Seçim-meçim...

Bekir COŞKUN

Sanırı ‘‘Anket yapmaya teşebbüs suçundan’’ dolayı hakkında soruşturma açılan yeryüzünün ilk gazetecisi bendim.

12 Eylül günleriydi.

‘‘Adam öldürmeye teşebbüs’’ olur da ‘‘anket yapmaya teşebbüs’’ nasıl olur demeyin.

İki sivil polis, gazeteye geldiler. Kötü bir şeye teşebbüs ettiğimi biliyorlardı, ama ne olduğunu bilmiyorlar.

Bir süre öyle bakıştık...

*

Oysa demokrat yönetimlerde anket yapmaya teşebbüs, anket yapmak ve yayınlamak suç değildir. Tam tersine ABD, Batı Avrupa, Fransa gibi demokrasinin en iyi işlediği ülkelerde anketler, seçimlerin ayrılmaz birer parçasıdır.

ABD başkanlık seçimlerinden önce izlediyseniz, her gün, hatta her saat anketler yayınlanmadı mı?..

Bizde niçin yasak?..

Hadi başbakanların, bakanların devlet olanaklarını kullanarak propağanda yapmalarının yasak olmasını anlarım.

Nitekim televizyonlarda-basında izlemişsinizdir; Turizm Bakanı arkadaşımız Ahmet Tan basın toplantısında ne gibi bir icraat yaptı?..

Ayakkabısını boyattı.

Bu yasağa girmiyor.

Eğer vatandaşları çevirip, bakanlık bütçesinden ayakkabılarını boyatsaydı, o yasağa girer. Ya da; ayakkabıları DSP'nin simgesi güvercin biçiminde gagalı ve kanatlı-kuyruklu olsaydı.

Bir diğer basın toplantısında pantolonunu ütületse o da yasak değil.

Devletin aracına binip propaganda yapmak da yasak. Ama ayakkabılar kendisinin...

*

İyi de, anket yapmak niçin yasak?..

Farkındaysanız, en özgür ve hür olması gereken seçim kampanyası, giderek bir sansür dönemine dönüşüverdi.

Üstelik abur cubur...

Diyelim ki; Ecevit'in Güneydoğu'ya onlarca trilyonluk yatırımları açıklaması yasak değil, ama yanında parti amblemi-bayrağı gibi şeyler olursa yasak.

Yani bayrağı yoksa, Ecevit'i görünce vatandaşın ‘‘Acaba hangi partidendi?..’’ deme ihtimali olabilir mi?.. Sizce Ecevit demek, DSP demek değil mi?..

Abur cubur...

Kimin ne yaptığı, neyin ne olduğu belli değil. Birbirine girmiş kavramlar ve kurumlarla, ebleh ebleh seçimlere gidiyoruz.

Sizce bu kadar aptallıktan, bir akıllı sonuç çıkması olasılığı var mı?..