Tavada muzlu kek ve andız pekmezi

Muz ve cevizi, atom gibi klasik bir meyve salatasının dışında nasıl yan yana getirebileceğimi düşünürken, geçenlerde elime bir şişe andız pekmezi geçti ve ne yapacağıma karar vermemde işe yaradı

Haberin Devamı

Üzüm ve nardan yapılanlar gibi koyu kıvamlı olan andız pekmezinin kırmızıya kaçan bir rengi ve baharatları hatırlatan çok derin bir lezzeti var ve ardıç ağacının tanelerinden yapılıyor. İlk kaşıkladığınızda içindeki tanenden kaynaklanan hafif bir kekremsilik hissediyorsunuz ama ağızda biraz daha gezdirince kenara koymayacağınızı anlıyor, hangi tatlıya yakışır diye düşünmeye başlıyorsunuz. Ben de ABD’de Seattle’da bir kafede meşhur olmuş bir ‘Dutch baby’yi (Hollandalı Bebek), muz ve cevizle tatlandırıp üstüne bu pekmezden dökerek denemek istedim.
Adının kökeni tam olarak bilinmeyen ve kış sabahları için bire bir olan bu tava keki için un, yumurta ve sütle akışkan bir karışım hazırlıyorsunuz. Kızdırdığınız döküm tavaya bu karışımı döküp fırında kabartıyor, üstüne de istediğiniz şurupla pudra şekerini ekleyip sıcak sıcak servis ediyorsunuz.
Ben bu karışıma muz ve cevizleri fazla ezmeden yedirerek kekin içinde ayrı ayrı hissedilebilir olmalarını istedim. Döküldüğü anda kabarmaya başlaması için, kek karışımının döküm gibi ısıyı iyi tutan ve zor soğuyan materyalden yapılmış bir tavada pişmesi iyi olur. Elinizde böyle bir ekipman yoksa kalın bir borcamı da rahatça kullanabilirsiniz

 

Haberin Devamı

MALZEMELER:
Un      100 gram
Tuz     1 fiske
Toz şeker  80 gram
Yumurta      6 adet    
Süt            200 ml.
Tereyağı       30 gram (erimiş)
Muz             100 gram
Ceviz           50 gram
Toz tarçın          1 çay kaşığı
Andız pekmezi     100 gr.
Pudra şekeri        1 çorba kaşığı

YAPILIŞI
Fırınınızı 250 dereceye kurun. 25 santim çapındaki döküm tavanızı fırının orta rafına yerleştirin. Ceviz içlerini elinizle kırıp küçük küpler halinde kestiğiniz muzlara ekleyin. Yumurta ve şekeri tuzla beraber mikserde birkaç dakika çırpın. Son olarak süt ve unu ekleyip homojen bir kıvam alıncaya kadar hafifçe karıştırın. Fırın istenen sıcaklığa geldiğinde tavayı kalın bir fırın eldiveniyle çıkartın, fırının kapağını kapatıp 220 dereceye getirin. Erimiş tereyağını tavaya ekleyin ve yağın iyice yayılmasını sağlayın.
Hazırladığınız karışıma tarçın, muz ve cevizleri ekleyip tavaya dökün ve tavayı vakit kaybetmeden fırına alın, iyice kabarıp kenarları kızarana kadar (yaklaşık 10-12 dakika) pişirin. Hazır olduğunda fırından dikkatlice çıkarıp bir nihalenin üzerine alın. Kestikten sonra Andız pekmezi ve süzgeçten geçirerek serptiğiniz pudra şekeriyle servis edin. 

Haberin Devamı

İngiltere’nin bir numaralı yağı Köyceğiz’den

İngiliz The Guardian gazetesi geçen yıl, zeytinyağının en iyi adresi olarak Mehmet Murat’ın elektrikçi dükkânını göstermiş, yenmesi gereken 50 şey listesine bu ürünü de dâhil etmişti. Haberi okuyunca Kıbrıslı Murat’a o zeytinyağını Türkiye’de nerede bulabileceğimi sormuştum. Maalesef burada satılmıyordu, İngiliz basınında çıkan övgülerden dolayı elindekiler de tükenmek üzereydi.
Hikâye, Mehmet Murat’ın İspanya’dan hediye gelen bir zeytinyağını eve götürmesiyle başlıyor. Eşiyle beraber tadına baktıklarında gelen yağın çocukluğundan beri yediği yağlarla karşılaştırılamayacak kadar sıradan olduğunu görünce, babasının tavsiyesine uyup zeytinyağı işine giriyor Murat. 2002’de işe babadan kalan ağaçlarla girişiyor, The New York Magazine dört yıl sonra Kıbrıs’taki zeytinlerinden yaptığı yağları İngiltere’nin en iyi yağı seçince işi büyütmeye karar verip Muğla Köyceğiz’de de 45 dönüm arazi alıyor ve ismini Türkiye’de ürettiği yağlarla da duyurmaya devam ediyor.
Organik standartlarda üretilen Chateau Carman isimli zeytinyağı, 2010’da yağan dolulardan fazlasıyla etkilenip rekoltede büyük düşüşler yaşamış. Benim sipariş ettiğim önceki seneden kalmış ve karanlık, serin bir yerde saklanmış bir şişe zeytinyağıysa elime bu hafta ulaştı. The Observer’ın “Hiçbir şeye katmadan, tek başına dahi içebilirsiniz” diye övdüğü, İspanyolların eksper gönderip numuneler aldırarak kendilerininkinden üstünlüğünü anlamaya çalıştığı Carman’ın kokusu hâlâ yerinde; içimiyse gerçekten de anlatıldığı kadar ipeksi ve lezzetli.   


 

Yazarın Tüm Yazıları