptı ama buna rağmen tam olarak sağlanamadığı da açık.

 

Haberin Devamı

AB ile geri alım anlaşmasının iptali gibi, son günlerdeki radikal söylemler de güvene hizmet etmiyor.İşte güven verebilmek adına çok daha rasyonel adımlar atmak yerine, Rusya ilişkilerini Batı’ya rest çekmek için kullanmak ne kadar doğru olur, bilmiyorum. Tabi ki diplomasi kozların kullanılmasını gerektirir ama zaten söylemler çok sertken, ilişkileri tümüyle koparacak aşırı restler çekmek riskli olmaz mı?

 

Dün açıklanan Haziran ayı sanayi üretim verisi de gösterdi ki; Türkiye’nin büyüme oranları sert biçimde düşüyor. FED faiz artırımı başlarsa, sermaye çıkışı doğal olarak başlayacak. Bunun yanında Moody’s başta olmak üzere rating indirimlerinin başlayacağı beklentisi hala geçerliliğini koruyor.

 

Haberin Devamı

Özetle; Türkiye’nin bu oyunu artık akıllı oynaması lazım. Geçmişte çok hata yapılmış olmasının endişeleri artırması da doğal karşılanmalı.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları