Vicdan azabı

Ben artık kocasını şiddetle kıskandığına karar verdim. Yoksa hemşireyi neden eve almasın?

Kimden söz ettiğimi anlamışsınızdır. İsim vermeyeceğim.

Karışık duygular içerisindeyim.

Utanıyorum, üzülüyorum. Haklarında yazıyorum ama yerin dibine gire gire. Bazen onların gerçek olmadığını düşünüyorum. Bu dünyada değiller sanki.

Artık suçlayamıyorum, kızamıyorum.

Kendi gidişatlarından habersizler, memleketin nereye gittiğini nereden bilecekler?

Kulaklarına da gelmiyordur. Gazete falan okumadıklarından... Gelen gidenleri de yok. İçeri girmeye muvaffak olan biri olsa da,

-Nasılsınız beyefendi?

-İvedilikle iyileşiyorum.

O kadar.

* * *

Yakında pencereden ‘‘Bizi rahat bırakın!’’ diye bağıracak.

‘‘Koca benim kocam, ister bisküvi yediririm, ister aç bırakırım.’’

Ne diyeceksiniz, o da 30 yaşında değil ki. Her türlü saçmalayabilir. Doğanın acı gerçeği.

Ha, yıllardır yedirip içirmediğinin bir faydası olmuş, lipit kolesterol normal, kalp sağlam. Buna da şükür.

* * *

Bundan sonra birini seçerken karısına da bakmak lazım. Akıllı başlı mı diye. Bu bize ders olsun.

Bir de her evlilikte karı kocadan biri mutlaka ötekinden epey genç olmalı. Bir evde iki yaşlı olmuyor. İlaçlar içilmiyor, korseler çözülüyor, çoraplar düşüyor.

Bazen şüphe ediyorum, ilaçları kendi içiyor olabilir mi diye. Bilerek ya da yanlışlıkla. Kocasından birkaç yaş büyük olmasına rağmen dilinin sürçtüğü yok zira. Belki de bile bile içirmiyor ilaçları. Kocası kan kusturdu zamanında, o da şimdi intikam alıyor. Olamaz mı?

Ne bileceksiniz? Tamam 60 senedir elele geziyorlar ama ev halini kimse bilmez. Öyle tribünlere oynayan nice çift var.

* * *

Şeytan diyor ki bir gün dayan kapıya, al adamcağızı kebapçıya götür. Garibim nasıl yeneceğini de bilmez ki. Bir bakmışsınız Adana'yı ucundan tutmuş çaya batırıyor.

Bakın, yazıyorum ama içim kan ağlıyor. Vallahi. Bu insanlar bizim annemizle babamız da olabilirlerdi. Öyle de sayılırlar zaten, gözümüzü açtık, onları gördük.

Ana babanızın yaşam ehliyeti yok. Kendi kendilerini idare edemiyorlar.

Ne yaparsınız? Müdahale etmez misiniz?

Ama edemiyoruz işte. Üstüne bir de ‘‘Al şu memleketi de idare et’’ diyoruz.

Yasalarda yok mudur böyle bir madde? Yaşam ehliyeti olmayan yöneticilere yapılacak bir şey? Kimsenin aklına gelmedi böyle bir durumla karşılaşılacağı herhalde. Ya da vardır belki de nezaketten uygulanmıyordur.

Vallahi kendimden vazgeçtim -zaten sağ salim olduğu yıllarda da memlekete pek faydası dokunmadığını söyleyenler var- bu iki yaşlı insan için bir şeyler yapmalı diye düşünüyorum.

Onlar artık iyiyi kötüyü idrak edecek halde değiller. Bizse eli kolu bağlı seyrediyoruz.

Vicdan azabı çekiyorum.


mış-muş

Çayın her gün yeni bir faydası keşfediliyormuş.Neredeyse çaykolik olmalarına rağmen bir tek Ecevit'lere bir faydası dokunmadı şu çayın.

İlhan Mansız sevgisi çığ gibi büyüyormuş.Neyse, bu seneki ‘‘En seksi erkek’’ de belli oldu.

Türk kadınları siyasete ilgisizmiş.Getirin Tarkan gibi birkaç lider, ondan sonra görün.
Yazarın Tüm Yazıları