HIV/AIDS... Doğru bilgi hastalıktan koruyor

Türkiye, AIDS’in diğer ülkelere kıyasla görülme sıklığının az olduğu ama hasta sayısının da sürekli arttığı bir ülke. 1 Aralık Dünya AIDS Günü’nde yapılan açıklamaya göre ülkemizde 1985’ten 15 Kasım 2021 tarihine kadar geçen sürede vaka sayısı 29 bin 284 oldu.

Haberin Devamı

HIV/AIDS... Doğru bilgi hastalıktan koruyor

Dünya Sağlık Örgütü tarafından HIV/AIDS farkındalığını arttırmak için 1988’de 1 Aralık, Dünya AIDS Günü ilan edilmişti. Biz de hastalığın ülkemizdeki son durumunu Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Dr. Aygen Tümer’le konuştuk. Ama öncesinde hastalık ve virüs ayrımını yapalım: HIV, insan immün yetmezlik virüsü yani etken. Hastalığın adıysa AIDS olarak geçiyor. Dünyaya baktığımızda 2021 Temmuz verileri 1981’den bu yana dünyada 79.3 milyon kişinin enfekte olduğunu, yine aynı süre içinde yaklaşık 36.3 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini gösteriyor. Türkiye hastalığın görülme sıklığının düşük olduğu ülkeler arasında.

Haberin Devamı

KORUNMA YOLLARI ÖĞRENİLMELİ

Ülkemizde geçen hafta hem Türkiye Ulusal AIDS Kongresi hem de Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği’nin (BUHASDER) kongresi yapıldı. 1 Aralık’ta da 2021’e ait veriler açıklandı. 1985’ten 15 Kasım 2021’e kadar olan süredeki hasta sayısı 29.284, AIDS’li sayısı ise 2.052. Öncesinde açıklanan son veride (31 Aralık 2019 tarihli) hasta sayısı 28.421’ken COVID-19 pandemisi başlamıştı. Bu dönemde hastaların hastanelere ve ilaçlara erişiminde, tanı konulmasında sıkıntı yaşandı. Tümer “Daha az hasta gördük, pratikte de öyle oldu” diyor.

Tüm dünyada her yıl görülen yeni vaka sayısının 2010’dan beri yüzde 30 azalması çok önemli bir gelişme. Hasta sayılarında artış olan tek bölge var, o da Doğu Avrupa-Orta Asya. Türkiye de hasta sayısının arttığı ülkeler içinde.

Peki, vakalar neden diğer yerlerde azalırken bu bölgede artıyor? Tümer, azalmasının nedenlerini prezervatifin ucuz ve ulaşılabilirliğinin kolay olması, örgün ve yaygın eğitimde doğru bilgilerin aktarılması diyerek sıralıyor; “Bu hastalığa dair doğru bilgiler verilirse doğru korunma yolları öğrenilmiş olur. Demek ki artan bölgelerde bunlar eksik” diyor.

Kan ve kan ürünleri yoluyla bulaşan ve anneden bebeğe de geçebilen hastalık yüzde 90’ın üzerinde cinsel yolla bulaşıyor. Bu yüzden bireylerin bilinçli olması önemli. Tümer “Kişiler internet sayesinde şüpheli bir cinsel temastan sonra test yapılması gerektiğini ve hangi sürede yapılabileceğini öğrenebiliyor. Bu açıdan büyük ilerleme var” diyor. Şüpheli cinsel temas, ‘kondom kullanılmadan gerçekleşen her türlü cinsel temas’ olarak açıklanıyor.

Haberin Devamı

Tümer’e göre bireysel önlem almak basit: “Oral ilişki dahil her türlü cinsel temasta karşındakini cinsel yolla bulaşan bir hastalığı varmış gibi kabul ederek kişiler mutlaka önlem alacak, kendilerini koruyacak. Prezervatif  kullanacak ve kullandıracak.” Tümer, HIV/AIDS için “Nasıl bulaştığı öğrenilirse korunması çok kolay bir hastalık” değerlendirmesini yapıyor.   

TEDAVİDEKİ GELİŞMELER

Çalışmalar olsa da henüz koruyucu bir HIV aşısı geliştirilmedi. Ancak hastalar 30-40 yıl önce tedavi için günde 20-25 tablet alırken, 1996 yılından sonra bu sayı 6-7’ye, 2014 itibariyle de günde 1 tablete indi. Şu anda uzun etkili ilaçlar üzerine çalışılıyor ve sonuçlar yakın gelecek için ümit vaat ediyor. Bu şu demek: Ayda bir ilaç enjekte edilecek ve bir ay başka ilaç alınması gerekmeyecek.

Haberin Devamı

Tedavide dünyada ne yapılıyorsa, ülkemizde de aynı şekilde uygulanıyor. Türkiye’deki en büyük problem, tanı koymakta dünyaya göre daha geride olmamız. Tümer anonim merkezlerin sayısının sınırlı olduğunu belirtiyor. Doktorun hastalığın algısı hakkındaki yorumuysa “40 yıl önce daha farklı algılanan ölümcül bir hastalıktı. Artık şeker hastalığı gibi kronik bir hastalık. Her gün ilacınızı kullanarak yaşamınıza devam ediyorsunuz” oluyor.

HIV/AIDS... Doğru bilgi hastalıktan koruyor

PANDEMİDE HIV’LE YAŞAM

Dr. Tümer’e göre pandemide temel sorun ilaca erişim oldu: “Üretimi duran ilaçlar olduğu gibi kapanmalar nedeniyle belli ülkelere ilaç tedarikinde sorunlar yaşandı. Özellikle kaynağı kısıtlı ülkelerde ilaca erişim ciddi bir sorunken Türkiye’de bu konuda sıkıntı yaşanmadı. Raporların yenilenmesi gerekmedi, kişiler kullandığı ilaçları direkt alabildiler. Öte yandan teste erişimde durum farklı: Örneğin İstanbul’da Şişli ve Beşiktaş’ın anonim merkezleri var, fakat bunlar pandemi nedeniyle hizmet vermeyince tanı için kişilerin büyük hastanelere gitmesi gerekti.”  Tümer’in “HIV enfekte kişiler COVID-19’u daha mı ağır geçiriyor” sorusuna yanıtıysa şöyle: “Takip ettiğimiz HIV enfekte hastalarımızda COVID-19’u ağır geçiren olmadı. Dolayısıyla iki yıldır devam eden bir pandemi için böyle bir genelleme yapmak doğru olmaz.”

 

Yazarın Tüm Yazıları