Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Kemik iliği transplantasyonu (II)

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Dünkü yazımda ifade etmiş olduğum gibi, Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Erbey’ den “kemik iliği transplantasyonu” konusunda almış olduğum bilgileri Sizler’ le paylaşmaya devam ediyorum.

Kök hücre nakil ünitesine yatış

Nakil öncesi hazırlıkları tamamlanan hasta üniteye yatırılıyor. Ünitede hasta, banyo ve tuvaleti olan tek kişilik odada, sıklıkla annesiyle birlikte kalıyor. Kemik iliği nakil üniteleri ziyaretçinin yasak olduğu, görevi olmayan sağlık personelinin dahi giriş-çıkışına izin verilmeyen izole üniteler. Ünitede hava yoluyla hastaya bulaşabilecek mikroorganizmaları temizlemek için, “Hepa Filtre” adı verilen özel bir havalandırma sistemi bulunuyor.

Hazırlayıcı rejimler:

Hazırlama rejimleri, ‘kök hücre naklinden hemen önceki 5-10 günlük dönemde hastalara uygulanan yüksek dozda kemoterapi ve/veya radyoterapi tedavileri’ anlamına geliyor. Hazırlama rejimleri hastalığın tipine, yapılacak olan kök hücre nakline ve donör tipine bağlı olarak seçiliyor.

Haberin Devamı

Kök hücrenin verilişi:

Hazırlama tedavisi sonrasında toplanan kök hücreler, tıpkı kan verir gibi, kateter yoluyla alıcının kan dolaşımına veriliyor. Kök hücreler kendi yollarını bularak kemik iliğine gidiyor ve yamalanmaya başlıyorlar. Bu dönemden sonra alıcıya tam bir destek tedavisi uygulanıyor. Enfeksiyonlardan koruyucu ilaçlar, gerektiğinde kan transfüzyonu ve özellikle allojeneik nakillerde doku reddini önleyici bağışıklığı baskılayıcı tedaviler yapılıyor.

Kök hücrelerin yamalanması:

Verilen kök hücrelerin alıcı kemik iliğine yerleşip kan üretmeye başlamasına “yamalanma” deniliyor. Yamalanma; naklin tipine, altta yatan hastalığa, hazırlama rejiminin yoğunluğuna ve kök hücre kaynağına bağlı olarak +15’ inci ile +30’ uncu günler arasında gerçekleşiyor. Enfeksiyon, tıbbi girişimler, verilen kök hücre sayısının azlığı gibi durumlarda yamalanma gecikebiliyor ya da olmayabiliyor.

Taburculuk:

İşler yolundaysa, nakil sonrası yaklaşık 30 gün civarında hastanın taburcu edilmesi mümkün olabiliyor. Ancak, nakil sonrası ilk 100 büyük önem taşıyor. Hastanın, nakil ekibi tarafından, yan etkiler açısından yakından takip edilmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Kök hücre nakli sonrası görülen yan etkiler

Kök hücre naklinde görülen komplikasyonlar hastanın yaşına, organ fonksiyonlarına, altta yatan hastalığın tipi ve derecesine, kök hücre kaynağına, alıcı ve verici arasındaki doku uyumuna ve hazırlık rejimine göre değişiyor. Hazırlama rejimine bağlı olarak vücuttaki tüm organ ve dokular olumsuz etkilenebiliyor. Bağışıklığı baskılayıcı tedaviler ise fırsatçı enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Erken dönemde en önemli yan etki, “akut doku reddi” hastalığı (graft versus host hastalığı). Bu durumda hastanın cildi, karaciğeri ve mide-bağırsak sistemi etkileniyor. Gerek nakil öncesi verilen kemoterapiler gerekse bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar nedeniyle, çocuğun vücudu mikroplara karşı savunmasız kalıyor ve enfeksiyonlar da bu dönemde oldukça zorlayıcı olabiliyor. Yine bu dönemde; karaciğer, santral sinir sistemi, böbrek ve akciğerlerin hasarlanmasına bağlı yan etkiler de görülebiliyor.

Haberin Devamı

Geç dönemde ise en önemli yan etki, “kronik” dediğimiz “uzun vadede gelişen doku reddi” hastalığı (chronic graft versus host hastalığı). Kronik graft versus host hastalığında etkilenen organ sistemleri ve klinik tablolar şu şekilde sıralanıyor:

  • Bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak gelişen mikrobik ateşli hastalıklar,
  • Tüm hormonlarda görülebilecek anormallikler,
  • Kemik ve kas erimesi,
  • Karaciğer fonksiyonlarında bozulma, Hepatit B veya C, demir birikimi,
  • Akciğerlerde hasarlanma, astım benzeri tablo ve zatürre,
  • Katarakt, gözde kuruluk, retina iltihabı,
  • Ağız kuruluğu, tükürük azalması,
  • Diş çürükleri,
  • Sinir sistemi problemleri, sinir ileti bozuklukları,
  • Boy kısalığı, kilo kaybı,
  • Böbrek fonksiyonlarında bozulma,
  • İkincil kanserler.

Bu zorlu süreçte hastaların beslenmesi de özellik gösteriyor. Hastaların klinik durumları ve naklin evrelerine göre, her hastanın diyetinin günlük ihtiyaca uygun olacak şekilde bu alanda uzmanlaşmış diyetisyenler tarafından desteklenmesi gerekiyor.

Hastalar ve sıklıkla anneleri nakil ünitesinde yaklaşık 30-45 gün kalıyorlar. Bu zorlu süreçte oluşabilecek ruhsal sorunlar ve bunların yönetimi konusunda hem hasta ve yakınlarına hem de nakil ekibine destek sağlanması gereği ise kesinlikle atlanmaması gereken bir diğer önemli konu.

Haberin Devamı

Prof. Erbey, çocukların ve ailelerin bu deneyimle başa çıkma sürecindeki ihtiyaçlarını karşılamak için bireyselleştirilmiş bakım ve desteğin yanı sıra; çocuklara yaşlarına uygun hazırlık eğitimleri, tedavi edici ve gelişimsel oyun, yaratıcı sanat terapileri gibi yöntemlerle destek verilmesinin şart olduğunu söylüyor.

Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Erbey’ e vermiş olduğu değerli bilgiler için yürekten teşekkür ediyorum.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları