Memet Baydur’u hatırlamak

KİTAP-LIK (1) dergisinin özel dosyası Memet Baydur.

Haberin Devamı

Dosya adı:

Memet Baydur: Oyunlarla Yaşayan.

- İlk yazı Cevat Çapan’ın ‘Memet Baydur’a Yangın Yerinden’.

Cevat Çapan’la Baydur’u Sevda Şener tanıştırmış. Çapan o tanışmayı yazmış:

“Böylece hayatımın en değerli dostluklarından biri başladı.”

Çapan, onun bildiklerini sıralıyor:

“Memet, Dış İşleri Bakanlığı’nda görevli olan eşi Sina Baydur’la birlikte 1982-1986 arasında, Kenya’da, Nairobi’de kalmış. Orada sinema tarihi dersleri vermiş.

İspanyolca çalışmış. Konuştukça onun daha önce Londra Üniversitesi’nde Bedford Kolej’de sosyoloji okuduğunu, Paris’te bohemlik yaptığını da öğreniyorum. Palestrina’dan John Cage’e Batı müziğini de biliyor, Dilhayat Kalfa’dan Selahattin Pınar’a kadar bizim musikimizi de, Âşık Veysel’e de aşina.

Caz konusunda bilmediği, dinlemediği yok. Konuştukça neredeyse görmediği film, okumadığı kitap da kalmamış gibi geliyor bana.”

Haberin Devamı

Bu bölümü özellikle yazıma almamın nedeni, iyi bir yazarı yazar yapan hususların bir listesini içermesi.

Çünkü doğduğunuz, yaşadığınız toprağın bütün kültürel gelgitlerini, her alanın ve türün niteliklerini bilmeden kalıcı bir şey yaratamazsınız.

Diğer yazılar:

- M. Sadık Aslankara

“90’lar Yazınında Bir Şövalye: Memet Baydur...”

- Hasan Bülent Kahraman

“ Memet Baydur’la Bir Zamanlar...”

Yazar, Baydur’u bir aile ortamı içine yerleştiriyor, tanışmalarını, dostluklarını anlatıyor. Sanırım yazarı yakından tanımak için önemli bir yazı.

Bu yazıyı, Hasan Bülent Kahraman’a yazılmış iki mektup izliyor.

- Hakan Savlı

“Memet Baydur’un Verdiği Cevap”.

- Alişan Çapan

“İnsan Ne Zaman Ölür”.

- Fatma Karaaslan

“Yalnızlığın Oyuncakları: Beckett Etkisinde Absürd Bir Oyun”.

- Gürol Tonbul

“Kim Bilmiyor Sizce?”

Türk tiyatrosunun son dönemlerine yirmi üç oyunla damga vurmuş bir isimdir Memet Baydur.

HECE ŞİİR BULUŞMALARI: MEHMET CAN DOĞAN

HECE (2) dergisinin yeni sayısında Mehmet Can Doğan, çeşitli kişilerin sorularını yanıtlıyor. Uzun ve doyurucu bir konuşma. Kırk sayfayı aşkın.

“Mehmet Can Doğan ile Şiire, Eleştiriye Dair”.

Katılımcılar:

- Hayriye Ünal

- Zeynep Arkan

- Dinçer Apaydın

- Mehmet S. Fidancı

- Hasan Bozdaş

- Leylâ Arsal

- Yusuf Koşal

- Hasan Özlen

- Mert Özden

- Rahime Kasım

- Duygu Irmak

- Semih Diri

Haberin Devamı

Mehmet Can Doğan’ın söylediklerinden alıntılar:

“Başka bir yerde de söylemiştim, hayatımda ne kazandımsa şiirden kazandım diye.

Şiirden derken, dilden kazandığımı da açmalıyım herhalde; Türkçeden kazandım diyebilirim.

Türler açısından bakıldığında şiir mi yoksa diğerleri mi öne çekilir bu soruyla çok karşılaşıyorum. Kişisel deneyimimde, önceliği şiire mi versem yoksa yazı mı yazsam veya şiir yazarken ne oluyor, yazı yazarken nasıl bir zihin gelişiyor diye hiç düşünmedim.”

BU FİLMLERİ SEYRETMEK İSTER MİSİNİZ?

COLLLECTION (3) dergisinde bu yazıyı okuyunca koleksiyonerlere ileteyim istedim.

Yavuz Balkan’ın yazısı:

‘Koleksiyon’ temalı filmler. Listeyi vereyim, meraklısı ilgilenir:

- The Bone Collector

- The Collector

- The Best Offer

- Everything is Illuminated

- 11’e 10 Kala

- Amelie

- Perfume

- The Ninth Gate

- One Hour Photo

*

Haberin Devamı

AYIN dergilerinden notları sundum.

...........................................

(1) kitap-lık, eylül-ekim

(2) Hece, eylül

(3) Collection, temmuz-ağustos-eylül.

Yazarın Tüm Yazıları