Zor ve çekişmeli bir seçim yaşayacağız

AK Parti ve MHP prensipte anlaştı, yerelde de ittifak yapabileceklerini açıkladı.

Haberin Devamı

 

Tabii bu açıklamalar AK Parti ve MHP, her kentte, her ilçede ortak adayla seçimlere gidecek anlamına gelmiyor.
MHP’nin güçlü olduğu yerler, AK Parti’nin vazgeçemeyeceği bölgeler var.
Dolayısıyla iki parti arasındaki ittifak görüşmelerinin detaylandırılmasını beklemek gerekir.
Ama şu bir gerçek ki 24 Haziran’da başarıya ulaşmış bu ittifak, ortak adaylarla daha iyi sonuçlar alabilir.
Bu da büyük kentlerdeki yarışı daha da ön plana çıkartıyor.
İstanbul şimdiden net gibi...
MHP, AK Parti’nin adayını destekleyecek.
Büyük ihtimal Ankara ve İzmir için de bu geçerli olacaktır.
MHP karşılığında Manisa’da, Adana’da MHP’li adayların desteklenmesini isteyecektir.
Bu listeye Balıkesir ve Uşak gibi geçmişte MHP’li başkanların kazandığı yerleri de ilave edebilir.
Tabii bu konuşmalarda, pazarlıklarda netleşecektir.
Böyle olunca gözler özellikle üç büyük şehirde olacaktır.

***

Haberin Devamı

Geçen gün Opera İzmir’in temel atma törenine katıldım.
Ben bir kentin ekonomisi kadar sanatıyla da sporuyla da öne çıkması gerektiğini düşünenlerdenim.
O yüzden yeni opera binasının yapımını hep destekledim.
Törende İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçmiş konuşmalarından farklı bir üslup kullandı.
Son günlerde artan eleştirilere toplu bir cevap verdi.
Ve özetle “İzmirliler bizlere sahip çıkmalı” mesajı verdi.
Tabii bu sözlerin ne anlama geldiğini 1 Ekim günü yapacağı basın toplantısında öğreneceğiz.
Yakın çevresi Kocaoğlu’nun hala kararsız olduğunu söylüyor.
Ben ise tam tersini düşünüyorum.
Kocaoğlu’nun 1 Ekim’de kamuoyuna açıklayacağı kararını bir süre önce verdiğini ve kafasının net olduğunu düşünüyorum.
Dolayısıyla bu karar İzmir gibi herkesin merak ettiği bir yer için önemlidir.
Ben AK Parti kulislerinin de 1 Ekim öğleninden itibaren daha da hareketleneceğini düşünüyorum.
AK Parti’de de farklı adayların isimleri konuşuluyor.
Ama bugüne kadar hep planlı, programlı ve senaryoları çok önceden çalışan AK Parti’de de kafaların net olduğunu düşünüyorum.
Tabii bütün bu isimlerin netleşmesi için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Ama şunu söyleyebilirim.
Zor ve çekişmeli bir seçim dönemi yaşayacağız.

 

Haberin Devamı

Geç kaldığımızın farkındasınız değil mi?

Paris Operası 1875’te bitmiş.
Viyana 1869’ta, Budapeşte 1884’te, Milano Operası ise 1778’de tamamlanmış.
Türkiye’nin gerçek anlamda ilk opera binasının temel atma törenini Eylül 2018’de yapıyoruz.
Çok geç kaldığımızın farkındasınız değil mi?
Ben Opera İzmir’in büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyorum.
Sanata daha fazla kaynak ayırmalıyız.
Bir ülkenin kalkınmasında ekonomi kadar sanat da öne çıkıyor.
Biz bunları çok geç keşfettik.
Ülkeler arası diyalogda spor ve sanat olmazsa olmazlarımız.
İzmir bir eksiğimizi tamamlayacak.
Opera İzmir’in bir an önce tamamlanmasını istiyorum.

 

Şiddete sıfır tolerans göstermeliyiz

Fransa’da yakınlarda bir yasal düzenlemeye gidildi.
Fransız medyası buna “Maçolukla mücadele yasası” dedi, bazıları da “ıslık yasası” diye adlandırdı.
Yasa, fiziki saldırı kadar sözlü saldırıyı, mobbingi de ceza kapsamına aldı.
Geçenlerde Paris’in güneyinde Evry’de ilk ceza kesildi.
İş dönüşü saatinde kalabalık bir otobüse binen aşırı alkol almış 30 yaşlarındaki bir erkek, 21 yaşındaki bir kadına müstehcen sözler sarf edince, kendisini hapiste buldu.
Yasa teklifini Cinsiyet Eşitliği Bakanı Marlene Schiappa sunmuştu. Schiappa, “Otobüs şoförünün ataklığına ve verilen cezaya bravo” mesajını paylaştı.
Otobüs şoförü, derhal saldırgana müdahale edip otobüsün kapılarını kapayarak ve polisi çağırarak adamın yakalanmasını sağlamış.
Neden bunları yazıyorum.
Çünkü Türkiye’de kadına, gençlere, çocuklara yapılan şiddet vakalarında büyük artış var.
Hepimizi derinden etkileyen olaylara tanıklık ediyoruz.
Bu yıl 1200’den fazla kadın cinayeti işlenmiş.
Kabul; benzer olaylar bütün dünyada yaşanıyor.
Ama bakın demokrasinin beşiği kabul edilen Fransa bile cezalarını daha da sert hala getiriyor.
En ufak ayrıntıyı atlamamaya çalışıyor.
Hepimize de büyük bir görev düşüyor.
Bakın Fransa’daki son olayda olduğu gibi otobüs şoförünün hassasiyetini bizlerin de göstermesi gerekir.
En ufak şiddet olayına seyirci kalamayız.
Anında müdahale etmeli, emniyete gerekli şikayetleri yapmalı ve takip etmeliyiz.
Bu kadın cinayetlerini durdurmalıyız.
Şiddete sıfır tolerans göstermeliyiz.

Yazarın Tüm Yazıları