Sonuçta Cumhur İttifakı hem cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı hem Meclis’te çoğunluğu elde etti. Seçimden sonra Millet İttifakı birbirine düştü.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Ümit Özdağ ile hem partisi CHP’den hem de Millet İttifakı ortaklarından gizli bir şekilde protokol imzaladığı ortaya çıktı.
DEVA, Gelecek, DP ve Saadet Partisi’ne verilen 39 milletvekilliği CHP’de kıyametin kopmasına neden oldu. Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Temel Karamollaoğlu ise CHP’lilerin tüylerini diken diken eden açıklamalar yaptılar.
CHP SEÇMENİNE HAKARET ETTİLER
Kimi “En son tercihim seçime CHP listelerinden girmekti” dedi. Meral Akşener, “CHP’den 15 milletvekilliği istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır” diye konuştu. Temel Karamollaoğlu, “CHP’nin aldığı yüzde 25 oyun en az yüzde 7 ya da 8’i CHP dışından gelmiştir” çıkışını yaptı. Ali Babacan ise, “CHP kendi başına seçime girse kazanması mümkün mü ya? Siz hayal mi görüyorsunuz?” diye konuştu.
Hem CHP listelerinden seçilip Meclis’e girdiler hem de CHP’ye yapmadık hakaret bırakmadılar. Yakında “alacaklıyız” diye CHP’ye icra gönderirlerse şaşırmam.
Seçimden önce 72 kez bir araya gelip birbirlerinin kolunu kaldırıp ortak mitingler düzenleyen 6’lı Masa ortakları seçimden sonra birbirlerini suçlama yarışına girdiler. Böylece Millet İttifakı paramparça oldu.
Peki bütün bu yaşananlardan sonra 6’lı Masa yerel seçimlerde bir araya gelip ittifak yapabilecek mi? Tavanda yaptıkları ittifak tabanda karşılık bulacak mı? İzleyip göreceğiz.
Bu artık kabak tadı verdi ama piyasalarla oynamak isteyen birileri bundan vazgeçmiyor. Bunlar organize bir kötülük. Bunlar organize bir soygun ekibi.
Mehmet Şimşek, “Uydurma” diyerek tek kelime ile asılsız söylentiyi yalanladı ama bu tür haberler doğrudan ekonomiyi etkiliyor. Borsa bu söylentinin de etkisiyle cuma günü yüzde 3’ün üzerinde sert bir düşüşle kapandı. Küçük yatırımcı açısından bakınca bu tür söylentilere karşı bazı yaptırımların devreye girmesi gerekiyor. Yeniden bu tür söylentilerle yatırımcıların zarara uğramaması için cezai yaptırımların uygulanması doğru olacaktır.
Peki Mehmet Şimşek’i hedef alan bu sistematik söylentiler neden yayılıyor? Çünkü Mehmet Şimşek başarıyor. Ekonominin yarısı güvendir. Çünkü Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi ekibi iç ve dış yatırımcıya güven veriyor. Piyasa Şimşek’in ekonomi politikalarını satın aldı. Gömleğin ilk düğmesi doğru iliklendi.
MAKRO GÖSTERGELER
Makro ekonomik göstergelerde iyileşme başladı.
1- Türkiye’nin CDS puanı 700 puandan 417 puana geriledi.
2- Moody’s Türk bankalarının görünümünü negatiften durağana çevirdi. İkinci adım umuyorum doğru politikalarla pozitife dönmesi bekleniyor. Bekle-gör modu bu kuruluşlar için devam ediyor. Türkiye için bir not artışı da artık beklentiler dahilinde.
3-
Partinin gündeminde kurultay var. Seçim yenilgisinin ardından Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında başlayan mücadele partiyi bir türbülansa sokmuştu. Ekrem İmamoğlu’nun rotayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na çevirmesiyle Kılıçdaroğlu derin bir nefes aldı. Özgür Özel’in adaylığı ise Kılıçdaroğlu’nu tedirgin etmiyor. Eğer Özgür Özel aday olma cesaretini gösterirse Kılıçdaroğlu, yeneceği pehlivanla güreşip yeniden şampiyon olmayı tercih edebilir.
AK PARTİ’DE HAZIRLIK SÜRECİ
CHP, kurultay sürecini atlattıktan sonra yerel seçim hazırlıklarına başlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, yerel seçimlerin startını 28 Mayıs gecesi vermişti. AK Parti’de seçimler için ön hazırlıklar tamamlandı. Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz ile yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz MYK’ya kapsamlı bir sunum yaptı.
1- Eylül-ekim ayında aday tespiti için anket çalışması yapılacak.
2- 7 Ekim’deki kongreden sonra parti yönetimi yenilenecek. Yeni ekibin ilk sınavı yerel seçimler olacak.
3- Adayların erken ilan edilip seçim kampanyasının bir an önce başlaması hedefleniyor.
4- Cumhurbaşkanı Erdoğan yerel seçimlerde yine sahada olacak.
AK PARTİ’NİN
Yoksa hem CHP Genel Başkanlığı’nı kazanamayacak hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan olacaktı.
Peki İmamoğlu’nun İstanbul’u kazanması garanti mi? Anketler bu konuda ne diyor? İstanbul halkı Ekrem İmamoğlu’nu başarılı buluyor mu?
BAŞARILI MI
Gürkan Duman’ın sahibi olduğu Betimar Araştırma İstanbul halkına, “Ekrem İmamoğlu’nu başarılı buluyor musunuz?” diye sormuş. Ankete katılanların yüzde 35.9’u “Başarılı” diyor. “Başarısız” diyenlerin oranı ise yüzde 40.5. “Ne başarılı ne başarısız” diyenler yüzde 12 çıkarken, “Cevap yok” diyenlerin oranı yüzde 11.6 çıkıyor.
OY VERİRİM
Ankete katılanların yüzde 38.7’si yeni seçimde de Ekrem İmamoğlu’na oy veririm diyor. Bu oran “Başarılı buluyorum” diyenlerden 2.8 daha yüksek. Başarısız bulsalar da başta ideolojik nedenler olmak üzere çeşitli gerekçelerle İmamoğlu’na yine oy veririm diyen bir kitle var.
OY VERMEM
“Oy vermem”
Çünkü belirsizliğin hâkim olduğu durumlarda net bir yol haritası ortaya koymanın gerekli olduğuna inanırdım. İnsanların okuduğunda sürecin nereye gideceğini görmelerini önemserdim. Bir süredir yol haritası başlıklı yazılara ara vermiştim. Ama Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarını izleyince bunun gerekli olduğuna inandım. Çünkü Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı mı olacak; CHP Genel Başkanlığı’na mı soyunacak, cumhurbaşkanı adaylığından vaz mı geçti sorularına ancak bu başlıkla yanıt verebileceğimi düşündüm.
1- KAFASI NETLEŞMİŞ
Ekrem İmamoğlu beklenen açıklamayı yaptı. Öncelikle konuşması için izlenimlerimi aktarmak istiyorum. İmamoğlu’nu izlerken kafasını netleştirdiğini, yol haritasını belirlediğini düşündüm. Konuşması başarılıydı. İyi hazırlanmıştı. Basın toplantısından bir gün önce ekibiyle kapsamlı bir toplantı yapmıştı. Onun faydasını gördü. Siyasi sorulara yerinde yanıtlar verdi.
2- İSTANBUL ADAYI
Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’a mühürlendim” dedi. “Adayım demedim, İstanbul için yola çıkıyorum” diye konuştu. Bazı yorumcular bunu “Net konuşmadı, kesin olarak adayım demedi” şeklinde değerlendirdi. Ama doğru değil. Çünkü İmamoğlu CHP’nin adayı olacaksa CHP PM’de aday gösterilmesi gerekiyor. İmamoğlu, “Yola çıktığımı ifade ediyorum. Bu adayım demek kavramı siyasi olarak doğru değil. Aday olmanın usulü ve süreci vardır” diyerek parti içi prosedüre işaret etti.
3- KILIÇDAROĞLU TV’DEN ÖĞRENDİ
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasını herkes gibi TV’den canlı yayında öğrendi. Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında en son Ahlatlıbel’deki görüşmeden sonra ipler koptu. İmamoğlu, memleketi Tunceli’den Kılıçdaroğlu’nu cep telefonundan aradı ama Kılıçdaroğlu telefonu açmadı. “Cebinizi aradım ama cevap vermediniz. Evin numarasını da çevirdim” dedi. Kameralar önünde, canlı yayında zoraki bir görüşme yapmışlardı.
Taşlar yerine oturuyor, fotoğraf giderek netleşiyor. Çünkü Ekrem İmamoğlu bugün saat 12.00’de Haliç Kongre Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını açıklayacak.
Burası CHP, CHP’de taşlar yerine oturmaz, sular durulmaz diyebilirsiniz.
Hep düşünürüm, CHP’yi ayakta tutan da belki de bu iç dinamiklerinin güçlü olmasıdır. Madalyonun diğer yüzünde ise CHP’nin topluma yetirince güven vermemesi de iç kavgaların, hiziplerin, tartışmaların yoğun yaşanmasına bağlı. Yani iki tarafı keskin bıçak durumu.
CHP’de ilçe kongreleri yapılıyor. 15 Eylül’den itibaren il kongreleri başlayacak. Kılıçdaroğlu mahalle delegelerinden sonra ilçe kongrelerini de kazanıyor. Ama Kılıçdaroğlu tek aday olarak girse dahi kurultayda ciddi bir direnişle karşılaşacak. Son kurultay hariç her kurultayda 400 civarında delegele muhalif kalırdı. Kılıçdaroğlu tüm ilçe ve il kongrelerini kazansa ve tek aday olarak girse dahi daha fazla oranda bir çizik yiyecek.
DEĞİŞİM OLSUN AMA...
CHP’de delege, kurultay kazanmak seçim kazanmak anlamına gelmiyor. Bu tespiti yazdıktan sonra asıl meramımı anlatmak istiyorum.
1- CHP’de değişim istemeyen yoktur.
2-
Bahçeli, İYİ Parti’ye üç kez çağrı yaptı. Üçünde de zamanlama önemliydi.
AF ÇAĞRISI
1- MHP ile sert tartışmaların yaşandığı kopuşun ardından Meral Akşener, İYİ Parti’yi kurmuştu. İYİ Parti kongresini yapmadan 24 saat önce Devlet Bahçeli, 1 Ağustos 2019 tarihinde İYİ Partililere çağrı yaptı. ”MHP’ye dönüşün tarihi sorumluluğunu yerine getirmeleri samimi beklentimdir” dedi. Bahçeli’nin çağrısı, MHP’den kopan İYİ Partililere ‘af’ olarak algılandı. İYİ Parti kurultayı, Bahçeli’nin çağrısının gölgesi altında toplandı.
EVE DÖN ÇAĞRISI
2- 7 Ağustos 2020 tarihinde ise, Bahçeli, Akşener’e ‘eve dön’ çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çağrıya güçlü bir destek verdi.
KOMŞU OLALIM DAVETİ
3- Daha önce İYİ Partililere, MHP’ye dönmeleri yönünde çağrı yapan Bahçeli bu kez komşu olmaya davet etti. “Yerel iktidarda komşu olalım” dedi.
Bu çağırılardan ne çıkıyor?
Marjinal grupların sızmasına rağmen Akbelen’deki eyleme de o gözle baktım. Ta ki PKK liderlerinden Duran Kalkan, Akbelen’i selamlayana kadar. PKK, Akbelen’den bir Gezi eylemi çıkarma hedefini ortaya koyana dek.
Gezi 28 Mayıs’ta başlamıştı. 3 Haziran’a kadar bir çevre eylemi havasındaydı. FETÖ’cü teröristlerin çadırları yakma provokasyonu, marjinal grupların Gezi’nin kontrolünü ellerine geçirmeleri, terör örgütlerinin geziyi kullanma çabalarıyla birlikte, Gezi çevre eylemi olmaktan çıkıp bir kalkışma girişimine dönüştü.
AKBELEN TEPKİ GÖSTERMELİ
Duran Kalkan, PKK lekesini Akbelen’e sürmeye çalışıyor. Akbelen eylemcileri eğer gerçekten ağaçların kesilmesine karşıysa PKK’ya karşı çıkmaları gerekiyor. Ormanları yakan terör örgütü PKK’ya tepki göstermeleri gerekiyor. Duran Kalkan’a, “Sen eli kanlı bir teröristsin. Biz PKK’ya da, PKK terörüne de karşıyız. Bizim eylemimizi kirletmene izin vermeyiz” demelerini bekliyorum. Ama PKK’ya ses çıkarmazlarsa, eylemlerinin üzerine PKK gölgesinin düşmesine engel olamazlar.
GEZİ NEYİ DEĞİŞTİRDİ
Duran Kalkan Gezi’yi kutsamaya çalışıyor ama Gezi Türkiye’ye pahalıya mal oldu. Gezi olayları 28 Mayıs 2013’te başladı. Niye mayıs ayı? Çünkü mayıs ayında Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün, Akkuyu Nükleer santralının temeli atılmıştı. Türkiye’ye nazar boncuğu takılması gereken bir aydı mayıs ayı.
