Elinde kan var

15 Temmuz darbe gecesinin sabahıydı. Gece boyunca CNN Türk’te darbe karşıtı yayınlar yapmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la FaceTime’dan canlı bağlantıyı gerçekleştirmiş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde toplanan vatandaşlarımızın, Jandarma Genel Komutanlığı’nın yanındaki köprünün bombalandığı sırada az ötedeki Hürriyet binasında bomba sesleri arasında yazımı yetiştirmeye çalışmıştım.

Haberin Devamı

Tankların ezdiği araçların, Meclis’in kapısını tutmuş olan tankların arasından geçip Çankaya’ya ulaştım. Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’ne gelmişti.

Bakanlar, milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı Akar Başbakan’ın yanındaydı. İçeri girmek mümkün olmadı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ise gözlerden uzak bir köşede bir askerle konuşuyordu. Bir ara salonda yürümeye başladılar. “Bu asker kim?” diye sordum. Doyurucu bir cevap alamadım. Bir süre sonra asker ortadan kayboldu. O zaman “Şaban Dişli’nin kardeşiymiş, gözaltına alındı” denildi. Bir yanda Erdoğan’ın yakın ekibinden Şaban Dişli, diğer yanda Erdoğan’ı devirecek darbeye karışan Mehmet Dişli... Küçük dilimi yutacak gibi oldum.

AKAR’A DİŞLİ TEKLİF EDECEKTİ

Mehmet Dişli ismiyle darbe gecesi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı derdest eden başyaveri Levent Türkkan’ın ifadesinde karşılaştım.

Haberin Devamı

Türkkan, “15 Temmuz günü karargâha Tümgeneral Mehmet Dişli geldi. Darbeye ilişkin konuyu görüştük. Olay başladığında Hulusi Akar’ın odasına kendisinin tek başına gireceğini, darbeyi tebliğ edeceğini, kabul etmesi halinde faaliyetin başına geçeceğini bize söyledi. ‘Genelkurmay Başkanı’na Kenan Evren olacak mısın olmayacak mısın diye soracağım’ dedi. Elinde bir not kâğıdı, Genelkurmay Başkanı’na söyleyeceklerini tek tek yazmıştı” diyordu.

Dişli, darbe girişiminin gece 03.00’te başlayacağını düşünerek Genelkurmay’dan ayrılmış, ancak gelen bir telefon üzerine saat 20.46’da karargâha geri dönmüştü. Çünkü darbenin saati öne çekilmişti. Doğrudan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın odasına çıktı. Devamını Akar anlatıyor: “Dişli, oturmakta olduğum masadaki sandalyelerden birine oturup heyecanlı ve geçmişte bildiğim, alışık olduğum ruh halinden farklı bir tarzda ‘Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı. Biraz sonra göreceksiniz’ gibi şeyler söyledi.”

Akar, kendisine darbeyi tebliğ edip “Başımıza geçin” diyen Dişli’yi anlatmaya devam ediyordu: “Kendisi, benim böyle hiddetli karşı çıkmama rağmen sinirlerine hâkim olmaya çalışıyordu ve sakin görünerek, ‘Komutanım bu iş bitti ve herkes yola çıktı’ anlamında şeyler söylüyordu. Bir ara Mehmet Dişli, sanırım dışarıya doğru hareketlendi. Ben de gayriihtiyari yönümü kapıya döndüğümde Serdar Yüzbaşı, Abdullah Astsubay ve Levent Yarbay’ı gördüm.”

Haberin Devamı

DARBENİN GENELKURMAY YETKİLİSİ

Hulusi Akar’ın ikna olmaması üzerine Dişli dışarıya çıkıyor. Levent Türkkan’ın ifadesinden takip ediyoruz: “Dişli dışarı çıktığında bize ‘Orada, girin’ dedi. Biz girdik, benim elimde tabanca vardı.”

Hatırladınız mı? Hulusi Akar’ın “O esnada Levent Türkkan’ın elinde tabanca ile ‘Komutanım sakin olun, vururum, sıkarım’ gibi şeyler söylediğini işittim” dediği an.

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Ertuğrul Özkürkçü ise derdest edildiği ziyaretçi odasının yarı açık kapısından olanları izliyordu. “Tümgeneral Mehmet Dişli’nin makam odasından çıkıp koridorda etrafı kontrol ettiğini gördüm. Birisi kendisine ‘Dişli generalim, ne zaman tahliye edeceğiz’ dedi. Kendisi de ‘Şimdi değil, talimat gelecek, haber gelecek, bekleyin’ mealinde cevabını verdi. 10 dakika geçmeden tekrar Mehmet Dişli makam odasından çıkıp koridorda göründü ve oradakilere ‘10-15 dakikaya çıkıyoruz’ dedi”. Özkürkçü ifadesinde “darbe girişiminin Genelkurmay Başkanlığı yöneticisinin Tümgeneral Mehmet Dişli olduğunu” söylemişti.

Haberin Devamı

DARBECİLERLE AKAR ARASINDA

Hulusi Akar’ın götürüldüğü Akıncı Üssünde darbenin beyin takımı olan ‘Sulh Konseyi’ üyeleriyle görüştürülmesinde aracı olan da Dişli’ydi. Zaten kendisi de Yurtta Sulh Konseyi’nin ilk üç isminden biriydi. Darbenin başarısız olduğunun ortaya çıkması üzerine Akar’la birlikte helikoptere binip Çankaya Köşkü’ne gelen de oydu.

15 Temmuz’u anlattığım ‘Darbeye Geçit Yok’ kitabımda Mehmet Dişli’nin darbedeki rolüne yer verdim. İş ortağı Durmuş Ali Koçer’in Cumhurbaşkanı’na hakaret ve FETÖ üyeliğinden hapis cezasına çarptırıldığını yazdım. Kardeşi Şaban Dişli’nin Hollanda Büyükelçiliği’ne atanmasının FETÖ’yle mücadeleye zarar verdiğini anlattım. Mehmet Dişli mahkemede bana “gazeteci müsveddesi” diye saldırmış. Ben ona “darbeci müsveddesi” demeyeceğim çünkü Dişli, darbenin aslıdır, 15 Temmuz’un beynidir. Bir darbecinin saldırması ise benim için en büyük onurdur. Çünkü Dişli’nin elinde 15 Temmuz şehitlerinin kanı var.

 

Yazarın Tüm Yazıları