Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim edelim

Haberin Devamı

Sizi biraz geriye götüreyim ve Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim edelim. Biraz arşivlerime girip baktım. Ve şöyle notlar çıkardım.
12 Aralık 2012... O gece ben de İsmet İnönü Sanat Merkezi’ndeydim. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncuları Kürtçe Hamlet oyununu İzmir’de oynadı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu “Kentlerin diyaloğu açısından bu buluşmayı önemsiyorum” dedi.


***


12 Nisan 2013... Aziz Kocaoğlu, 23 Mayıs tarihinde kentin kanaat önderleriyle birlikte Diyarbakır’ı ziyaret edeceklerini ve İzmir’de ağırladıkları Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in daveti üzerine bu kararı aldıklarını açıkladı.
Hatırlayın; CHP’lilerden bile büyük eleştiri almıştı Kocaoğlu...
“İstinasız hepimiz barışı istiyoruz. Ama bu sağlanırken, toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerinin de göz önüne alınması arzusundayız...”

Haberin Devamı


***


19 Nisan 2013... Kocaoğlu İzmir Enternasyonal Fuarı’nın konuk kentinin Diyarbakır olduğunu söyleyip eklemiş. “Barış sürecinin kalıcı olması için etkinliklerin yapılması, tüm iller arasında kaynaşma sağlanması, birbirimize saygılı olmamız gerekir. Barışı kalıcı kılan halk olacaktır.”


***


30 Nisan 2013... Kocaoğlu; Ege Belediyeler Birliği’nde konuşmuş.
“Umarım kuzeyden güneye, doğudan batıya diğer iller de böyle ilişkiler kurar. Ülkemizde kalıcı bir barışın sağlanması ve kangren haline gelmiş sorunların çözümü için kendi insanlarımızın birbiriyle kaynaşması çok önemli. Barış sürecine en önemli katkıyı yerel yönetimler koyabilir...”


***


23 Mayıs 2013... 190 kişilik Diyarbakır heyetinde ben de vardım. İzmir’i temsil eden bütün sivil toplum örgütlerinin liderleri, üyeleri, fikir önderleri Diyarbakır’da sabahtan akşama temaslarda bulunduk.
Kocaoğlu’nun konuşmasını bulup önüme aldım; şu detaylara dikkat çekmiş.
“Biz, ülkemizde kalıcı barışın sağlanabilmesi için, öncelikle insanlarımızın birbirini daha iyi tanıması, kaynaşması ve bu süreçte en etkin adımların yerel yönetimler tarafından atılması gerektiğine inanıyoruz. İzmir’de belli homurtuları biz de duyar gibi olduk. Tabii demokrasinin gereği olarak zıt düşünceler olacaktır. Ama bildiğimiz kadarıyla İzmirli hemşehrilerimiz bizim buraya gelmemize çok büyük destek veriyorlar. Biz, asırlardır bu topraklarda birlikteyiz. Bizim bir iki ufak farklılığa takılmamamız ve bu sonsuz özelliklerimizle birbirimizi sevmemiz, saymamız ve kalıcı barışa hizmet etmemiz gerekir...”

Haberin Devamı


***


Bu konuda benim geçmişte neler yazdıklarım arşivlerde var; bakmak, okumak isteyen arşivlere girip bulabilir.
Türkiye’nin büyük, temel meselelerinde toplumsal bir irade göstermek gerekiyor.
Ve cesur adımlar...
Herkesin şunu bilmesi gerekir; demokrasiden daha iyi bir yönetim biçimi henüz önerilmedi. Demokrasiye inanmak ve güçlendirmek zorundayız.
Ve bir şey daha yapmalıyız.
Kalıcı barışı istemeli; diyalog kurmaktan vazgeçmemeliyiz.
Hem de her konuda...
Hep şunu yazdım.
Diyarbakır’ın hassasiyetlerini düşünürken; İzmir’in de hassasiyetlerini unutmamak gerekir.
“Faşist İzmir” yorumlarına maruz kalan İzmirliler; söylenenleri nasıl sağukkanlılıkla karşılayıp Türkiye’nin geleceği için adımlar attıysa; bugün de aynı duygularla hareket etmemiz gerektiğini hatırlatmak isterim.
Aziz Kocaoğlu; o günlerde bazı çevrelerce eleştirildi ama bugün doğru yaptığını herkes teslim ediyor.
Genel siyasetin o sert üslubu yerel yönetimler yumuşatabilir.
Ve HDP yüzde 13’lere gelen oyların bir kısmının emanet, ödünç verildiğini unutmamalılar.
HDP için asıl sınav şimdi başlıyor.

Yazarın Tüm Yazıları