Daha iyi bir toplum için önce kendinizi iyileştirin

CUMHURİYET Halk Partisi yerel yönetimlerinin hazırladığı programlar kapsamında Türkiye’ye gelen Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica, İzmir Büyükşehir ve Konak belediyeleri işbirliği ile Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen ‘Destek ile Yoksulluğu Önleyebiliriz’ konulu söyleşiye katıldı.

Haberin Devamı

Müthiş bir kalabalığın olduğu, yüzlerce kişinin salona giremediği söyleşide hayata dair öyle güzel, öyle anlamlı sözler söyledi ki, ruhumuz arındı. “Aşk en önemli şeydir, hayatın motorudur. Aşk olmazsa hayat da olmaz”, “Kendi eylemlerinizi kendiniz yargılayın. Çünkü, siz kendinizin yargılayıcısınız. Daha iyi bir toplumu kendimizi iyileştirmeden yaratamayız” diyen Mujica, istekleriyle, sözlerinin ve hayat tarzının ardında durduğunu gösterdi. Makam aracı, lüks otel istemeyen Mujica ile söyleşisi sonrası sohbet ettik. Çok yorgun olmasına rağmen sorularımı yanıtlayan bu özel insan, kuşkusuz hayatımın en değerli hatıralarından biri olacak...

Daha iyi bir toplum için önce kendinizi iyileştirin

Haberin Devamı

DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ GİBİ YAŞAYIN

- “Düşündüğün gibi yaşarsan, yaşadığın gibi düşünürsün” diyorsunuz. Sizin düşündüğünüz hayat nasıl?

- Sade, yüksüz, maddi kaygıları olmayan, yalın bir hayat... Benim için özgürlük hoşuma giden, istediğim şeyleri yapabilmek. Çok az materyalle, çok az eşyayla. Bu yüzden bizler, yoldaşlarımla, özgürlüğümüze düşkünüz, özgürlüğümüzü seviyoruz.
- Konuşmanızda ‘Özgürlük Bireyselliktir’ dediniz.
- Evet, çünkü tamamen kendi arzu ettiğini yapabilmektir özgürlük. Ama tabii diğerlerini yargılamadan. Bir eşya aldığınızda parayla aldığınızı sanıyorsunuz, ama aslında o parayı kazanabilmek için yaşamınızdan bir zaman veriyorsunuz. Oysa asıl zenginlik o zaman. Çünkü yaşamdaki zamanı satın alamazsınız. Tüketim medeniyeti bir örümcek ağı gibi, bizi yakalıyor. Mutluluğu, sürekli bir şeyler satın almakta sanıyoruz, yanılıyoruz.

FİKİRLERİM YAŞANMIŞLIKLARIN SONUCU

- Hayatla ilgili çok güzel ve bilgece düşünceleriniz var. Gençken de bu söylediklerinizin farkında mıydınız, yoksa yaşla mı ulaştınız bu olgunluğa?

- Gençken maalesef böyle düşünmüyordum. Tüm bunlar yaşanmışlıkların sonucu. Gençken sadece yakını görebiliyorsunuz. Oysa yaşlandığınızda ileriyi görmeye başlıyorsunuz. Yaşlandıkça kemikleriniz ağrıyacak, daha yavaş yürüyeceksiniz ama çok uzakları görebilmeye başlayacaksınız.
- ‘Üretim araçlarının dağılımını değiştirirsek toplumu da değiştireceğimizi düşünüyorduk yanılıyormuşuz. Kültürü değiştirmezsen hiçbir şey değişmiyor’ diyorsunuz. Çok mu zor kültürü değiştirmek?
- Değişimler gelişmiş toplumlardan geliyor. Çünkü, yeni ve farklı bir kültür yaratmanın merkezinde felsefe ve etik yatıyor. Değişim, iyi eğitim alanlar ve düşünenlerle gerçekleşebiliyor. Bazı toplumlarda çok zor gibi görünse de o günler gelecek. Değişimin başlaması için önce değişimi düşünmek gerekiyor. Kimi zaman bu çok geliyor, insanlar zorlanıyor.

Haberin Devamı

BİRLİK OLMAK SADECE SOLUN DEĞİL, TÜM İNSANLIĞIN SORUNU

- Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada solun derdi ‘birlik’ diyorsunuz. Neden birlik olamıyorlar sizce?

- Bu aslında sadece solun problemi değil. Tüm insanlığın problemi. Çünkü birlik olmak için alçak gönüllü olmak gerekiyor. Bunu başaramıyorlar. Bir de değerlere sahip çıkmalı. Solun en büyük birleştirici unsuru muhafazakar sağa karşı savunduğu değerler. Ama işte bunları unutuyor, karşısında savaştığı cepheyi unutuyor, kendi içinde tartışmaya giriyor. O zaman da mutlaka kaybediyor.

BU KADAR SAVAŞ VARKEN NE YÜZLE NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ VERİYORLAR

- Nobel Barış Ödülü’nü kabul etmem demenizin nedeni ne?

Haberin Devamı

- Bu ödülü verenlere şunu sormak isterim. “Bu kadar savaş dolu bir dünyada ne yüzle Nobel Barış Ödülü veriyorlar?” Çünkü, dünyanın her köşesinde savaş var. Bu aslında bir depresyondur. Ben istemem o yüzden, başkası alsın. Teknolojik gelişme karşısında bile hala savaş var ve savaşın en büyük maliyeti hiç de savaşta sorumluluğu olmayan taraflara çıkıyor.
- Savaşsız bir dünya mümkün mü sizce?
- Mücadelenin başka türlü yöntemleri var. Daha farklı olarak, insanları organize ederek, onların gücünü, beynini, zihniyetini kullanarak da savaşsız mücadele mümkün. Hem böyle acılar da olmaz. Çünkü, teknolojik gelişmeler ve ilerlemeler sadece zengin olanlara ve hükümetlere yarıyor. Hep söylüyorum, dünyanın tüm halkları barış için, umut için bir araya gelmeli, savaşa hayır demeli.

Yazarın Tüm Yazıları