Türkiye’ye ilgi hiç bu kadar olmamıştı

GEÇEN hafta sonu Türkler Sergisi’nin kapanışı nedeniyle bir konser veren Tekfen Orkestrası’yla Londra’daydık.

Londra’ya gelmişken 20 Ocak’tan beri ziyaretçilere açık olan Türkler Sergisi’ni gezmeden olmaz dedik ve bir kez daha Royal Academy of Arts’ın kapısından içeri girdik.

İngilizlerin 12 Nisan günü kapanacak sergiye ilgisi devam ediyor.

Bilet kuyruğu uzun, Türk malı hediyelik eşyalar kapış kapış.

Sergiyi 2.5 ay gibi bir sürede 220 bin kişi gezmiş.

Royal Academy of Arts yetkilileri neticeden oldukça memnun.

Türkler Sergisi’nden önce beş ay açık olan Aztekler Sergisi 400 bin kişiyi ağırlamış çünkü.

Türkler Sergisi’yle hemen aynı binada ünlü Fransız ressam Matisse’in sergisi vardı.

Matisse’in, tekstilden, kumaş motiflerinden nasıl etkilendiğini, tabloları ve kumaşları yanyana koyarak gösteren sergi oldukça ilginç geldi bana.

Matisse’in etkilenmiş olduğu motifler arasında elbet Osmanlı giysileri, kaftanları da var.

Onları da Matisse Sergisi’nin bir köşesinde gördük.

Sergileri gezdikten sonra tesadüfen Royal Academy of Arts’ın bahçesinde Ramsey’in sahibi tekstilci Remzi Gür ile karşılaşıyoruz.

Matisse’in tablolarının yanında çok gördüğüm Osmanlı giysilerini, kumaşlarını anlatırken birden ‘Niye bir tekstil müzemiz yok... Bari siz önayak olun da kurulsun’ diyorum...

Matisse’i bile etkilemiş olan kumaşları, giysileri biraraya getiren bir müze ne iyi olurdu...

Elimizin altındakilerin kıymetini bir bilsek.

Türkler Sergisi’nin İngiltere’de bir Türkiye rüzgarı estirdiğinden hiç kuşku yok.

Havalimanında uçağı beklerken elimi attığım ‘The Wold of Interiors’ Dergisi’nin kapağında Topkapı Sarayı.

Derginin içerisinde 15 sayfa Harem Dairesi’ne ayrılmış, Türk bezeme sanatı, çiniler etraflıca anlatılıyor.

Wallpaper dergilerinin hem mart, hem nisan aylarında bir Türkiye bağlantısı var.

Birine Mavi Jeans ilan vermiş, diğerinde mimar Eren Talu’nun Bodrum’daki projesinden söz ediliyor.

Eskiden bir dergide Türkiye’yle ilgili bir yazı çıktığında, heyecanlanır gazeteye hemen haber yapardık...

Şimdi bakıyorum alıştık.

17 Aralık atmosferi, sergi gibi tanıtım atakları deyin, ne derseniz deyin Türkiye’ye ilgi hiç bu kadar fazla olmamıştı.

Alman Parlamento Başkanı sergi açılışına gelemedi

SÖZ
sergilerden açılmışken, sergilerle devam edelim.

Bugünlerde, Nişantaşı’ndaki Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde ‘Diyalog: İşaretler ve Yazılar’ sergisini kaçırmamanızı öneririm.

Sergi, dünyanın en önemli enstalasyon sanatçıları arasında gösterilen Günther Uecker’ın sergisi.

‘Diyalog: İşaretler ve Yazılar’ ilk kez Alman Millet Meclisi’nin Reichtag’ın açılışında düzenlenmiş.

Reichtag’ın dışında Almanya’da üç şehirde sergilendikten sonra buraya İstanbul’a gelmiş.

Uecker, ‘Eski Ahit’ ile ‘Kuran’dan alınan barışla ilgili ayetleri bezler üzerine yazarak karşılıklı olarak iki duvara asmış.

Mekanın ortasında da, yara sargılarını andıran bezlerin dolandığı kalaslar var.

Uecker ile konuşuyorum.

‘Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz. Bunun cevabını arıyorum. Tüm dinler bir yerden geliyor, tek yola çıkıyor’ diyor.

11 Eylül’den sonra tasarlanmış bir sergi bu.

Ancak, Türkiye’nin üyeliği tartışmalarından ötürü kimlik arayışında olan Avrupa için de önemli bir sergi.

İşte bu yüzden sergi açılışının Almanya Parlamento Başkanı ve SPD Genel Başkan Yardımcısı Wolfgang Thierse tarafından yapılması planlanıyor.

Alman Meclis Başkanı’nın programında ‘Çağdaş Sosyal Demokrasi’ konulu bir konferans vermek de var.

Ne var ki, Papa II. Jean Paul’ün ölümü, Thierse’nin planlarını altüst ediyor.

Meclis Başkanı İstanbul yerine Roma’nın yolunu tutuyor.

Avrupa ekonomisi sıkıntıda

AVRUPA
Komisyonu’nun hafta başında açıkladığı rapora göre, Avrupa bu yıl Euro alanında sadece yüzde 1.6 oranında büyüyecek.

Oysa 2004 sonbahar aylarında 2005 yılı büyümesi yüzde 2 olarak öngörülmüştü.

Hesapların tutmamasının nedeni petrol fiyatları ve güçsüz dolar.

Le Monde’un yorumuna göre, ekonomideki sıkıntı Avrupa’nın birlik olmamasından, yeterince esnek politikalar izlememesinden ve en önemlisi Ar-Ge’ye gerektiği kadar yatırım yapmamasından kaynaklanıyor.

Ekonomide büyüme sıkıntısı, Avrupa Anayasası referandumlarını da zora sokarsa kötü.
Yazarın Tüm Yazıları