Yarına umutla bakıyorum

Ama sanat, edebiyat açısından 2015’e iyimser bakmamın nedeni, 2014’ün verilerinde yatıyor.
Türkiye’de karamsar anketlere, geleceğe umutsuzluk tohumları serpenlere inanmam.
Çünkü gözlemlediğim türlerden elde ettiğim kişisel veriler, her belgenin üstündedir. Dün sabah bir televizyon programında geçen yılın Türk sineması konuşuldu.
2014’te 108 film çevrildiğini öğrenince, seyircinin Türk filmlerine gittiğini, hatta yerli filmlerin zaman zaman yabancı filmlerden daha çok seyirci topladığını rakamlarla okudum.
Sinemamızın 100. yılında ödüllerin de, bu destekte rolü olduğu kanısındayım. Gerek yerli ödüller, gerek yabancı festivallerdeki ödüller sinemamızın sınırlar dışında da varlık gösterdiğinin müjdecisi.
İKSV’nin, Altın Portakal’ın, Altın Koza’nın ödüllerini de artı hanesine yazalım.
Birçok kentte yapılan genel ya da tematik festivallerin, özellikle Anadolu’da bir seyirci kitlesi yarattığından şüphem yok.

* * *

TÜRKİYE Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl’den aldığım tahmini sayılar yayıncılığın da yakınılacak bir durumda olmadığını ispatlıyor.
Çok küçük ölçüde inişler çıkışlar, azalmalar çoğalmalar, ana damar konusunda bizi umutsuzluğa düşürecek seviyede değil.
Kesin rakamların daha belli olmamasına rağmen, geçen yıl 50 bin çeşit kitap basılmış, baskı sayısı 500 milyon.
Kitap okutma kampanyalarının okur sayısını arttırdığını, fuarların da bu sayıda etkili olduğunu belgeler kanıtlıyor.
Kitap fuarlarının kitap satışlarındaki rolünü belirtmek gerekiyor.
Çünkü okur hem çeşitli yayınevlerinin bütün kitaplarını görebiliyor hem de indirimli alabiliyor.
TÜYAP’ın fuarlarının yanı sıra, küçük çapta da olsa belediyeler, valilikler de kitap fuarları ve imza günleri düzenliyorlar.
GEÇEN yılın edebiyat, sanat, kültür dökümünü yapan yıllıklardan yoksunuz. Hâlâ Varlık Yıllığı’nın yokluğu hissediliyor, eksikliği duyuluyor.
Yarına umutla bakmanın gerekçeleri arasında, özellikle İstanbul’da açılan sanat fuarlarına gösterilen ilgi yer alıyor.
Görsel sanatların gelişmesinde, sanatçıların tanınmasında, eserlerinin satın alınmasında fuarların geliştirici yönüne değinmeliyim.
Yalnız bizim sanatçılarımızın değil, yabancı sanatçıların eserleri de satın alınıyor.
Elimizde bir istatistik yok.
Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzeleri, özel müzeleri kaç kişi gezdi? Açıldıklarından beri ulaştıkları ziyaretçi rakamları elimizde olsa yıllar içindeki gelişmeyi de öğrenebilirdik.
Ne yazık ki böyle toplu bir istatistik yok.
Erdal Doğan’ın derlediği Meraklısı İçin Her Güne Bir Şiir antolojisinden birkaç dize alacağım:
1 Ocak günü şiiri Can Yücel’den Andersen’in Masalları:
“Masal dediğin böyle havada olur
Kış kıyamet dizboyu kar
Üstelik yılbaşı.”
Yazım 2 Ocak günü yayımlandığına göre, Sezai Karakoç’un İnci Dakikaları şiirinden de birkaç dizeyle bitireyim:
“Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum”

* * *

SANATIN güzelleştirdiği, her gününüze dizelerin eşlik ettiği, sağlıklı her yıl insanın insan olduğunu ispatlar.
Sanatın, edebiyatın 2015’te çok daha etkin, çok daha yaygın, çok daha hayatımızın içinde olmasını diliyorum.