Sintagma Meydanı’nda sigara direnişi yapılırsa şaşmam

Dışişleri Bakanı Bakoyani, nüfusun yüzde 40’ının sigara tiryakisi olduğu Yunanistan’da 1 Haziran’da başlayacak sigara yasağına evet derken, aklından kimbilir neler geçiyordu.

Haberin Devamı

Tepkisini her fırsatta gösteren bir millet Yunanlılar, direnecekler. Binlerce insan Sintagma Meydanı’nda toplanıp biri bitmeden diğerini yakarak tepkilerini dile getirirse hiç şaşmam.

Tartışmalı bir oturumdan yeni çıkmıştı ve kendisini bekleyen parlamento muhabirleri ile sohbet ediyordu. Kimi Türkiye’yi soruyordu, kimi Kıbrıs’ı. Biraz bunalmış olsa gerek, özel kalemine her zamanki gibi işaret etti...
Uyanık muhabirlerden biri “Parlamento başkanımız, kafe dışındaki mekanlarda sigara içilmesini yasakladı” diye uyarınca o hiç bozuntuya vermedi ve özel kaleminin uzattığı sigaradan bir nefes aldı: “Evet biliyorum yasak. Ne var ki ben bu yasağa bazen uymuyorum.”
Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani, kişi başına yılda 2.954 sigara tükedildiği, nüfusun yüzde 40’ının sigara tiryakisi olduğu ve son 10 yılda sigara içenlerin sayısının yüzde 15 arttığı Yunanistan’da 1 Haziran’da başlayacak “yasaklar” yasasına “evet” derken, aklından kimbilir neler geçiyordu. .
Aynen Türkiye, aynen Avrupa’daki gibi olacak. Orada, burada, şurada ve ötesinde sigara içmek yasak.
Orada, burada, şurada tamam da, ötesinde ciddi sorun var.
İnsanlar geceleri orada burada yerken, eğlenirken, göbek atarken ne olacak?
Yasa diyor ki, 70 metrekareden küçük mekanlarda tercih işletmecinin. Kapıya ya “sigara içilir” levhası koyacak ya da “sigara içilmez”.
Yasa diyor ki, 100 metrekareden büyük mekanlarda, işletmeci bölme yapacak, bir yanda içenler oturacak, bir yanda da içmeyenler şu zehiri.
Ha o zaman tamam diyeceğim ama aynı yasa bir sonraki paragrafta “sigara içenlerin bölümü, mekandaki sandalye sayısının yüzde 20’sini geçmeyecek” diyor.
Yok daha neler...
Sadece Atina’da 2-3 bin kişi kapasiteli onlarca müzikhol dizili yan yana. Sık teftişe giderim, kül tablasının izmaritle dolu olmadığı masaya daha rastlamadım. Eğer tiryakiler sandalyelerin yüzde 20’sinde oturacaksa tek çare her sandalyeye 4-5’er kişinin oturması. Düşünüldüğünde olumlu ve olumsuz yönleri olmakla birlikte, pratik açıdan bu pek de mümkün görünmüyor.
Peki, ya sigara içilmeyen bölümde biri çıkıp tüttürse ne olacak? Yasa diyor ki “İçen 300, içilmesini engellemeyen, göz yuman 3000 Euro para cezası öder.”

Haberin Devamı

HATUN SALLIYOR, ASSOLİST SÖYLÜYOR

Haberin Devamı

Mekan sahibi ne yapmalı? Dürbünle kim nerede cebinden çakmak çıkardı onu mu izleyecek? İmkanı yok. Çünkü assolist Yunan versiyonu ile “aman başım nanay, ağrıdı dişim nanay” tarzı bir şarkıya başlasa binlerce çakmağın ateşi görünecek.
Dürbünle bu iş olmaz. Özel “güvenlik” timleri oluşturulması daha “mantıklı”.
Hatun masanın üstüne çıkmış bir o yana bir bu yana sallıyor, assolist bu defa “karıyı boşayacam, 10 yeni karı alacam” tarzı bir şarkı söylüyor. Viskiden, votkadan kafası zaten kıyak adamın sigarayı yakıp tam derin bir nefes alırken “Beyefendi bu mekanda sigara içilmesi yasak. Cezası 300 Euro” diyen görevliye cevabı ne olabilir?
A) Ayy çok haklısınız özür dilerim (bence yüzde 0.2)
B) Get lan işine (bence yüzde 99.8)
I-ıh bu da çözüm değil.
Yasakların harfiyen uygulanması, pek çok eğlence yerine ciddi sıkıntı yaratması demektir. Yunanistan’da kafesi, restoranı, tavernası, müzikholü, barı tam 121.654 işletme var ve yaklaşık 200 bin kişi bu sektörden ekmek yiyor. Bu rakamları kimse göz ardı edemez.
Kaldı ki tepkisini gizlemeyen, her şeyi sineye çekmeyen, tepkisini her fırsatta gösteren bir millet Yunanlılar.
Yanılabilirim ama direnecekler.
Yıllar önce (1980’lerde) bir kamu düzeni bakanı (Stelyos Papathemelis) insanların eğlencesine sınırlama getirmek istemiş, eğlence yerlerinin haftaiçi saat 02.00’de, haftasonu da saat 03.00’te kapanması için yasa çıkartmıştı.
Binlerce insan, saatler 02.00’yi gösterdiğinde Atina’nın göbeği Sintagma Meydanı’nı otomobilleri ile işgal ettiler, kasetçalarlarını sonuna kadar açıp yollarda sirtaki oynayarak gösterdiler tepkilerini günlerce.
Sonuçta bakan da koltuğundan oldu yasa da rafa kaldırıldı.
Eğer yine binlerce insan Sintagma Meydanı’nda toplanıp biribiri üstüne sigara içip tepkilerini dile getirirlerse hiç şaşmam.

Zoğrafyonlulardan anlamlı etkinlik

Türkiye’de 6-7 Eylül 1955 olaylarını anlatan “Güz Sancısı” filminin vizyona girdiği bugünlerde, Atina’da bence son derece anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi.
İstanbul’un en eski okullarından, 110 yıllık geçmişi olan Zoğrafyon Rum Lisesi’nin öğrencileri sömestr tatilinden yararlanıp geldikleri Atina’da Aziz Nesin’in Hadi Öldürsene Canikom’unu oynadılar; şarkılar söylediler, çizdikleri resimleri sergilediler.
Yunanca tercümesini değerli insan Panayot Abacı’nın, yönetmenliğini de dostu olmaktan onur duyduğum Zoğrafyon Lisesi’nin Müdürü sevgili Yianni Demircioğlu’nun yaptığı Hadi Öldürsene Canikom’da rol alan öğrencileri tek tek kutluyorum.
Ayrıca bir Zoğrafyonlu olarak, öğrenciler için ayrı ayrı davet düzenleyen TC’nin Atina Büyükelçisi Oğuz Çeliokkol ile başkonsolos Beyza Üntuna’ya da teşekkür ediyorum.
Ve soruyorum..
İstanbul 2010-Avrupa Kültür Başkenti projesinde, Zoğrafyon Lisesi’ne de küçük bir yer olabilir mi?

Yazarın Tüm Yazıları