Sen Olmasaydın

Sahneye çıkıp, yüzlerce çift göz size bakarken ne yapacağını bilememek, tir tir titremek, buhar olmak, başka yere ışınlanmak istemek neymiş diye merak ediyorsanız, buyurun.

Olay başıma, Nurgül YeÅŸilçay ve Cem Özer’in yeni oyunu ’Sen Olmasaydın’ın galasını izlemek üzere gittiÄŸim Hadi Çaman Tiyatrosu’nda geldi.Â

İlk yarı bittiğinde, itiraf edeyim, biraz sıkılmıştım. Eğlencenin benim üzerimden olacağını bilsem, ikinci yarı daha komik olsun diye dua eder miydim sizce? Kendi kendimi yakar mıydım?

Ara bittiğinde Cem sahneye yalnız çıktı. Nurgül’ün olmadığını, oyuna seyircilerden biri ile devam etmek zorunda olduğunu söyledi. "İyi" dedim içimden, interaktif oyun başlıyor, "bakalım kiminle eğleneceğiz?"

Uzatmaya gerek yok sanırım. Evet, sahnede ben vardım.

Bilenler vardır, televizyon programı yapıyorum, canlı yayınlara katıldım, sahneye de yabancı sayılmam, AKM, CRR dahil pek çok yerde konsere çıkmışlığım var. Dahası Cem Özer de yabancı değil, arkadaşım. Rahat olmam gerek yani.

Daha doğrusu bana öyle geliyor.

Sonuca bakalım. Sahnede tir tir titriyorum. O kadar ki Cem de dayanamıyor, geçiyor dalgasını. Yüzüm artık kırmızı ceketimle aynı renkte.

Sahneden inerken Cem, "Sende yıldız ışığı var" diye gönlümü almaya çalıştığı sırada benim beynimde şimşekler çakıyor, gözlerimin önünde ise yıldızlar uçuşuyordu. Gördüğü, bu yıldızların ışığıydı herhalde!

İp koptu artık, sahneden inince, yerimi bile zor bulduğumu da itiraf edeyim de olsun bitsin.

Kıssadan hisse; Cem Özer’i, Nurgül Yeşilçay’ı ve tiyatro sahnesinde iyi işler yapan tüm oyuncuları gönülden tebrik ediyorum. Orada koca bir oyun çıkartmanın ne kadar zor ve yetenek isteyen bir iş olduğunu anlamam için bir iki dakika yetti de arttı bile.

Oyuna dönersek, en sevdiğim sahnelerden biri evlilik terapistindeki sahneydi. Aklıma ’Bay ve Bayan Smith’ filminin açılışı ve finali geldi. Zaten Nurgül, atkuyruğu yaptığı saçlarıyla Angelina Jolie’ye çok benzemiş. Cem de oyunun bir yerinde saçımı sarıya boyatsam, alın size Brad Pitt, diyordu sanırım. İlanlarda da, Jolie ve Pitt’in ’Bay ve Bayan Smith’te yaptığı gibi, sırtlarını birbirlerine yaslamamışlar mıydı?

Nurgül ve Cem iyi oyuncu, sinemada da tiyatroda da başarılılar. Bu oyunu da baştan sona iyi götürüyorlar. Ancak, espriler kimi yerlerde istenen etkiyi yaratmıyor, metin üzerinde biraz daha oynanırsa, çok daha iyi olur gibi geldi bana.

’Sen Olmasaydın’a başarılar, bir sonraki oyunda sahneye alınacak izleyiciye de kolaylıklar diliyorum.

Parlamentoyu karıştırdı

Başbakanın oğlu rejim karşıtı bir filmin yapım ekibinde çalışırsa ne olur?

Muhalefete gün doğar tabii.

İngiltere şu sıralar, parlamento binasını havaya uçurduğu sahneleri ve totaliter rejim karşıtı tavrıyla tartışmalar yaratan ’V for Vendetta’ filmiyle çalkalanıyor.

Filmde, parlamento binasını havaya uçuran bombaları hazırlayan kişi, V adlı maskeli bir özgürlük savaşçısı. Muhalefete göre bombaları ateşleyen İngiltere Başbakanı Tony Blair’in 22 yaşndaki oğlu Euan Blair’den başkası değil.

Söylentilere göre, Westminster’de çekim yapılması ve hükümet binalarına girilmesi için gereken izinleri film ekibinde yer alan Euan Blair almış.

Hükümet yetkilileri bu iddiaları reddetse de, başbakanın oğlunun bu film için çalışmış olması bile muhalefet için yeterli.

Baskıcı devlet rejimini topa tutan ’V For Vendetta’nın, barış eylemcisi Maya Evans’ın, sadece Irak’ta ölen İngiliz askerlerinin isimlerini okuduğu için tutuklandığı bir döneme denk gelmesi de ayrı bir konu tabii.

Blair hükümeti "ikiyüzlü" damgasını yemiş durumda.

Başbakanın oğlunun sinema sevdası, ’V For Vendetta’ ve Maya Evans olayı bakalım İngiltere’de daha ne fırtınalar koparacak?

Unutmadan ekleyelim bu tartışmalı film bu cuma bizde de vizyonda olacak.
Yazarın Tüm Yazıları