'Soykırımı tanıma' sinyali yorumu

Önce hemen bir hatırlatma. Eurovision Şarkı Yarışmasının kurucu üyelerinden İtalyan uzun zamandan beri bu dev festivale katılmıyor.

Haberin Devamı

En son 17 yıl önce Peppino di Capri ile birinciliği kazanan İtalya,  siyaset oyunlarının sanat performansı  ilkesini geride bıraktığını öne sürerek sessiz sedasız çekildi ve  42 ülke arasında mücadele etmenin  müzik adına bir anlamı olmadığı inancı taşıdığını hep hatırlattı.
 
Geçtiğimiz cumartesi akşamına dönersek. Helsinki’de yapılan 52'nci Eurovision Şarkı Yarışması'nda Kenan Doğulu  gerçekten  kulağa hoş gelen, koreografisi kusursuz, ayrıca rahatlıkla ezberlenebilecek, yaz aylarında plajlarda, diskolarda özellikle gençleri havaya sokacak kanlarını kaynatacak dinamik bir şarkıyı içtenlikle söyledi.

Beklenti ilk üç arasına girmekti. Ama Kenan Doğulu eski Doğu Blok’u, yani büyük ölçüde Slav ırkının masa başı oyunlarına takıldı. Baltık Denizi’ne bakan ülkelerden Türkiye’ye tek puan çıkmadı. Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’dan da beklenmiyordu zaten. Daha bir kaç yıl önce birbirlerinin gözlerini oyarak dağılan eski Yugoslavya ülkeleri birbirlerini öyle kolladılar ki Sırbistan henüz sonuçlar açıklanmadan uzak ara köşeyi döndü.

“Al Gülüm, ver gülüm.” Buna karşı Kenan Doğulu mucizevi puanlar alarak elde ettiği dördüncülükle gelecek yıl Türkiye’nin doğrudan finale katılmasını sağladı.

Haberin Devamı

Gelelim şimdi bizim oy verme politikamıza.  Birinci olan Sırbistan’ı es geçtik. Belki  Maria’nın lezbiyen olduğunu yarışma öncesi açıklaması Ankara’yı rahatsız etti. Ama öyle bir jest yaptık ki fol yok yumurta yokken Ermenistan’a 12 tam puan verdik. Bakın bu jest benim İtalya’daki çevremde nasıl karşılandı: Önce Roma’daki Ermeni meslektaşım Armen aradı. Armen, “Eninde sonunda soykırımı tanıyacağınızın ilk mesajını siyaset meydanında değil sanat  festivalde verdiniz sağ olun” dedi.

Bir başka İtalyan arkadaşım da gaza gelerek, “Ermenistan’a mı yoksa AB’ye mi şirin görünmeye çalıştınız bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Siz yağ çektiniz galiba” yorumunu yaptı.

Modena’dan bir Türk vatandaş da isyan etti: “Yazıklar olsun. Diplomatik bir ilişkimizin bile olmadığı bir ülkeye sevimli görünmek için bu yolu seçmemiz yüz kızartıcı. Geçmişte Kıbrıs Rum Kesimine de verdik ne oldu?” sorusunu sordu. Sırp arkadaşım Duna sabah erkenden aradı “ Biz düşman mıyız? Türkiye’den bize oy çıkmadı. Gittiniz sizi her yerde köşeye lobileri ile sıkıştırmaya çalışan Ermenistan’a 12 oy birden verdiniz. Elinize ne geçti? Şimdi soykırım iddiasından vaz mı geçecek komşunuz?” dedi. Gördüğünüz gibi versen de bir türlü, vermesen de. Galiba en iyisini İtalya yapıyor. Bu polemiklere girmemek için güzel melodilerini, bestelerini başka yapıcı ve sağlıklı festivallere saklıyor.
 

Yazarın Tüm Yazıları