Türkiye Türkçesi'nin en büyük sözlüğü

ANDREAS TIETZE'nin hazırladığı ‘‘Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati’’nin (Simurg Yayınları) A-E harflerini kapsayan 1. cildi yayınlandı. Yedi ciltlik eserin bir cildi de endekse ayrılmış. Eser iki yılda tamamlanacak.

Andreas Tietze'yi Türk okurları sanırım Behçet Necatigil ile birlikte yaptıkları Rainer Maria Rilke'nin ‘‘Malte Laurids Brigge'nin Notları’’ çevirisinden tanır. İlk baskısında ikisinin adı vardı.

Tahir Alangu ile de Semai Kahveleri Üzerine bir çalışma ortaklığını anımsıyorum. İlhan Başgöz'le birlikte ‘‘Türk Halk Bilmeceleri’’ni hazırladı.

Lugatin kapağında yer alan Andreas Tietze'nin yaşamı ve bilim adamlığı konusunda gerekli bilgiyi İlber Ortaylı'nın yazısında bulabilirsiniz.

Türk dili üzerine incelemelerin arttığı, günlük basında da dil tartışmalarının yer aldığı bir ortamda, bu kapsamlı etimolojik sözlük, sanırım birçok çalışmaya ışık tutacak, başvuru kaynağı olarak kullanılacak.

Sözlüğe bakma alışkanlığı kazanmış kişilerin çözüm aradıkları aşamada bu sözlük yardım edebilir ancak.

Yetersizliği yeterliliğe dönüştürecek bir lugat.

* * *

LUGATİN başındaki Ön İzahat'tan bazı cümleleri aşağıya aldım. Nedeni, bu sözlüğün niteliğinin daha iyi kavranması...

‘‘Türk dilleri arasında 14. asırdan beri mühim bir mevkie sahip olan Türkiye Türkçesi'ni bu eserde eski ve yeni standart Türkçe, diyalektler, argolar olarak elimizden geldiği ve kaynaklarımızın müsaade ettiği ölçüde bir bütün sayıyoruz. Bu bütünlükten, son yarım asırda vuku bulan inkişafları umumiyetle ayrı tutuyoruz.

Lugatimizde Türkçe'nin her kelimesini bulamayacaksınız. Sadece şeklinde veya mána gelişiminde açıklanacak bir husus veya hususlar bulunan kelimeler alınmıştır.’’

Bu demektir ki, sığ polemikler için benden medet ummayın.

Aşağıdaki açıklamayı da; benim Türkçe'yi, dili doğru ve güzel öğrenmek isteyenlere yaptığım tavsiyeye uygun olduğundan önemli sayıyorum.

‘‘Eskiden beri kullanılagelen kelimeler için örnekler, kaynakların elverdiği nispette eski Osmanlıca'dan günümüz Türkçesi'ne kadar geniş bir zaman dilimine ait edebi eserlerden seçilmeye çalışılmıştır.’’

Bibliyografyaya bir göz attığınızda, Sait Faik Abasıyanık ile başlayıp Hamza Zülfikar ile biten, 48 sayfayı bulan bilimsel ve edebi eserlerin listesiyle karşılaşıyorsunuz.

* * *

UZMANLARIN elbette bu sözlüğü edinmesi gerekir.

Ciddi meraklılara, Türkçe'nin derinliklerine inmek isteyen herkese tavsiye ederim.
Yazarın Tüm Yazıları