Sosyalist Sabancı

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Sabancı Center'in ikinci kulesinin 28'inci katında, geçen pazartesi, keyifli bir gece yaşandı.

Bazılarımızın, anne ve babalarımız sayesinde tanıştığımız, Bütün Dünya Dergisi'nin 51 yıl aradan sonra yeniden yayın yaşamına başlaması onuruna düzenlenen bir geceydi.

Mütevazı resepsiyona, Sakıp Sabancı, Şevket Sabancı ve Yazar Çetin Altan gibi ünlü isimler katıldı.

Şevket Bey, Dışişleri Bakanı'nın bir davetine de gideceği için biraz erken ayrılacaktı. Çocukluktan arkadaşı, kadim dostu olan, Bütün Dünya Yayın Genel Yönetmeni Mete Akyol'a, ‘‘Burası senin, evsahibi sensin. Ben izninle şimdi ayrılmak zorundayım’’ deyince, Akyol taşı gediğine koydu:

‘‘Yarın tahliye kararı elinize ulaşır, hemen binayı boşaltırsınız.’’

Şevket Bey de ‘‘Hay hay’’ diyerek davetlilere veda etti...

Ve gelelim esas tada... Çetin Altan ile Sakıp Sabancı'nın olduğu yerde sohbetin tadına doyulmaz. Sohbetin mihenk taşı, ‘‘Değişimden yana mısın?’’, ‘‘İnsan zekâsını evrenin parçası sayıyor musun?’’ ‘‘To have’’ değil, ‘‘to be’’ idi...

İşte bu bağlamda, muhabbetin en ilginç yanı, Sabancı'nın ‘‘sosyalist’’ olduğunu ilan etmesiydi. Sakıp Sabancı, Çetin Altan'a şöyle diyordu:‘‘Ben senin gibi birikimli değilim. Gözümde büyük adamsın. Stratejilerinle, düşüncelerinle. Dipte seninle aynı konsepteyiz. Senin hakkını yediler. Benim de anamı bellediler. Bugün yapabileceğimin onda birini yapabildim. Yaptırmadılar çünkü. Gözün doymadı mı diye düşünülebilir. Benim gözüm aç. Ama kendim için değil. On mislini yapabilirdim yaptıklarımın bu memleket için. Değişimden bölüşümden yanayım. 70 tane sosyal bina yapmışım. Vergi avantajı diyebilirler, bir bölümü vergi ise büyük bölümü özveri, toplumsal sorumluluğun ta kendisidir. Ben sosyalistim arkadaş...’’

Çetin Altan, o gece, Sakıp Ağa'dan bir ricada bulundu. Bu bir vasiyetti sanki. Altan, ‘‘Beni Eşek Adası'na gömün’’ diyordu.

Altan'ın içinde kalan özlemini de öğrendik. Dünyaya yeniden gelse Harvard Üniversitesi'nde hukuk doktrini, felsefesi okutan bir bilim adamı olmak. Bilime artı değer katmak...

Cıngıllı'nın binasına Japonya'dan yapay taş

İSTANBUL'un Levent-Maslak hattındaki yerini almak üzere olan kurumlardan biri de Cıngıllı Holding'e bağlı Demirbank. Genel Müdür Selahattin Serbest'in başkanlığındaki başarılı Demirbank ekibi, bu yıl sonunda veya önümüzdeki yılın başında Levent'teki yeni binaya taşınacak. Yolu Levent'ten geçenlerin dikkatini çekiyordur. Koray İnşaat'ın yapımını sürdürdüğü Demirbank binası, gerçekten de güzel. Binanın beyaz kolonları, daha uzaktan kendini gösteriyor. Bu binanın ilginç bir yanı var. Cıngıllı Grubu, bu bina için Japonya ve Kanada'dan yapay taş getirmiş ve kullanmış. İtalya'dan mermer, bir başka ülkeden döşeme derken, yapay taşta da ilk adımı sanırım Cıngıllı Grubu atmış oldu. Demirbank ekibi, yeni binaya geçişin heyecanını şimdiden yaşıyor, ama bir yandan da o binanın da kendilerine yetmeyeceğinden yakınıyor. Demirbank binası aslında 11 katlı. Ancak, yerin altındaki 8 katla birlikte, kullanılabilecek kat toplamı 19'a ulaşıyor. Binanın yapım izni, Nurettin Sözen'in Belediye Başkanlığı'nın son günlerinde çıkmış. Arsası büyük olmadığı için, daha fazla kat çıkamıyorlar. Ancak, Koray İnşaat, Demirbank için ilginç bir formül bulmuş. Şirket, gelecekte olası kat çıkabilme izinlerini dikkate alarak, binanın üst kısmını kat çıkmaya uygun yapmış.

Bu hatta bagajınız kaybolmaz

BAYINDIR Grubu, Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ni yaptı ve işletmeciliğini üstlendi. 85 milyon dolarlık yatırımdı ve 20 ayda tamamlandı. Bayındır, terminali, 9 yıllığına işletme hakkına sahip. İşletmeciliği özel sektörde olması bakımından ülkemizde ilk örnek. Yıllık 16 milyon kişi kapasitesinde. Bu kısa teknik bilgilerden sonra gelelim bagaj işine. Bazen başımıza gelir. Biz varacağımız yere gideriz ama bagaj başka rota izlemiştir. Bir de uçağa binerken mutlaka valizlerimizi gösterir, işaretlettiririz ya. Buna rağmen de kaybolabilir ya... İşte Antalya Bayındır Dış Hatlar Terminali'nde buna son veriliyor. Bayındır Holding İşletmeler Sektörü Sorumlusu Hamdi Güvenç, bagaj-yolcu eşleştirme sistemiyle (BRS) hizmet verdiklerini belirtiyor. Bu sistemde sadece yolcunun değil bagajın da koltuk numarası var. Örneğin giriş yaptınız, ama uçağın kapasında bir sebepten dolayı yolculuktan vazgeçtiniz. Bu durumda bile siz kalıyor bagajınız gitmiş olmuyor. Bilgisayarda nereye yerleştirildiği bilinen valiziniz hemen indiriliyor. Özetle, Check-in işlemi sırasında barkod etiketi yapıştırılmış bagaj yükleme bölgesine gönderilen bagajlar, optik okuyuculu sistemden geçirilip uçuşlara göre otomatik ayrılıyor ve ikinci bir optik okuyucu sistemden geçerek geçerlilikleri sorgulanıyor. Güvenç, ‘‘Tam güvenlik amacıyla sağlanan bu sistemde uçağa yanlış bagaj yükleme, sahibi olmayan bagajı yükleme, yolculardan bagaj eşleştirmesi isteme sona ermiştir’’ diyor. Avrupa'da bu sistemin henüz benzeri olmadığını, Orlando'da bir benzerinin olduğunun söylendiğini belirten Güvenç, BRS sisteminde 24 şüt, 2 işletme bilgisayarı kullanıldığını belirtiyor. Darısı diğer havalimanlarının, içhatların da başına...Bu arada özel işletme bakımından İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali sırada. Tepe-Akfen-Vie Grupları'nın inşaatı devam ediyor.

Altı aylık istikrar

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Sabancı, Başbakan ve ANAP Lideri Mesut Yılmaz ile CHP Lideri Deniz Baykal arasında varılan mutabakatı, ‘‘İş dünyası için altı aylık istikrar fırsatı’’ diye yorumluyor.

‘‘İki lider arasındaki sözleşme yıl sonunda işlerlik kazanır mı?’’ sorusuna karşılık ise yorumdan kaçınıyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in rolünün önemine değiniyor ve Demirel'in, hukuka, teammüllere aykırı hareket etmeyeceğinin altını çiziyor. ‘‘Biz anlaştık, şunun başbakanlığında bir seçim hükümeti’’ yaklaşımının gerçekçi ve geçerli olmayacağı inancında. Şevket Bey, ‘‘Bizim işimiz politika değil. Biz kendi işimizle meşgulüz’’diyerek siyasi konulara girmekten özellikle kaçınıyor. Israrlı sorularım üzerine, yarı başkanlık (Fransa) veya başkanlık (ABD) sistemi konusunda, ‘‘Yarım işlerden hoşlanmam. ABD'deki başkanlık sistemi iyi. Bizim tarihimizde de bu var biliyorsunuz. Toplulumuza uygun gibi. Ama bir şey çok önemli. Her zaman doğru kişiyi seçemeyebilirsiniz. Bu açıdan parlamenter sistem ’’ demekle yetiniyor.

Şevket Bey ile özelleştirme de konuştuk. Telekom özelleştirmesine katılacaklarına ilişkin duyumlarım vardı. Ama bunu doğrulamadı. Şevket Bey, ‘‘Kamunun küçülmesini savunuyoruz tabii. Ama kendi açımızdan da bakarız duruma. Arsa spekülatörü değiliz ki... Kendi faaliyet alanlarımızla ilgili olanları düşünürüz. Örneğin petrol, tekstil gibi’’ diyor. Petrol Ofisi (POAŞ) özelleştirme ihalesine Sabancı Grubu girmemişti. Tüpraş için teklif verecekler herhalde.

Bakan gibi başkan adayı

BAHATTİN Yücel, ANAP'tan politikaya atılmış, milletvekili olmuş, sonra da DYP'ye geçmişti. Turizm Bakanı olarak hizmet vermişti. Yücel, kısa bir süre önce tekrar ANAP saflarına katıldı. Daha bu partiye girdiği gün, turizm konusunun tartışıldığı Yüksek Planlama Kurulu (YPK) toplantısında boy gösterdi. Düz bir milletvekilinin YPK toplantılarına katılması gelenek değildir. Yücel'in turizmle ilgili her YPK toplantısına katılması bürokratlar arasında tepki topluyor. Güneş Taner ve Yücel, turizmcilerin yurtdışından kredi kullanmasını buna da Eximbank'ın garanti vermesini istiyorlarmış. Bakan Işın Çelebi ile bürokratlar ise ‘‘Hangi seyahat acentalarını kurtaracaksak bilelim. Turizm Bankası bu yüzden battı’’ diyerek, bu öneriye karşı çıkıyorlarmış. Bu arada kulislerde Bahattin Yücel'in adının, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için geçiyor.













Yazarın Tüm Yazıları