Üretilen güzellikler

GENÇ, pırıl pırıl bir aklın ve yüreğin Türkiye’de neler başarabileceğinin örneği Ebru Yarcan adlı genç bir kadın... İyi tanınan politikacı bir baba ve İstanbul sosyetesinin tanınmış ailelerinden gelen bir annenin yurtdışında özel okullarda okutulmuş kızı.

Yani hayatında elini soğuk sudan soğuk suya batırmamak için her nedeni var. Oysa o tam tersini yapmış, kendini çocuklara ve eğitime adamış! Şimdiden 10 yıllık bir vakfı yönetiyor.

TOÇEV’den söz ediyoruz. Vakfın kurucusu da olan 34 yaşındaki bu genç kadının ilginç bir öyküsü var. 17 yaşında bir sabah uyandığında ne yürüyebildiğini, ne de konuşabildiğini fark ediyor. FMF (Ailevi Akdeniz Ateşi) hastalığının pençesine aldığı bu genç kız yalnız hayata karşı dirençle ayakta durmuyor, yurtdışında eğitimini tamamlayıp döndüğünde Türkiye için sapasağlam bir projeye girişiyor.

‘Bizler çok güzel okumuştuk, şanslı ve başarılıydık ama okuma hakkımız bize gümüş tepsilerde sunulmuştu. ‘Şimdi sıra bizde’ dedim. Ülkemin geleceğinin binlerce ışığının sönmemesi için savaşmalıydık. Yani binlerce çocuğun okuma hakkını ellerine sunmalıydık’ diye anlatıyor

‘Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’nın kuruluş hayalini... Tüvana ‘güç, kudret’ demek. Ebru Yarcan, vakfa bu ismi seçerken, kendi gücünün, okumaya istekli çocukların hayatına kudret katmasını istemiş. Bugün tam 1250 çocuk TOÇEV’in ‘manevi aile’ sistemiyle okutuluyor. ‘İlkokuldan başlayarak üniversite sonuna kadar sağladığımız destekle birçok ışığın yanmasına katkıda bulunuyoruz’ diyor Yarcan... Dershane masraflarını bile karşılıyorlar. TOÇEV’in destekçileri yapılan işin anlamını ve değerini gördükleri için birden fazla çocuk sahiplenmişler.
YAŞASIN OKULUMUZ

Keşke her çocuğa bir ‘manevi aile’ düşse...

TOÇEV’i, yüreğinde okuma ateşi olan ama imkánları olmayan çocukların hayallerine taşıyan bu genç kadın hálá FMF ataklarıyla boğuşuyor ama bu acıyı ‘102 No’lu Oda’ adlı kitabı yazarak yine bir başarıya dönüştürmüş. 24 yaşında kurduğu TOÇEV için, ‘Büyümemi, hayatı tanımamı, başka hayallere tutunup güzellikler üretmemi ve bir aile kazanmamı sağladı’ derken, gözleri parlıyor. Benim gözlerimi parlatan ise bu yıl ‘81 ilde 81 köy ilkokulunun onarılması’ için başlattıkları proje oldu. Özellikle Doğu Anadolu’ya yardım götürürken ‘Biz bu çocukların okumaları için bu kadar çaba sarf ediyor, tüm malzemelerini ellerine ulaştırıyoruz ama okudukları ortamları güzelleştiremedikten, çağa uyduramadıktan sonra onlardan ne bekleyebiliriz ki?’ diye düşünmüş Ebru Yarcan... Sonra kolları sıvamış. ‘Yaşasın Okulumuz’ projesi dahilinde şimdiden 35 köy okulunu onarmışlar. Tunceli, Kars, Iğdır, Hakkari, Şırnak, Batman, Siirt, Ağrı ve Erzincan aralarından birkaçı. Bir okulun maliyeti ortalama 45 bin YTL. Bugüne kadar tam 1 milyon 575 bin YTL’lik destek sağlanmış köy okulları onarımı projesine. Kimler yok ki destekleyen. Cem Yılmaz 120 milyar verip iki okul onartmış Kilis ve Amasya’da... Üstelik öyle mütevazı bir yardım anlayışıyla yapmış ki, adına teşekkür tabelası asılmasını bile istememiş. Kars’taki okulu ise Yavuz Bingöl onartmış. Memleketi Sarıkamış’ın Hamamlı Köyü İlköğretim Okulu’nun açılışında çocuklarla ‘Sarı Gelin’i söylerken ağlamış. Ünlü ressam İsmail Acar’ın Sivas’taki köy ilkokulunu onardığını da öğrendik. Dikkat çeken bir şey de Kadir Topbaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına Doğu Anadolu’da 3 köy ilkokulunun onarımını üstlenmiş olması... Büyük şirketler ve işadamlarının yanı sıra Tunceli ve Siirt’te iki okul onartan Teşvikiye Rotary gibi tamamen ‘gönülden kopan’ destekler de var... Bunlar yalnızca TOÇEV Başkanı genç Ebru Yarcan’ın değil, tüm Türkiye’nin gururu bizce... Onların sloganını yazmamak elde değil: ‘İçinde büyük hayallerin yeşerebilmesi için onarılmayı bekleyen köy okullarına birer tuğla da siz koyun, OKUL yazıp 3944’e mesaj atın.’ TOÇEV’e 0212 324 46 00’dan ulaşabilirsiniz. Çocuklarımızın okumak için gösterdikleri çaba, ilgi ve desteğinizi fazlasıyla hak ediyor.

Keçi sütü ve Turaç bebek

9 aylık bir bebeğim var. İnek sütüne alerjisi olduğunu ve 2 yıl boyunca hazır mama tüketemeyeceğini öğrendim. Keçi sütü ve keçi sütü içeren gıdalar kullanmak zorundaydım.

İki ay araştırdım, hiçbir ilerleme kaydedemedim. Araştırmalarım sürerken Bolca Hindi’nin Genel Koordinatörü Şerafettin Erbayram’ın keçi sütünün faydalarını anlatan yazısına ulaştım. Web sitelerine girerek yöneticilere mağduriyetimi anlattım. Yetkililer bana ulaştı. İnek sütüne alerjisi olan çok fazla bebeğin olduğunu, şu anda sadece keçi peyniri ürettiklerini, ilerde keçi sütü, hatta keçi sütünden bebek maması üreteceklerini söylediler.

Keçi sütü satışı olmadığı halde Bolu’dan bana düzenli olarak süt yolladılar ve hálá yolluyorlar. Bu denli işine sahip çıkan bir kuruluşun varlığı beni çok mutlu etti. Hepsine teşekkür ediyorum.

Dilan ÇETİNOĞLU ve minik bebek Turaç

Çırak çıkmayalım

PAZARLAMACILIK, Erbakan’ın deyimiyle İstanbul’un en mutena(!) semti Sultanbeyli kadar olan Kuveyt’in para babalarını ziyarete kadar düştü. Kuveyt konusunda kimse Başbakan’ı bilgilendirmiyor herhalde. Bilgilendirilse Koç ‘Kuveyt Oil Company’ ile Gübre Sanayii’nin oluşturduğu TAGAŞ’ın Mersin’de başladığı gübre fabrikasının sonunu, Kuveytlilerin, Gübre Sanayii’ni nasıl çırak çıkartıp projenin daha başında kaçıp gittiklerini de öğrenmiş olur ve devlet niteliğinden yoksun İngiliz eğitimli bedevi davranışlı kişilere başvurup Atatürk Cumhuriyeti’ni böyle aşağılatmazdı.

Ömer SUNMAN

Öğrenin

(Önceki günkü ‘İran Türkleri Farslılaştırılıyor’ yazısına)

HERKESİN
yazdığı bir iki kelimeyle dansa kalkışmayın, başkalarının elinde oyuncak olmayın. İran’ın dini lideri Azeri Türkü’dür, ayrıca yeni seçilen Cumhurbaşkanı Ahmedinecad da Türk’tür, bunu biliyor muydunuz?

Cemil NECEFALİ

Bayramınız kutlu olsun
Yazarın Tüm Yazıları