TCDD’den ’Sade suya tirit’ bir açıklama

TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri A. Orhan Uğur, Gar Köprülü Kavşak Projesi ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

"TCDD Ankara Garı’nda neler oluyor acaba? (8.3.2008), TCDD, 180 derece nasıl dönüş yaptı (9.3.2008)

Kültürel değerlere sahip çıkmak lazım (10.3.2008) ve Ankara Garı geçidine tepkiler büyüyor, (14.3.2008) yazılarına...

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Ankara Gar’ı Köprülü Kavşak Projesi için Kuruluşumuzdan görüş istenmiştir. Kuruluşumuz mevcut projeye itiraz ederek, düzeltme talebinde bulunmuş, TCDD Genel Müdürlüğü binasının Ankara Gar’a giden yaya yolunun genişletilmesini, ağaçların korunmasını ve gar kavşağınıın hem yaya hem de araçlara uygun olarak düzeltilmesini istemiştir.

Karşılıklı görüşmeler sonucunda, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkililerince proje yeniden revize edilmiş, Kuruluşumuz tarafından da onaylanmıştır."

Gündeme getirdiğimiz Gar Köprülü Kavşak Projesi’ne gönderilen bu yanıt için TCDD büyük zahmet göstermiş!..

Bu konuda bu kavşağın neden yapılmamaması gerektiği konusunda kafa yoran bilim adamlarına, STK’larına saygısızlık değil midir?

Onlara saygı göstermemektir.

Bu nedenle bu yanıta ’sade suya tirit" açıklaması nedir? Yani yavan...

KARAMAN’A SORULAR

Biz de buna bağlı olarak TCDD’ye merak uyandıran sorular yönetelim:

TCDD ilk projeye itiraz ettiğine göre, ne oldu da sonradan ’evet’ demek durumunda kalındı? Neden?

Mimar ve şehir planlamacılarının görüşleri alınması zahmetine katlanılmış mıdır?

Revize edilen proje, TCDD’nin içine sindi mi? Genel Müdür Süleyman Karaman, demiryolları kazalarında "benim hiç suçum yok" biçimindeki çıkışları kadar bu projeye karşı direniş gösterdi mi? Yoksa, Melih Gökçek’in gücü karşısında ’evet’ demek mi zorunda kaldı?

Daha çok sorular var ancak şimdilik bu kadarla keselim.

Şoför uyudu, otobüs devrildi

KAMİL Koç Turizm AŞ’ye ait (16.3.2008, 22.00) 07 BHA 02 plakalı araçta seyahat halinde iken saat 24.00 sularında aniden otobüsün yoldan çıkması ile şiddetli bir sarsındı geçirdik ve içinde bulunduğum otobüs sağa doğru yatarak yol kenarına devrildi.

Ben şoförün o saatlerde uyuklamakta olduğu kanısına vardım. Çünkü otoyolda herhangi bir engebe, hava ve yol durumundan kaynaklanan herhangi bir pürüz yoktu. Ayrıca kazadan sonra otobüs şöförü hiç bir yolcuya bir açıklama yapmadı ve ve özür dilemedi.

Yolcuların halini düşünün.

Şoförümüz, Afyon’a giden bazı yolcuları yoldan çevirdiği Afyon arabasına sıkıştırdı. Antalya’ya gidecekleri de yoldan çevirdiği herhangi bir otobüse sıkıştırarak yine hiç bir açıklama yapmadan yolladı. İkinci bindiğimiz otobüste çok zor şartlar altında sıkışık bir vaziyette, 5 kişilik arka koltuğa 7 kişi kucak kucağa oturarak rezil bir şekilde Antalya’ya vardık.

Fiziksel ve ruhsal olarak bu olay beni çok etkiledi. Yapılan terbiyesizlik ise bu olaya tuz biber oldu. Kamil Koç gibi bir kuruluşun yaptığı bu rezillliği gazetelere yazarak duyarlı kişileri bu konuda uyarmak isterim. Vaat ettikleri müşteri memnuniyetini bir yana açıklama gereği bile duyulmayarak yapılan bu saygısızlığınızı şiddetle kınıyorum.

A.İpek YÜCEER

KKTC’deki kaza

KKTC/LEFKOŞA’da bir trafik kazası meydana geldi, 3 arkadaşımız hayatını kaybetti; bir arkadaşımız ise komada.. Kazanın ayrıntıları bütün KKTC gazetelerinde manşet ancak kazaya sebep olan bayan sürücüden kimse bahsetmiyor. Lütfen rica ediyoruz; Ankara’da KKTC ile ilgili makamlar feryatlarımızı duysun...

Hatalı olan kişi alkollü araba kullanmak neymiş görsün; cezasını çeksin. Selçuk YÜKSEL

GÜNÜN SÖZÜ

"Cumhuriyet Başsavcısı’na açtığı bu dává dolayısıyla yapılacak açık ya da örtülü saldırı niteliğindeki her tutum ve davranışın, doğrudan doğruya Bağımsız yargının özgürce işlemesini engelleme anlamı taşıyacağı ve kendi başına suç olacağı, Türkiye’de bağımsız yargının bulunduğu ve var olacağı, en yüksek sesle tüm yurttaşlara duyurulmalıdır."

(Özer OZANKAYA
Yazarın Tüm Yazıları