Son kara delik

KREDİ arıyor. Geçen yıldan beri canhıraş biçimde kredi arıyor. Zararını kredi ile karşılamaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Görünmeyen bir tehlike var. BOTAŞ’ın zararı.

Doğalgazın bizlere, halka zararına satışı. Bizim açımızdan iyi, genel ekonomik açıdan olumsuz.

BOTAŞ uzun süredir doğalgaz fiyatını frenliyor. Aslında, fren üçer aylık süreleri kapsıyor. Her üç ayda bir fiyat belirliyor.

Zaten BOTAŞ’ın zararı da, o üç aylarda netleşiyor.

Doğalgazın ithal fiyatı ile tüketiciye sattığı fiyat arasındaki fark, BOTAŞ’ın zararı.

95 MİLYON DOLAR

Martta doğalgazın ithal fiyatı bin metreküp başına 437 dolar. Buna 13 dolar nakliye ekleniyor, ediyor 450 dolar.

Aynı süre içinde tüketiciye satış fiyatı 365 dolar. Fark ya da zarar 85 dolar.

Dünyada artan petrol ve doğalgaz fiyatlarına paralel olarak, mayısta ithal fiyatı 476 dolar. Zarar 123 dolar.

CANIMIZA MİNNET

Türkiye 40 milyar metreküp doğalgaz kullanıyor. Nisan zararı toplam 95 milyon dolar.

Zarar nereden karşılanıyor? Eski deyimle, hazineden. Devlet kesesinden.

Geçmişte, bunun hazin sonuçları var.

Hazineden karşılamak, enflasyona yelken açmakla eş anlamlı. Ünlü kara delikler böyle oluşuyor ve enflasyon yüzde 70’lere fırlıyor.

Öte yandan, fiyatı frenlemenin popülist yanı ortada. "Biz zam yapmıyoruz" iyi bir seçenek. Düşük fiyatla doğalgaz tüketmek, bizim canımıza minnet.

Ama, ilerde bunun faturası daha da ağırlaşır.

Hükümet içinde seslerini yükseltenler var. "Bu fiyata daha fazla destek veremeyiz" türünde.

Belli bir eğilim kendini gösteriyor.

Tıpkı petrolde olduğu gibi, doğalgazda da otomatik fiyatlandırma yakında gündeme gelebilir.

Tepki statlardan başlar

BİRİNCİ lige (teknik adıyla, Turkcell Süper Lig) yükselme maçı. Eskişehirspor ile Boluspor arasında. İki gün önce.

Maçı izleyenler arasında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da var.

Unakıtan, Eskişehir milletvekili, eşiyle birlikte karşılaşmayı şeref tribününden izliyor. Maçı Eskişehirspor 2-0 kazanıyor ve süper lige çıkıyor.

Ama, ondan önce bir başka olay var. Stadyumda seyirciler, Unakıtan’ı görünce, hep birlikte tempo tutuyor, "siyaset dışarı".

Aslında nazik bir uyarı. Aleyhte tempo artınca, Unakıtan eşiyle birlikte, stadı terk etmek zorunda kalıyor.

Bu işler böyle. Siyasal iktidara duyulan tepki, kitlesel olarak, önce stadyumlardan yükseliyor. Askeri dönemler dahil. Türkiye’de ve dünyanın her yerinde.

Bir de bakmışsınız, günün birinde, ilgisiz bir nedenden dolayı, üstelik hiç de organize olmayan biçimde, kendiliğinden doğan kitlesel eylemler, iktidar sahiplerine sokakları dar ediyor.

Maçtaki aleyhte sloganlar maçla ilgili değil.

19 Mayıs’ta son konuşma

19 Mayıs 1966. Gençlik ve Spor Bayramı töreninde gençlik adına konuşmayı, dönemin Türkiye Milli Talebe Federasyonu (T.M.T.F.) Başkanı Yücel Akıncı yapıyor.

Akıncı, 19 Mayıs’ta Atatürk’ün gençliğe hitabından örnekler, Bursa nutkundan alıntılar yapıyor ve "Atatürk devrimlerine karşı çıkma cüretini gösteren yobaz zihniyet, Atatürk’ün Meclis kürsüsüne çıkacak kadar güçlenmiştir" diyor.

42 yıl önce.

Bu konuşma üzerine Bakanlar Kurulu karar alıyor, "gençlik adına konuşmaları bayrama fiilen katılanlar yapacaktır" deniyor.

Akıncı’nın konuşması 19 Mayıslarda yüksek öğretim gençliği adına yapılan son konuşma oluyor.

42 yıl önce.

Yazarın Tüm Yazıları