Kapalı kapılar ardında bunlar mı konuşuluyor?

- AMAN efendim, canım efendim... Avrupa ile kavgayı iki tık azaltmalıyız. İstikrar isteyen seçmen ürküyor.

Haberin Devamı

*

- Ha öyle mi? Tamam... O zaman biz yine “Ey Kılıçdaroğlu! Ey Kılıçdaroğlu!” demeye devam edelim.

*

- Aman efendim, yaman efendim... Kemal Kılıçdaroğlu’na orantısızca yükleniyoruz. Adam mağdur olacak.

*

- Ha öyle mi? Tamam... O zaman “PKK, DEAŞ, FETÖ... Bütün teröristler hayırcı” demeye devam edelim.

*

- Aman efendim, canım efendim... Bu sefer de hayırcı ılımlıları kaybediyoruz, onları kazanmamız lazım.

*

- Ha öyle mi? Tamam... O zaman “Hayırcılar da saygındır” deriz... Böylece sorunu çözmüş oluruz.

*

- Aman efendim, yaman efendim... Biraz fazla milliyetçilik yaptık galiba... Kürt oylarını almamız gerek.

*

- Ha öyle mi? Tamam... O zaman “Şivan Perwer’e bin selam” diyelim, “Millet derken Türk’ü kastetmiyoruz” diyelim, olur biter.

*

- Aman efendim, canım efendim... Bu sefer de milliyetçi oyları ürkütmüş olmaz mıyız? Zaten milliyetçi oylarda sorun var.

*

Haberin Devamı

- Ha öyle mi? Tamam... Tamam... Ne yapacağımızı şaşırdık vallaha... En iyisi sen ver mehteri ver. Ver de biraz kendimize gelelim yahu.

 

YUSUF KAPLAN’IN BAKAN KILIÇ’A ÇIKIŞMASI

OLAY şu:

*

Siirt’te bir kitap fuarı... Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan konuşma yapıyor... Tam bu sırada salona Bakan Çağatay Kılıç giriyor kalabalık bir ekiple Kapalı kapılar ardında bunlar mı konuşuluyor
birlikte... Yusuf Kaplan’a yöneliyor Bakan... Elini uzatıyor... Fakat Yusuf Kaplan pek bir ters... “Abuzittin’in biri değil Yusuf Kaplan konuşuyor, adam gelir dinler” falan diyor. Bakan Bey de “Kusura bakmayın hocam, rahatsız ettik sizi” diye cevap verip hızla salonu terk ediyor.

*

İki isimle ilgili de yorumum şudur:

*

- YAZAR YUSUF KAPLAN: Konferans salonuna palas pandıras girilmesinden rahatsız olmakta haklı... Fakat bu rahatsızlığını son derece kaba, esprisiz ve nobran biçimde ifade etmesi çok yakışıksız... Hele “Ben Yusuf Kaplan’ım, Abuzittin değilim” demesi... Tam bir facia! “Ben önemli değilim, yapılan asıl dinleyicilere saygısızlık” deseydi, diyebilseydi... Çok daha hayırlı bir iş yapmış olurdu.

*

Haberin Devamı

- BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ: Bir konferansın ortasına güm diye dalınmaz... Yaptığı gerçekten yakışıksız... Buradan kırdık puanını... Fakat Yusuf Kaplan’ın o anlayışsız ve kibir dolu yaklaşımı karşısında sergilediği olgunluk, takdire değerdi. “Ne yapacaktı ki?” demeyin. O da Yusuf Kaplan gibi davranabilir, nobranlık yapabilir, bir kabalığa imza atabilir, gerginliği arttırabilirdi. Buradan verdik puanı.

 

CHP ADINA YAPILMIŞ REZALET BİR KONUŞMA

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, açmış ağzını yummuş gözünü...

- “Siz bu ülkeyi yönetmeye layık değilsiniz” diyor.

- “Lan” diyor, “Lun” diyor...

- “Evet çıkarsa Samsun’a çıkarız, yedi sülalenizi İzmir’den denize dökeriz” diyor.

Haberin Devamı

- “Ortalığı yıkarız ama yine de devleti yönetmenize izin vermeyiz” diyor.

Kısacası...

Neresinden tutsan dökülen rezalet bir konuşmaya imza atıyor.

*

Evetçinin teki bunun binde birini yapsa...

Ortalığı ayağa kaldıracak tipler ise...

“Lafı gediğine koymuş, muhteşem konuşmuş, işte böyle konuşulur” falan diye sırt sıvazlıyor.

*

Bu arada Deniz Baykal bile “Hayır çıkarsa İzmir’de düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz” diyor, diyebiliyor.

Baykal bile... Baykal bile...

*

Evetçinin öyle, hayırcının böyle olduğu bir memlekette...

Evet çıksa ne olur, hayır çıksa ne olur?

Galiba en sonunda Bodrum’da kafe açıp kurtulacağım bu saçmalıklardan.

 

ASLINDA SEMPATİK AMA 

“HAYIR yapılabiliyor ama evet yapılamıyor” demiştim...Kapalı kapılar ardında bunlar mı konuşuluyor

Cevap bu amcalardan geldi.

Haberin Devamı

“İşte böyle yapılır” dediler.

*

Aslında pek sempatikler.

*

Fakat tek bir kusurları var:

Bu işi camide yapmaya kalkışmak.

*

Kusura bakmasınlar ama camiler, siyasi şov mekânları değildir.

 

ŞENOL GÜNEŞ Mİ ÜMİT ÖZAT MI?

- İKİSİ de sofistike olmayan bir saflık içinde...

- İkisi de kalender meşrep bir havada.

- İkisi de kavganın ardından “Ver elini öpeyim” diyecek gibi...

- İkisi de duygusal mı duygusal.

- İkisi de karakterli...

- İkisi de ince laf sokuşlar ustası...

- İkisi de enteresan bir sempati dalgası yayıyor.

*

Niye kavga ediyorlar, anlamış değilim.

Kapalı kapılar ardında bunlar mı konuşuluyor

 

BAKALIM İLK KİM

- ENFLASYONU canavar şeklinde resmedecek?

*

- “Yaz gelmedi gitti” diye yazacak?

*

- “Şerif Taytıs”tan söz edecek?

 

Haberin Devamı

BUGÜNLERDE DÖNE DÖNE DİNLEDİĞİM BEŞ ŞARKI

- RÜZGÂR KIRDI DALIMI: Alaaddin Yavaşça Bey’in bestelediği buselik makamı zarif şarkı... “Ellerin günahı ne” falan dedikçe bir nostalji basar her tarafı... Melihat Gülses’ten dinleyelim lütfen.

*

- BİR BAHAR AKŞAMI: Rahmetli babamın hocası olan Fuat Edip Baksı’nın sevgilisine “siz” diye hitap ederek yazdığı sözlere Selahattin Pınar’ın yaptığı muhteşem beste... Nesrin Sipahi söylesin lütfen.

*

- BİR KIZIL GONCAYA BENZER DUDAĞIN: Ünlü mevlithanlarımızdan Amir Ateş’in kürdili hicazkâr makamında bestelediği müthiş şarkı... Aylin Şengün Taşçı’nın icrası pek soyludur.

*

- NİHANSIN DİDEDEN: “Nihansın dideden ey mest-i nazım” derken Nâzım’ı hatırlatan bir Hacı Faik Bey şarkısı... Rast makamının yüz akı... Zeki Müren Beyefendi söylerse tadından yenmez.

*

- YİNE BİR GÜLNİHAL: Şarkılar arasında asalet yarışması yapılsa birincilik bunundur. Dedemiz Efendimiz bestelemiştir... Dinlerken vals yaptırır adama... Münip Utandı’nın icrası yumuşacıktır.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları