THY kadrolaşması kıyıma dönüştü

THY Ticaret Depertmanı'ndan bir okurumuz heyecanlı bir ses tonuyla şunları anlatıyor:

THY'nin New York Bürosu'nda 40, Tokyo'da ise 15 kişi çalıştığını söyleyen nihayet bir genel müdür çıktı. Abdurrahman Gündoğdu, THY'nin tıkanan yapısı içinde emekliliği gelenleri kapı dışarı ediyor. Bu uygulama ilk bakışta doğru gibi gözükse de, bunun adı tam bir kadrolaşma kıyımı oluyor.

Yurtdışında 76 noktada görev yapanların en az yarısı baskı sonucu emekli ediliyor; alt kadroların ise ne olduğu henüz bilinmiyor.

Ancak, bunların yerine içerden ya da dışardan ne derece kalifiye eleman getirileceği konusunda bilgi verilmiyor.

Kuşkular alabildiğine artıyor.

THY'nin en hassas birimi olan teknikten sorumlu genel müdür yardımcılığına gelen Mehmet Kotil'in, hayatında hiç uçak bakımı ile ilgili tecrübesi olmadığı biliniyor.

Yarın daha çok şeyler olabilir.

Örneğin, Basın-Reklam Müdürlüğü'ne Büyükşehir Belediyesi'nin halkla ilişkilerinde veya güvenliğinde çalışan biri getirilebilir.

Gazetelerde Genel Müdür Gündoğdu ile birlikte poz veren Bilkent Üniversitesi mezunu 28 yaşındaki Gaye Çavuşoğlu'nun -kızımız Allah kabul etsin namaz da kılıyor- annesi resim öğretmeni olabilir; Genel Müdür'ün eşi de, Çavuşoğlu'nun annesinden resim dersi alabilir örneğin...

Bunlar şeffaf olmazsa, bu söylentiler daha çok devam eder. Önemli olan dışardan veya içerden atama yapmak değil, boşalan kadrolara hatır-gönül, siyaset dengesini sokmadan gerçekten tecrübeli kalifiye insanları oturtmaktadır.

Galiba bu yapılmıyor?

Çocuklarınızı bugün Miniatürk’e götürün


BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın davetlisi olarak Sütlüce'de Haliç kıyısında kurulan 'Miniatürk-Minyatür Türkiye Parkı'nı gezdik bir grup gazeteci ile birlikte. Gelmeyenlerin üzüleceğini sanırız. 23 Nisan dolayısıyla bugün olmazsa 29 Mayıs'ta İstanbul'un Fethi'nin 550'nci yılındaki açılışı izleyin hiç olmazsa.

Haliç'in eski pisliği kalmamış... Gürtuna, Maniatürk bittiğinde 10 milyon dolara mal olacağını ve İstanbul turizmine büyük hareketlilik getireceğini bildirdi. Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerleri ile doğal güzelliklerini gösteren 105 eserin maketlerinden 80'ine yakını yerlerine konulmuş... Maketlerin bazıları -Mescid-i Aksa gibi- İsrail'de yapılmış... Anıtkabir'den Atatürk'ün Selanik'teki evine, Ayasofya'dan Selimiye'ye kadar birçok yapıtı topluca izleyebiliyorsunuz.

3000 yıllık bir zaman tüneline giriyorsunuz sanki.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ Genel Müdürü Cengiz Özdemir, Miniatürk gişelerinden para ile alınacak biletlere, parkta yer alan tüm eserlerle ilgili 6 dilde sesli bilgi verildiğini söyledi.

Özdemir'i bir başka gün köşemizde konuk edeceğiz. Onun 'Lale' üzerine hazırladığı belgeseli anlatacağız size. Bugün 23 Nisan törenlerinen sonra çocuklarınızı alın, Sütlüce ve Alibeyköy yöresine giden otobüslere binerek çocuklarınızı Miniatürk'e götürün. Çünkü aşırı talep nedeniyle bugün ilk kez kapıları açacaklar.

Kamu ne demektir


BASINA yansıyan haberlere göre ’kamuda yeniden yapılanma' sadece kanunlardaki değişiklik olarak algılanıyor. Bu çok büyük bir hata. ‘Kamuda Yeniden Yapılandırma Programı’ bir projeler topluluğu olarak düşünülmeli. Kanun ve mevzuat değişikliği projelerden birinin alt-adımı olabilir. Hiçbir proje bir yıldan daha uzun sürmemeli.

Program ve onu oluşturan projeler, ‘‘insan-sistem-organizasyon’’ boyutlarında dengeli değişimi amaçlamalı.

AKP yöneticileri ve bakanları tarihe geçmek istiyorlarsa ‘Kamuda Yeniden Yapılanmayı’ sadece kanun ve yönetmelik değişikliği olarak anlamamalılar.

Yrd. Doç. M. Atilla ÖNER Yeditepe Üniversitesi

Samsun’da güzel şeyler oluyor


SAMSUN Spor, Eğitim ve Tanıtma Vakfı Başkanı Sadi Subaşı ve vakfın İstanbul Temsilcisi Ertuğrul Çepni dün ziyaretimize geldiler. Samsun'la ilgili fotoğraflar gösterdiler. Liman sahilinde salaş binalar yerine inanılmaz mükemmel bir sahil kordonu oluşturulmuş... Beş kilometrelik sahil bandında yürüme yolları ile insanlar denize kavuşturulmuş. Ve kokudan denize yaklaşılamazken yapılan temizlik ile balık tutulur hale gelmiş.

Karayolları Bölge Müdürü iken Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilen Yusuf Ziya Yılmaz'ın, Sam-Sev Vakfı'nın başlattığı ‘‘Sahilimi istiyorum’’ kampanyanyasına büyük destek vermiş ve İzmir'e benzeyen bir kordon ortaya çıkarılmış.

Gerçekten çok görüntülerle Samsun çağdaş çizgiyi yakalamış olur.

Tekkeköy'deki sorunlu Mobil santral ile ilgili bir dosya da hazırlamışlar... Dosyada yer alan yerel 'Halk', 'Ekip, 'Karadeniz Samsun' ve 'Gündem' gazetelerindeki manşetleri görünce irkilmemek mümkün değil. 6 numaralı fuel-oil'le çalışan santraldan çıkan kükürtdioksit gazının görüntüsü insani ürkütmüyor değil.

SANTRALA İNANILMAZ MUAFİYETLER

Subaşı'
ya sorulacak çok şey var:

Samsun Tekkeköy'deki mobil santral konusu ne oluyor?

-
14 Mayıs'ta Samsunlu mobil santrala karşı büyük bir miting düzenledi. Milletvekillerinin de katıldığı mitingde halk dinmeyen öfkesini santralı tekmeleyerek ve taşlayarak gösterdi.

Santralın hukuki durumu nedir?

- Tekkeköy
sahilinde Ceka İnşaat (Cengiz İnşaat) ve Aksa Jeneratör A.Ş tarafından yapılan iki adet 100'er megavatlık santral ne yazık hukuki bütün yollar zorlanarak kuruldu, insan sağlığı ve doğa hiçe sayıldı. Garip olan şu... Bakanlar Kurulu bu tür santralların yapımına izin verirken, 2002 sonuna kadar hava kirliliği, yer alma izni, ÇED ve su kirliliğinden sorumlu olan raporlardan muafiyet tanımıştı. Ancak meslek örgütleri Danıştay'da açtıkları davalarda bu muafiyetleri iptal ettirdiler. Tekkeköy Belediyesi, iki kez mühürlemesine rağmen mühür fekki yapılarak inşaat inatla devam ettirildi. Üç ay önce santrallar deneme üretimine başlayınca esas görüntü ve halkın tepkisi ortaya çıktı. Halk olayı artık gözüyle yaşadı; bitkileri kavruluyor; boğazı yanıyor, hatta arılar bile ölüyordu. Bu tepki miting sonrası ortaya çıkan tepkileri doğurdu. Maalesef, şu anda hiçbir yasal izni bulunmayan bu santralın ürettiği elektrik devlet tarafından satın alınıyor.

İNSANLARIN ÖLMESİ Mİ BEKLENİYOR

Samsun Barosu'nun davası ne oldu?

-
Samsun İdare Mahkemesi, dosyayı 1.5 ay beklettikten sonra yetkisizlik kararıyla Ankara 10. İdare Mahkemesi'ne gönderdi. Bu mahkeme de, dosya 1.5 ay bekledikten sonra Danıştay'a gönderildi. Aradan altı ay geçti; hiçbir şey olmayınca Baro Başkanı Ersoy Üstay dosyanın peşine düştü. Dosya bu kez Ankara 10. İdare Mahkemesi'ne gönderildi... Şimdi bu mahkemenin kararı bekleniyor. Kent Kurultayı'nda Baro Başkanı Üstay'ın ‘‘Samsun'da hayvanlar ölüyor; insanların ölmesini mi bekliyorsunuz karar vermek için...’’ diye konuşmasının büyük alkış alması dikkat çekicidir. Bugün Samsunlular pazarda Tekkeköy (Çarşamba) yöresinin sebzesini almıyor; Bafra sebzesi arıyor. Bu ne demektir bilir misiniz? Türkiye'nin en verimli ovası olan bölgede üretilen gıda maddelerinin satılamaması, yöre insanının açlığa mahkûm olmasıdır. Bu arada Samsun bölgesindeki tütüm ekiminin sınırlanmasından sonraki bu darbe köylüyü isyan haline getirdi.

BAKAN GÜLER NE DİYOR

Santral böyle çalışmaya devam edecek mi?

- Halkın dinmeyen tepkisine rağmen bu santralların çalıştırılmasını imkansız görüyoruz. Enerji Bakanı Hilmi Güler'in 'Kırmızı Koltuk'ta yaptığı açıklama ile bu santralların tazminatlarının ödenerek kapatılacağını açıklaması bu düşüncemizi doğruluyor. (Bu santralın dış kaynaklı kredi ile yaklaşık 250 milyon dolara mal olduğu söyleniyor.)

Bu santral çalıştırılmazsa ne olacak?

- Devlet geçen dönem öyle bir sözleşme yapmış ki, santrallar çalışmaya başladıktan sonra ürettikleri elektriği devlet almakla yükümlü. Almadığı veya çalıştırmadığı takdirde her ay 4 milyon dolar tazminat ödemekle yükümlü kılınmış. Bir özel sektör böyle bir sözleşmeyi kendisi yapsa bundan daha fazla çıkarını gözetemezdi.

Bu santralla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştu, ne yapılıyor?

-
Öğrendiğimize göre CHP ilgili adaylarını gösterdi; sıra AKP'de... Komisyon üyesi milletvekilleri bölgemize geldiğinde gerçekleri öğreneceklerdir. Bu komisyonun raporunun sonucu bu olayın içindeki gerçekleri ortaya koyacaktır. İlginç gelişmeler beklenebilir.

Kent Kurultayı


SAMSUN Kent Kurultayı, 12 Nisan Cumartesi günü yapıldı. STÖ Samsun'un sorunlarını ve çözüm önerilerini sundular. 9 milletvekilinden 8'inin de izlediği Kurultay'da, Türkiye'de faizdeki mevduatın en çok olduğu illerden birinin Samsun olduğu vurgulandı. Bu mevduatın yatırıma çekilmesi için bazı projeler önerildi; bunların başında mevduatın STÖ ve yerel yöneticilerin çabasıyla şahıslar ikna edilerek Samsun'da tarıma yönelik sanayinin ilk adımları atılması programlanmış.

Henüz asaleten atama yok


‘HUMEYNİ de AKP gibi önce bürokrasiyi dağıtmıştı’ (5.4.2003) başlıklı yazımızda, bakanlıktaki atamalarla ilgili bazı görüşlere karşı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan bir açıklama yapıldı.

‘‘Bakan a. 1. Hukuk Müşaviri M. Yusuf Arkçı’’ imzasıyla gönderilen açıklama aynen şöyle:

‘‘Yazıda belirtilen ‘Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcılıkları ile Genel Müdürlüklerine yapılan atamalara bir bakın... Ahbap çavuş ve tarikat ilişkilerini göreceksiniz...' ifadelerindeki iddialar asılsızdır. Müsteşar Yardımcılığı görevlerine henüz asaleten atama yapılmamıştır. Söz konusu görevler vekalaten yürütülmektedir. Bu kadrolara 3'lü kararname ile atama yapılmaktadır. Atama öncesi ilgili mercilerce gerekli araştırma ve incelemeler yapılmaktadır.’’

Bugün 23 Nisan neşe dolmuyor insan.

Biliyor musunuz


TRT'nin kuruluşundan bu yana sunuculuk ve yapımcılık yapan, Atatürkçülüğü ve yurtseverliği inkar edilemez bir gazeteci olan Nazmi Kal'a, 61 yaş nedeniyle emekli olurken son programında canlı yayın yaptırılmadığı için 33 yıllık hizmetinin sonunda buruk ayrıldığını...

Biliyor musunuz?

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘(Trabzon'da 'komünist' Mehmet Bayramoğlu'nun yaptırdığı camide namaz kılınamayacağı söylentileri üzerine) Gerçek İslam'ın ve İslam fıkıhının verileri dikkate alınırsa Türkiye'nin camilerinin hiçbirinde şer'an namaz kılınamaz.’’

(CHP İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk)

MESAJ


T.Z.TUNAYA Kültür Merkezi'nde (Tünel), ‘‘Savaş Sonrası Irak ve BM'nin Rolü‘‘ 17.30'da. Sunuş; Dr. Rıdvan Akın (Boğaziçi) ve konuşmacı Prof. Rona Aybay (Bilgi)
Yazarın Tüm Yazıları