Üretim için kaldı 8 bin

Uzun süre Fransız Renault’da çalıştıktan sonra 1 yılı aşkın süredir Nissan Türkiye’nin Genel Müdürü olan Sinan Özkök’ten 2016 yılına ilişkin resmi rakamlar açıklandıktan sonra 6 Şubat sabahı şu mesaj geldi:

Haberin Devamı

“Çok şükür 2016’da en çok otomobil satan ilk 10 marka arasına girdik. Son ay iyice yüklendik, hem ekip hem de bayilerimiz 30 bin adedi geçmeye odaklandı. Otomobil satışlarında 30 bin 513, Navara ile toplam satışlarda 32 bin adede ulaştık. Pazar yüzde 1.6 büyürken, biz yüzde 21 büyüdük. Bu arada aralık ayında ise 8’nci olduk. Bizim için çok iyi bir kapanış oldu.”

Sinan Özkök’e hemen, “Kaldı 8 bin” diye cevap gönderdim. Ne demek olduğunu hemen açıklayayım; geçtiğimiz nisan ayıydı Özkök’le görüşmüş bana, “Türkiye’de 40 bin adetlik satışa ulaşırsak, o zaman yatırım gündeme gelebilir” açıklamasını yapmıştı. Bende bunu sayfa manşetinden vermiştim. Nissan ve Renault’nun CEO’su olan Carlos Ghosn, bundan 2-3 yıl önce üst üste Türkiye’de Renault gibi yatırım yapmayı düşündüklerini açıklamış ancak şartlar bir türlü uygun olmamıştı.

Haberin Devamı

OLACAK İNŞALLAH

Şimdi Özkök’ün dediğinden yola çıkarsak, üretimin tekrar gündeme gelmesi için Nissan’ın Türkiye’de 8 bin adet daha araç satıp 40 bine ulaşması lazım. Yatırım için çok uğraştığını sürekli dile getiren Özkök, “Ülkeye faydamın olması için çalışıyorum. İnşallah bir gün başaracağım. Kolay olmayacak, hemen olmayacak ama olacak inşallah” diyerek bunu ne kadar istediğini de açıkça ortaya koyuyor. Nissan Türkiye’de Özkök’ün tek başına mücadelesiyle yatırıma gelir mi gelmez mi bilemem ama Türk otomotiv sanayinin büyümek için yeni oyunculara ihtiyacı olduğu kesin. En son 20 yıl önce Türkiye’ye gelen büyük yatırımlarda artık kapasiteler limite dayandı. Ekonomiyi 2016 yılında adete tek başına sırtlayan otomotiv sektörünün bunu devam ettirmesi ve küresel pazarlarda stratejik önemini artırması için yeni markaların gelmesine ihtiyacı olduğu kesin. Ama her ihtiyaç duyulduğunda vergileri artıran bir sektöre kim yatırım yapar bilemem...

HAZIR DEĞİLSEN NEREYE KAPTAN!

Cuma günü meterolojinin kar uyarılarını dikkate alıp gazeteden erken çıktım. Saat 16.30 civarı eve dönerken yoğun kar Hadımköy civarında beni yakaladı. Altımda 4 çeker ve kış lastikli bir SUV (test aracı) olduğu için endişeli değildim, uyarılara uymuş gerekli her türlü önlemi almıştım. Trafikte iş sadece bana kalsa hiç bir sorun yaşamayacaktım ama çoğunluk bu uyarılara uymadığı için 4 saatten fazla aracın içinde mahsur kaldım. Sebebi kış lastiği olmayan özellikle hafif ticari, kamyon ve TIR’ların küçük yokuşları bile çıkamayıp yolda kalmasıydı. İşin vahim tarafı o lastiklerle gidemeyeceklerini bilmelerine rağmen kenara çekmek yerine ısrarla yol almaya çalışıyorlardı. Kesin ve net, bir an önce otomobiller dahil tüm araçlar için kış lastikleri zorunlu hale getirilmeli. Ama öyle sözde zorunluluk değil. Sıkı denetimlerle kontrol edilip, olmayanlara büyük cezalar kesilmeli. Niye bu bilinçsiz insanlar yüzünden biz mağdur oluyoruz ki. Bunlara 4 lastik fiyatından daha fazla ceza kesin ki akıllara başına gelsin.

 

Yazarın Tüm Yazıları