SGK şirket yetkililerine ceza uygulayabilir mi

ÖNCELERİ SSK’nın, birleşmeden sonrada bir bütün olarak SGK’nın idari para cezaları can yakıyor.

Haberin Devamı

Cezaların miktarı, büyük-küçük işletme ayrımında eşitlik ilkesine çok da uyulmadığı yönüyle eleştirilebilir.

Ama, cezalar özellikle sigortalı hesapları açısından önemli olan prim belgelerinin süresinde SGK’ya verilmesini sağlıyor. Aksi halde, yaşanan gecikmeler birçok hak kaybını da beraberinde getirebilir.

Şüphesiz uygulanan cezaların da Kanuna, genel olarak da ceza hukukuna uygun olması gerekir. Zira, ceza hukukunun temel ilkesi olan, “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesinin ihlal edilmemesine de dikkat edilmeli.

Ancak, son zamanlarda bu ilkeyi ihlal eden ceza uygulamalarına tanık olmaktayız.

Cezanın dayanağı

SGK’nın hangi suçlara hangi cezaları uygulayacağı 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinde düzenlenmiştir. Kanunda yer verilen yükümlülüklerin dışında, idare suçlar ihdas edemeyeceği gibi bunlara aynı veya ayrı cezalar da salamaz.

Bu noktada sorun olarak karşımıza çıkan; eski adıyla Bağ-Kur’lu sayılanların şimdiler de 4/b’lilerin SGK’ya süresinde bildirilmemeleri halinde idari para cezası uygulanırken, kanunda açıkça yer almayanlar için de ceza salınmasıdır.

Esasen 4/b statüsünde sigortalı sayılanların SGK’ya bildirilmeleri hususu Kanunun 8. maddesinde düzenlenmiştir.

Haberin Devamı

4/b’lileri kim, hangi sürede SGK’ye bildirecek?

5510 sayılı Kanunun 8. maddesine göre; 4/b statüsünde sigortalı sayılan kişiler için sigortalılık başlangıcından, kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğu sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kuruma vermekle yükümlüdür. Bağımsız olarak tarımsal faaliyette bulunanların bildirimleri en geç bir ay içinde, diğerlerinin ise en geç 15 gün içinde yapılması gerekir.

15 gün içinde bildirimi yapılacak olanlar

Bağımsız olarak tarımsal faaliyette bulunan 4/b’lilerin bildirimi bir ay içinde ya da kendileri de yapabilir. Ama diğer 4/b’lilerin bildirimlerini, kendi mevzuatına gore kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğu sigortalı işe giriş bildirgesi ile en geç 15 gün içinde SGK’ya yapmak zorundadır. Aksi halde para cezası uygulanır.
Onbeş gün içinde bildirimi yapılması gerekenler ise şunlardır:;
1) Köy ve mahalle muhtarı seçilenler,
2) Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;
a) Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
b) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar,
c) Kollektif şirketlerin ortakları,
ç) Limited şirketlerin ortakları,
d) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları,
e) Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları,
f) Donatma iştirakleri ortakları,
g) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları.

Haberin Devamı

Bildirim yapılmazsa uygulanacak ceza

Söz konusu 4/b sigortalılarının bildirimlerini 15 gün içinde işe giriş bildirgesiyle ve internetten, kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğu yapmaz ise 5510 sayılı Kanunun 102/a maddesine göre bildirimi yapmayanlara, bildirimi süresinde yapılmayan her bir sigortalıdan dolayı bir asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır.

Ceza kime uygulanacak

Kanunda, 15 gün içinde bildirim yapma zorunluluğu sadece ilgili kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğuna getirilmiştir. Bildirim yapılmaz ise cezanın da bunlara uygulanması gerekir.
Zaten, 5510 sayılı Kanunda 4/b’lilerin kedilerini SGK’ya bildirmelerine dair herhangi bir yükümlülük bulunmamaktadır.
Ancak, 5510 sayılı Kanunda böyle bir yükümlülük bulunmamasına rağmen, Yönetmelik ve Tebliğ ile anonim şirket ve limited şirket yetkililerine yükümlülük getirilmiş bulunmaktadır. Dahası, getirilen bu zorunluluğun ihlalinde, şirket yetkililerine para cezası da uygulanmaktadır.
Bu uygulama açıkça “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesinin ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır.

Haberin Devamı

Yönetmelik ve tebliğ ile gelen yükümlülük

“Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği”nin 11.maddesinde, “5510 Sayılı Kanun Gereğince Sigortalı Sayılanlar, Sayılmayanlar, Sigortalılığın Başlangıcı, Kuruma Bildirilmesi Ve Sona Ermesi Hakkında Tebliğ”in III/C maddesinde anonim şirket ve limited şirket yetkililerine sorumluluk getirilmiştir.
Buna göre;
* Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları, yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri tarihte başlar ve bu tarih, şirket yetkililerince,
* Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarından hisse devri alan yeni ortaklarının sigortalılıkları ortaklar kurulunca devrin yapılmasına karar verildiği tarihte başlar. Bu tarih, ortaklar kurulu kararının, hisse devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin, devrin yapıldığının işlendiği pay defterinin birer sureti veya devir, ticaret sicil memurluğunca tescil edilmiş ise ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla şirket yetkililerince,
SGK’ya 15 gün içerisinde bildirilecektir.
Şirket yetkilileri bu bildirimi yapmayınca da SGK, bir asgari ücret cezayı ilgili “kurum, kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğu”na değil de bizzat 4/b statünde sigortalı da olan şirket yetkililerine kesmektedir.
Oysa, 5510 sayılı Kanunda, şirket yetkililerine açıkça böyle bir yükümlülük getirilmediği gibi açık bir ceza maddesine de yer verilmemiştir. SGK düzenleyici işlemleri ile yeni suçlar/yükümlülükler ihdas etmiş ve ihlali halinde de ceza uygulamasına başlamıştır.

Haberin Devamı

Yapılması gereken

Bize göre bu haksız uygulamada SGK vazgeçmeli ve gerekli düzenlemelerini yapmalıdır.
Kendilerine belirtilen sebeplerle ceza salınan anonim şirket ve limited şirket yetkilileri de evvela SGK’ya 15 günlük yasal sürede itiraz etmeliler, itirazları kabul olunmaz ise ret kararının kendilerine tebliğinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurmalılar. Başvuru dilekçelerinde ise mutlaka bu hususa yer vererek cezanın kaldırılmasını talep etmeliler.

Yazarın Tüm Yazıları