Memet Eser

2013 Yılı İçin Asgari Ücret Kaç Lira Oldu ?

31 Aralık 2012


Basın-yayın organlarına hatta resmi açıklamalara göre, yeni belirlenen asgari cüret tutarı, 2013 yılının ilk altı ayı için, aylık brüt 978,60 TL(net 773,98), ikinci altı aylık dönemi için de aylık brüt 1021,50 TL(net 804,69)… Rakamlar 16 yaşından büyük işçiler için geçerli…
Ancak, yanlış… Böyle bir resmi rakam yok aslında…. Başka bir söyleyişle, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun böyle bir kararı yok… Rakamlar tamamiyle uydurma… Yapılan bu uydurma bir takvim yılındaki 12 ayın her birinin 30 gün çektiği varsayımına dayalı…Öyle mi acaba…
Bu yanlış bilgilendirme yıllardan beri böyle sürüp gidiyor… Yetkili bir kurum da çıkıp biz böyle bir açıklama yapmadık demiyor… Yoksa, resmi ağızlarda ayını şeyi mi yapıyor ne !!?
Bu durum milyonlarca işçinin düşük ücret almasına, Devlete düşük prim ve vergi ödenmesine, yine yüzbinlerce işçiye düşük aylık ve gelir bağlanmasına, daha düşük analık ve hastalık parası ödenmesine sebep oluyor….
Böylesine mevcut sistemi derinden sarsacak bu yanlışlığın düzeltilmesi için kimse harekete geçmiyor… Resmi ağızlar takibini yapmıyor, işçi örgütleri sendikalar belli ki konunun farkında değil…
Yanlışı ve doğrusunu örneklerle aşağıda ortaya koymaya çalışalım….

Yazının Devamını Oku

Taşeron işyerlerinin SGK sicil numarası olmaz

24 Aralık 2012

 

 

İster özel sektörde ister kamu sektöründe olsun, bir işverenden iş alan ve aldığı bu işte kendi işçilerini çalıştıran işverenler alt işveren yani taşerondur. Taşeron olarak işçi çalıştıran işverenler ise SGK ve İş Kanunu açısından farklı uygulamalara tabidirler.
Ancak bu konuda öteden beri varolan karmaşa devam ediyor. Devam eden karmaşaya kimi SGK ünitelerinin de katkısı olmuyor değil…

İş Kanunu açısından uygulama
Yaptıkları sözleşme ile asıl işverenden(kamu ya da özel) iş alan ve bu işte işçilerini çalıştıran alt işveren(taşeron), kendi işyerinin tescili için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne başvurarak İşyeri Bildirgesi vermek zorundadır. İşyeri Bildirgesinin, taşeron sözleşmesinin imzalandığı tarihten itibaren bir ay içinde verilmesi gerekmektedir.
Sözü edilen bildirme yükümlülüğünü işyerini muvazaalı olarak bildirmek suretiyle ihlal eden asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı idari para cezası verilir. Bu para cezasının 2012 yılı için tutarı 13.591.-TL’dir.

SGK açısından uygulama

Yazının Devamını Oku

İş müfettişince sonradan ödettirilen fazla çalışma ücreti

17 Aralık 2012

Okurumuz işyerlerinde bu yaz başında iş müfettişliğince yapılan bir incelemede çalışan işçileri için geriye doğru 3 yıl için fazla çalışma ücretlerinin ödettirildiğini, bu durumun SGK ya bildirilmesi üzerine kendilerine çok yüksek miktarda ceza geldiğini, altından kalkamayacakları bu ceza için ne yapabileceklerini soruyor...
Sonda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim; iş müfettişliğince ve SGK tarafından yapılan işlem yerinde görülüyor…. Ancak, bu cezalardan kurtulamayacağınız anlamına gelmiyor! Aşağıda anlatacağız...
Bir kere iş müfettişleri de SGK açısından rapor düzenleme yetkisine sahiptirler. Burada yasal bir sınırlama yok. Öte yandan, yaptıkları tespite göre geriye doğru 3 yıla ait fazla çalışma ücretlerinin ödetilmesi bu tutarlardan sigorta primi kesilmesini gerektirmektedir.
Yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 80.maddesi birinci fıkrası (a) bendi. Madde hükmünde, “İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince ‘hak edilen ücret” ve “ödenen prim, ikramiye” niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin” prime tabi tutulacağı belirtilmiştir. Böyle olunca da sözkonusu tutarlardan prim kesilmesi yasa gereğidir.
Ancak; sonradan tespit edilen ve ödettirilen fazla çalışma ücretlerinin, ödendikleri son ayın sigorta matrahına mı yoksa ait oldukları geriye doğru yıl/ayların sigorta matrahına mı dahil olacağı tartışmalıdır. Bilimsel çevreler ve SGK ikinci yöntemi kabul etmektedir. Kaldı ki, SGK bu yöntemi izlediği için cezalar salmıştır.
Yüksek yargının bakışı ise farklıdır. Yargıtay 10.Hukuk dairesi, bu nitelikteki ödemelerin, ödemenin yapıldığı ayın kazancına dahil edilerek prim alınması gerektiğine hükmetmiştir. Bu da uygulanacak cezayı da alınacak primi de oldukça aşağılara çekecektir. İlgisi sebebiyle yargı kararı tarih sayısı şu şekildedir:

01.03.2012, E:2010/9799, K:2012/3613

Yazının Devamını Oku

Emekli aylığı için yüksek ücret ama...

10 Aralık 2012

Daha önceki yazılarımızda yüksek günlük ücretlerin emekli aylığını yükselteceğinden söz etmiştik. Özellikle, prim ödeme gün sayısı ile sigortalılık süresini tamamlayıp, yaşının dolmasını bekleyenlere öneride bulunmuştuk… İşten ayrılıp yaş şartının dolmasını beklemek yerine yüksek günlük ücretle ama ayın 5-10 günü çalışmalarının faydalı olacağına işaret etmiştik...
Gerçekten de, bu durumdaki çalışanlara önerimiz; hiç kazanç bildirmemek yada asgari ücretten bildirilmek yerine yüksek günlük kazanç beyan etmeleridir. Şöyle ki, çalışmalarını 30 sigorta günü yerine, diyelim 5-10 sigorta günü bildirip günlük kazançlarını da 200 TL gibi yüksek bildirmeleridir. Böyle olunca günlük kazanç yüksek olur ve emekli aylığının hesaplanmasında da önemli etkisi olur.
Öte yandan, aylık 5-10 sigorta günü bildiriminde eksik gün olacağı için bunun da kısmi süreli çalışma ile yani 06 kodunda değil, puantaj esaslı çalışma ile 07 kodunda eksik gün bildirimi yapılmalıdır. Böylece eksik günler için GSS primi ödeme zorunluluğu da doğmamış olur.
Sosyal sigorta uygulaması açısından böyle bir yaklaşım çalışanın yararına olmakla birlikte, işverenleri sıkıntıya sokabilir. Bu yönlü tereddütler iletildi yazımız sonrasında...

İşaret edilen sorun ve çözümü

Daha düne kadar asgari cüretle çalışan ve gün sayısı ile sigorta süresini doldurduğu halde emeklilik için yaşının dolmasını bekleyen kişi, emekli aylığı yüksek bağlansın diye ayın 5-10 günü çalışıp yüksek günlük ücretle sigortaya bildirilir ise bunun işveren açısından sakıncası ne olabilir?
Bu durumda işveren yüksek kıdem tazminatı ödemek zorunda kalabilir. Zira, kıdem tazminatı işçinin emeklilik öncesi son aydaki günlük ücretine göre hesaplanır. Günlük ücret yükseltilir ise bir yıllık kıdem tazminatı 30 günlük ücret olacağından ciddi rakamlar ortaya çıkabilir.

Yazının Devamını Oku

SGK, boşanıp anne ya da babasından maal alan kişileri izlerken...

3 Aralık 2012

 

Bu konuda kantarın topuzu kaçmışa benziyor. SGK, boşanarak anne yada babasından yetim aylığı (ölüm aylığı) alanları yakından izliyor. Bunların boşandıkları eşleriyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadıklarını araştırıyor… Tespiti halinde de aylıkları kesiyor.
Ancak araştırma boşanılan eş ile birlikte yaşanıp yaşanmadığından çok boşanmanın muvazaalı olup olmadığı noktasına evriliyor…
Oysa, ilgili kanun maddesi Anayasa Mahkemesinin denetiminden geçti ve madde hükmünü yüksek mahkeme iptal etmedi. Orada çok önemli bir noktanın altı çizildi; mahkeme kararlarının herkesi bağlayacağı, karar altına alınmış bir boşanma işleminin idare tarafından muvazaalı mı değil mi diye sorgulanamayacağı belirtilmiştir.
Bu noktada SGK nın yapacağı, ilgili kişilerin “fiilen birlikte yaşayıp yaşamadıklarını” tespitten ibarettir.
Boşanmış eşlerin fiilen birlikte yaşadıklarını tespit ise o kadar kolay değil… Zira mesele, bireylerin aynı eve girip çıkmaları yada aynı evi paylaşmaları değildir. Geçmişte karı koca ilişkisi içerisinde bulunan kişilerin boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşamalarından anlaşılması gereken ise bir bütün olarak hayatın her alanını paylaşmaktır. Bir kamu kurumunun böyle bir iddiasının olması ise kamusal görevin çok ötesine geçmekte, adeta aile polisliği gibi bir rolü dayatmaktadır.
Kabul etmek gerek ki, böylesi bir tespit oldukça zordur. Tanık beyanları ise netice itibariyle ilgililerin aynı evi paylaştıklarının tespitinden öteye geçemez. Zira, ötesini birlikte yaşayanların dışında kimse de bilemez…

Yazının Devamını Oku

Emekli aylığı için yüksek ücret

26 Kasım 2012

Emekli aylığının hesaplanmasında birkaç değişken etkili... Bunlar, prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç (ücret) tutarıdır. Prim ödeme gün sayısının artması emekli aylığı bağlanma oranının yükselmesini sağlamaktadır. Ücret ise aylık bağlanmasında etkili ortalama günlük kazanç üzerinde etkilidir.
Emekli aylığı aşağıdaki formül ile hesaplanmaktadır.
Emekli aylığı=Aylık bağlama oranı(ABO)x Ortalama günlük kazanç(OK)
Bunlardan ortalama günlük kazanç ise sigorta matrahının yüksek olması ile ilgilidir. Eğer kişi çalışma hayatının büyük bir bölümünde asgari ücret veya buna yakın düşük ücret düzeyi üzerinden bildirilirse ortalama kazancı da düşük çıkar. Böyle olunca bağlanacak aylık da düşük olur.
Ama ortalama kazanç yüksek ise emekli aylığı da yüksek olur.
Öte yandan, prim ödeme gün sayısını tamamlayıp, yaşının dolmasını bekleyenler hiç matrah beyan etmeyince, ortalama kazancın hesabında bu süreler negatif etki yaparak kazancın düşük hesaplanmasına sebep olur.
Özellikle bu durumdaki çalışanlara önerimiz; hiç kazanç bildirmemek yada asgari ücretten bildirilmek yerine yüksek günlük kazanç beyan etmeleridir. Şöyle ki, çalışmalarını 30 sigorta günü yerine, diyelim 5,10 sigorta günü bildirip günlük kazançlarını da 200 TL gibi yüksek bildirmeleridir. Böyle olunca günlük kazanç yüksek olur ve emekli aylığının hesaplanmasında da önemli etkisi olur.

Yazının Devamını Oku

Doğum parası ne kadar

19 Kasım 2012

Günlük kullanımında analık parası olarak bilinen sosyal sigorta yardımı esasen “analık geçici iş göremezlik ödeneği”dir.
Kısa adıyla analık ödeneği sadece SSK sigortalısı ve şirket ortağı hariç Bağ-Kur sigortalısı olan kadınların doğum yapması halinde ödenir. Sigortalı erkeğin, sigortalı olmayan karısının doğum yapması halinde analık ödeneği verilmez. Bu durumda olanlar sadece emzirme yardımı alabilirler.
Analık ödeneği/parası, doğum yapan kadın memurlara ödenmez. Yine, doğum yapan şirket ortağı kadın sigortalılar da bu yardımı alamazlar.
Analık parasının ödenebilmesi için, bahsi geçen sigortalıların doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 günlerinin bulunması gerekmektedir. Bağ-Kur sigortalısı olanların ise buna ek olarak prim borçları da olmamalıdır.
Analık ödeneği, doğumdan önce 8, doğumdan sonraki 8 haftalık süre için ödenir. Çoğul gebelikte ise doğumdan sonraki 8 haftalık süreye 2 hafta ilave edilerek ödeme yapılır. Bu süre hiçbir biçimde eksiltilemez.
Analık parası maktu bir tutar değildir. Başka bir söyleyişle, emzirme parası, cenaze parası gibi önceden belirlenen ve herkes için aynı olan bir rakam değildir.
Analık parası, doğum yapan sigortalının sigorta matrahına göre değişir. Yüksek matrah üzerinden prim ödeyenler için bu rakam daha yüksekken, asgari ücret üzerinden bildirimde bulunanlar için ise daha düşüktür.

Yazının Devamını Oku

İsteğe bağlı sigortayı kimler tercih etmeli?

12 Kasım 2012

1 Ekim 2008 sonrası isteğe bağlı sigortaya girmek kolay. Özellikle eski SSK uygulaması ile karşılaştırıldığında bu daha açık görülecektir. Eskiden en az 1080 sigorta günü olanlar isteğe bağlı sigortaya girerken artık böyle bir zorunluluk yok. Hiç sigorta günü olmasa bile başvurulabiliyor.
Ancak, 1 Ekim 2008 sonrasında isteğe bağlı sigortaya ödenen primler sanki “Bağ-Kur”a ödenen primler gibi sayılıyor. Başka bir söyleyişle, isteğe bağlı sigorta kapsamında ödenen primler, emeklilik hesabında Bağ-Kur statüsünde sayılıyor ve Bağ-Kur şartlarında emeklilik hesabı yapılıyor. Şüphesiz o da SSK statüsüne göre daha dezavantajlı. 9000 gün şartıyla Bağ-Kur statüsünde emekli olunuyor. SSK statüsünde ise bu rakam en çok 7200 gün...
Durum böyle olunca, girmek kolay olmakla birlikle acaba kimler tercih etmeli… Veyahut nelere dikkat etmeli...

Kısmi çalışanlar en şanslı
Bir kere kısmi çalışanların zorunlu sigorta primlerini şverenleri ödüyor. Ancak, 30 günün altında kalan diğer günlerinin GSS primlerini 30 güne tamamlayarak ödeme zorunluğu ise sigortalının kendisine ait. Ödemediğinde, hem sağlık hizmeti alamıyor hem de borçları birikiyor.
Böyle olunca, sadece emeklilikte dikkate alınmayan GSS primi ödemek yerine, eksik günlerin isteğe bağlı sigorta primi ödenerek 30 güne tamamlanması en akılcı seçenek olarak görülüyor. Bu durumda hem emeklilik hem de sağlık primi ödendiği için sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı da devam ediyor. Dahası, bu durumda olanların isteğe bağlı sigortaya ödedikleri primleri Bağ-Kur statüsünde değil, SSK statüsünde sayılıyor...
Dolayısıyla, ülkemizde yaklaşık 100 bin civarında olan kısmi çalışanlar için bu seçenek alternatifsiz görülüyor.

İş kazası maaşı alanlar

Yazının Devamını Oku