Sanata destek veren herkes başımın tacı

GEÇEN hafta Yaşar ailesiyle yemek yedik. Selim Yaşar, Feyhan Yaşar, İdil Yiğitbaşı Yaşar, Ahmet Yiğitbaşı, Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Aktaş ve Yılmaz Gökoğlu’yla epey sohbet ettik.

Haberin Devamı


Bazı notlarımı geçen pazar yazmıştım.
Gecenin sonlarına doğru holdingin medya direktörü Mehmet Aykırı’yla konuşurken, telefonundaki bir fotoğraf dikkatimi çekti.
Fotoğraf 20 yıl öncesinin fotoğrafıydı; belki de daha eskiydi.
Arkadaşım oyuncu Özgür Ozan’ı fark ettim.
Daha dikkatlice bakınca Vahide Perçin, İdil Fırat, Sarp Apak’ı da gördüm.
“Mehmet, bu fotoğraflar nerede çekilmiş. Özgür’e, Vahide’ye bir sürpriz yapayım” dedim.
Meğerse Pınar Çocuk Tiyatrosu’nun bir oyunundanmış o fotoğraflar...
Çok hoşuma gitti.
Pınar Çocuk Tiyatrosu bu yıl 30’uncu yılını kutluyormuş.
Şirketlerin sanata destekleri ne kadar önemli...
Her fırsatta bunu dile getiriyorum.
Her şeyi devletten beklememek lazım.
Belki de hiç beklememek lazım.
Çünkü bizim siyasetçilerimiz daha çok siyaset konuşmayı seviyor.
Politika yapmaktan sanata, spora zaman kalmıyor.
Arta kalan zamanlarla da sanat olmuyor.
***
Pınar Çocuk, 1987 yılında kurulmuş.
30 yılda 45’ten fazla oyun oynamış.
300’den fazla oyuncu bu sahnelerde yetişmiş, belki de stajlarını Pınar Çocuk Tiyatrosu’nda yapmış.
Yaşar Holding Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, çocukların bedensel ve zihinsel gelişimine katkı sağlamak amacıyla bir tiyatro kurulmasını istemiş.
Ve tiyatro “Avrupa Yılın Sosyal Sorumluk Programı” kategorisinde Gümüş Stevie Ödülü’nün de sahibi olmuş.
***
Mehmet Aykırı’nın ilk aklına gelen isimleri not defterime yazdım.
Vahide Perçin, İdil Fırat, Bülent İnal, Necmi Yapıcı, Özgür Ozan, Öner Erkan, Devin Özgür Çınar, Rıza Kocaoğlu, Büşra Pekin, Sarp Apak, Engin Altan Düzyatan ve Ozan Güven...
Sanat ne güzeldir.
Tiyatro aşkımdır.
Sanata destek veren herkes başımın tacıdır.

Haberin Devamı

Sanata destek veren  herkes başımın tacı

 
Siyaset bizi o kadar yordu ki...

GEÇENLERDE iki emekli, siyasetten uzaklaştığını zannettiğim, eski milletvekili arkadaşımla karşılaştım.
Önce birbirimizin hatırını sorduk, görüşmediğimiz zamanlarda neler yaptıklarını sordum.
Sonra...
Sonra ne olacak, yine siyaset...
Yine bitleri kaynamış.
Efendim; seçim takvimi başlamış da...
Bakalım, Meral Akşener ne yapacakmış da...
AK Parti İzmir’de bu sefer çok farklı isimleri öne çıkaracakmış da...
CHP aynı isimlerle seçime giremezmiş de...
“Bana müsaade” dedim, uzaklaştım.
Siyasetten o kadar soğudum ki, aynı konuları konuşmaktan o kadar sıkıldım ki, çözüm üretmeyen tartışmaların içinde olmaktan o kadar yoruldum ki...
Hep söylüyorum.
Türkiye’nin birinci problemi siyasetten başka bir şey konuşmayan siyasetçiler...
Çünkü hayatın gerçekleri, vatandaşın beklentileri, geleceğin hayalleri o kadar farklı ki...
Sorun da siyasetçilerimizin bunun farkında olmamaları...

Haberin Devamı

 
Ey Karşıyaka

Son dönemin çok moda söylemiyle yazayım.
Ey...
Karşıyaka Divan...
Ey...
Karşıyaka yönetimi...
Ey...
Geçmişiyle pek böbürlenen Karşıyaka camiası...
Ey...
Karşıyakalılar...
Durumun farkında mısınız, fotoğrafı görebiliyor musunuz, yaşananları görüyor musunuz?
Ve soruyorum.
Türkiye’nin en eski kulüplerinden biri Karşıyaka Spor Kulübü gözünüzün önünde eriyip, bitiyor.
İçinize siniyor mu?
Bir şeyler yapmayacak mısınız?

 
Son dönemde en sık duyduğum şey...
İZMİR’E TAŞINACAĞIZ GALİBA

ÇARŞAMBA gecesi İstanbul’da yağmura yakalandık.
Nişantaşı’ndan Arnavutköy’e 2 saat 25 dakikada gittik.
Daha doğrusu gidebildik.
Yemekte buluşacağımız arkadaşlarımız da bir o kadar yollardaymış.
İlk sözleri “İzmir’e taşınacağız” oldu.
Hepsini çok severim, hepsini bekleriz.
Ama bu sözü son dönemde o kadar çok duyuyorum ki...
Herkesin İzmir’de yaşama hayali var.
Nitelikli göçle İzmir; Avrupa’nın en önemli şehirlerinden biri olur.
İyi şirketlerin merkezleri zaman içinde mutlaka İzmir’e gelir.
İzmir yine 18 ve 19’uncu yüzyılda olduğu gibi bu coğrafyanın en önemli kenti olur.
Bunları biliyor ve görüyorum.
Ama şunu da biliyorum.
Bütün bunlar için bir hazırlık yapmak gerekir.
Ve bu belediye bütçeleriyle yapılacak yatırımlar değil.
Mutlaka hükümetin, devletin bu planlamanın içinde olması gerekir.
Aksi halde İstanbul’un bugün yaşadığı trafik problemleri yakın bir gelecekte İzmir’de de görülür.
Zaten bunun ön haberleri gelmiyor değil...
Kentin genelinde hiç olmadığı kadar trafik yoğunluğu yaşanıyor.
Ve bu sıkışıklık sadece işe gidiş saatlerinde değil; gün içinde de yaşanmaya başlandı.
Benden söylemesi...

Yazarın Tüm Yazıları