Unutkanlık sorunu yaygınlaşıyor mu?

Yaşlı nüfusta hızlı bir artış var. Bu durum gelişmiş ülkelerde daha belirgin ve neredeyse her 10 kişiden biri 65 yaş üzerinde...

Bu sevindirici gelişme yaşlılık dönemi sorunlarına ilgiyi artırmıştır. Yaşlı nüfus artışına paralel olarak osteoartrit, inme-felç, kalp yetmezliği, şeker hastalığı, hipertansiyon, görme ve işitme bozuklukları, Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklar ön plana çıkmıştır. Unutkanlık ve bellek bozukluklarındaki artış da bu süreçte ortaya çıkan önemli problemlerdendir.

Bellek azalması yaşlı insanların bilgi üreterek hayatlarını kazanmalarını güçleştiriyor. Ekonomik güçlerini azaltıyor. Belleği zayıf yaşlılar, maddi sorunlarla daha kolay karşılaşıyor (birikimlerin yanlış değerlendirilmesi gibi)... Dolandırıcılık olaylarına en çok maruz kalanların yaşlılar olduğu da bilinmekte... Belleği korumak, en azından bellek sorunlarını azaltmak, yaşam kalitesini yaşlılıkta da korumanın önemli bir şartıdır.

Yaşlanma ile doğrudan ilişkili bellek kaybının en sık görülen nedeni, beyin damarlarındaki daralma, tıkanma veya kanamalarla ortaya çıkan beyin beslenme bozukluğudur. Bu sorun genellikle yavaş ve sinsi bir ilerleme gösterir. Beynin özellikle küçük damarlarında sessizce ilerleyen daralmalar veya tekrarlayan tıkanmalar, beyin dokusunun önemli bir kısmının yavaş yavaş fonksiyonlarını kaybetmesine yol açar.

Beyin damarlarının aterosklerozu olarak bilinen bu sürecin oluşumunda genetik faktörler ve yaşlanmanın kendisi kadar sigara ve alkol kullanımı, yoğun ve uzun süreli stres, uykusuzluk, hareketsiz ve tembel bir yaşam tarzı, yanlış ve yetersiz beslenme gibi seçimlerin de etkisi vardır. Kolesterol, trigliserit, homosistein, kan şekeri yüksekliği gibi sorunların önemsenmemesi, hipertansiyonla yeterince mücadele edilmemesi, fazla kilolu veya şişman olmak da bellek kaybını hızlandırmaktadır.

Kalp damarlarınız için iyi ya da kötü olan her şey, beyin damarlarınız için de iyi ya da kötü, faydalı ya da zararlıdır. Kalbinize gösterdiğiniz dikkati beyninizden esirgemeyin. Bellek kaybını önlemenin öncelikle iyi bir sağlıktan geçtiğinden şüphe etmeyin. Yukarıda sayılan yanlışları yapmakta ısrar etmeyin.

Ergenlik dönemindeki kız çocuklar için beslenme önerileri

Bu yaş grubundaki kız çocukları hızlı büyürler. Enerji, protein, yağ gibi besin öğesi ihtiyaçları artar. 10-15 yaş arası kız çocuklarının sağlıklı ve dengeli beslenmeyi öğrenmeleri, ileri yaşlarda bazı hastalıkların önlenmesine, doğru beslenme alışkanlığı kazanılmasına yardımcı olur.

Bu yaşlarda kız çocuklarının enerji gereksinimleri 2000 kalori kadardır. Ancak fiziksel aktivite alışkanlığına bağlı olarak günlük kalori gereksinimlerinde artma veya azalma olur. Örneğin koşan, basketbol oynayan ya da dans eden bir ergenin kalori gereksinimi artar, ancak okula servis ile gidip gelen, evdeki zamanının büyük kısmını oturarak geçiren kişinin kalori gereksinimi azalır. Bu nedenle ergenin kendi gereksinimlerine uygun kalori ve beslenme alışkanlığı kazanması gerekir.

Bu dönem kemik sağlığı için de en önemli dönemdir. Çünkü bu dönemde alınan yeterli kalsiyum ile kemik yoğunluğu en yüksek seviyesine ulaşmakta, erişkin dönemde kemik yoğunluğu korunabilmekte ve menopoz öncesi dönemde kemik dokusu kaybı yavaşlatılabilmektedir. Bu nedenle günlük tüketilmesi gereken kalsiyum, ancak 3-4 su bardağı süt-yoğurt ve 2-3 kibrit kutusu kadar peynir ile karşılanabilir.

Bu dönemdeki kız ergenlerin yeterli demir minerali alamadıkları bilinmektedir. Yetersiz demir alımının nedenlerinden biri yanlış besin seçimi, diğeri kilo alma kaygısı ile besinlerin porsiyon miktarlarının sınırlandırılmasıdır. Sabah kahvaltısında 1 yumurta, öğle öğününde 1 porsiyon etli sebze yemeği ve akşam öğününde 1 porsiyon kuru baklagil, haftada 2 defa 1-2 kase kuruyemiş ve kuru meyve, demir gereksiniminin karşılanmasına yardımcı olur.

Bununla beraber yeterli miktarda C vitamini alımı bitkisel besinlerden demir emiliminin artması ve kansızlık (anemi) probleminin azalması için önemlidir. Kız çocuklarının ergenlik döneminde lif içeren besinleri tüketmesi de kabızlık ve diğer birçok hastalığın önlenmesi açısından önemlidir. Bu dönemde günde 5-6 dilim tam buğday ekmeği ya da çavdar yulaflı ekmek çeşitleri, 4-5 porsiyon meyve-sebze ve haftada 2 porsiyon kuru baklagil tüketimi, lif gereksiniminin karşılanmasına yardımcı olur.

Diyetisyen Tuğçe Altan

Eyvah! Takılma kilosu...

Kilo verirken dönem dönem belli bir kiloya takılıp kalıyorum. Bu dönem kolayca atlatılabilir mi?

Kilo verme sırasında yaşanan duraklama, bedeninizin geçici olarak kilo vermeye direnç göstermesinden kaynakladır. Bu durum bazen vücutta meydana gelen su kaybı sonucu oluşabilir, bazı zamanlarda ise farklı bir ağırlığa uyum sağlamaya çalışan bedeninizin çözüm yoludur.

Endişeye kapılıp kalori alımınızı azaltmak, vücudunuzun da endişeye kapılmasına ve size daha fazla direnç göstermesine neden olabilir ya da tam aksine motivasyonunuzdaki azalma nedeni ile kendinizi mutlu etmek için tatlılar gözünüze daha hoş görünmeye başlar, kalori alımınız artar. Aman dikkat! Azalan motivasyonunuzu egzersiz yaparak ya da yaptığınız egzersizin zamanını, şiddetini artırarak geri kazanabilirsiniz.

Aynı zamanda uyguladığınız diyetin çeşitliliğini de gözden geçirin. Tek tip besinlerin listelendiği diyetler de vücudunuza direnç kazandırabilir. Az yağlı peynir ve kepekli ekmekle hazırladığınız kahvaltınızı meyveli yulaf taneleri ve az yağlı sütle değiştirebilirsiniz.


Diyetisyen Nilüfer Bayram

Sofranızdaki ilaçlar

Ben hipertansiyon hastasıyım. Zayıflamak için diyet yapıyorum. Tansiyonum yüksek olduğu için bu diyette ayrıca nelere dikkat etmem gerekir?

6 Tuz kullanımını azaltın. Günde 2-3 gramı geçmeyecek miktarda tuz tüketmeye gayret edin.

6 Yemeklerinizde potasyumdan zengin, maydanoz, nane, kekik, dereotu, soğan, limon suyu gibi tat vericileri kullanmaya özen gösterin.

6 Kansere karşı da koruyucu etkisi olan sarmısak, sofranızda mutlaka yer alsın.

6 Bitkisel sıvı yağları tercih edin.

6 Yeşillikleri unutmayın! Tere, roka, yeşil soğan, maydanoz tüketin.

6 Peynirinizi tuzsuz almaya dikkat edin veya su içerisinde bekletin.

6 Zeytin tüketiminizi günde en fazla 4-5 adet olacak şekilde sınırlayın.

6 Günde 3-5 porsiyon sebze, meyve tüketin.

Diyetisyen Güneş AYIR

10-15 yaş kız çocukları için örnek menü

KAHVALTI

_ 1 su bardağı süt veya meyve suyu (taze sıkılmış)

_ 1 yumurta veya 1 kibrit kutusu kadar peynir

_ 1 yemek kaşığı reçel veya bal

_ 5-6 adet zeytin

_ 2 dilim buğday unundan yapılmış ekmek

ÖĞLE

_ 2 adet ızgara köfte (söğüş sebze)

_ 3-4 yemek kaşığı (1 kepçe) zeytinyağlı barbunya

_1 kase sütlü tatlı

_ 1-2 ince dilim tam buğday unundan yapılmış ekmek

İKİNDİ ARA ÖĞÜNÜ

_ 4-5 yemek kaşığı dolusu kısır

_ 1 su bardağı ayran

AKŞAM

_ 1 porsiyon etli sebze yemeği (1 tabak)

_ 4-5 yemek kaşığı dolusu makarna

_ 1 kase yoğurt

GECE ARA ÖĞÜNÜ

_ 1 orta boy meyve

_ 10-12 adet fındık-ceviz, 2-3 adet kuru kayısı incir

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

manager@yasasinhayat.org

Tel: (0212) 236 73 00
Yazarın Tüm Yazıları