Sakalın düşündürdükleri

Ben galiba sakal düşmanıyım.

Yok, galiba “galiba” sözcüğü fazla.

Haberin Devamı

Ben sakal düşmanıyım!

Sevmiyorum, sevemiyorum.

Üstelik bu sakal denilen şeyin çok az erkeğe yakıştığını düşünüyorum.

Evet bütün Pakileri, Suudileri, Arapları, İranlıları, filanları falanları karşıma aldım ama hissiyatım bu.

Brad Pitt ve Sean Connery değilseniz lütfen sakal bırakmayınız!

Ali Kırca’yı tatil dönüşü, ekranda sakallı görünce, “Ooo yoooo! O da mı?!” dedim.

Erkeklerde böyle bir şey var, sakal bırakmaya bayılıyorlar.

Onları da anlıyorum, rahatlamak ve tıraş olma derdinden kurtulmak istiyorlar ya da kendilerinden sıkılıyorlar, değişiklik olur diye düşünüyorlar.

Ama olmuyor...

Ben size sakal bırakınca, ne olduğunu söyleyeyim...

Sakal... Ağırlaştırıyor, hantallaştırıyor, düşük enerjili yapıyor, hijyen meselesini akla getiriyor: “Acaba o sakallar nasıl kokuyor?” bana bunalım ve depresyon duygusu da veriyor, içimden “Galiba bu aralar iyi hissetmiyor!” diyorum, “Kendini sorguluyor...”

Haberin Devamı

Karşı tarafa bu duyguları vermenin ne manası var?

Sizi temin ederim bir sürü kadın da benim gibi düşünüyor.

Ama düşünmeyenler de vardır tabii.

Gerçi internette yer alan Ali Kırca yorumlara baktım, olumlu bir tek yoruma rastlamadım.

Hepsi şu tondaydı:

“Yalvarıyorum kes!”, “Ay Umre yolcusu gibi olmuş!”, “TRT’ye mi geçecek acaba?”, “Noel Baba, bizi üzme kessss!”

İzin veriyoruz Ali Kırca, biraz daha düşük enerjili takılsın ama sonra lütfen aslına rücu etsin!

Hıncal Uluç: Kadınlar beni gözü bantlı eli kelepçeli inanılmaz seksi bulmuş!

Pazartesi Yasemin aradı, “Hıncal Bey’i bağlıyorum” dedi.

Yüreğim ağzıma geldi...

Bazen insanlar, röportajda anlatırlar, sonra pişman olurlar...

O daha bir şey söylemeden, makineli tüfek gibi dedim ki:

 “Pek çok mail aldım, bir kısmı ‘Uluç, Türk toplumunun cinsel hayatına ayna tutmuş’ diyor, bir kısmı ‘Çığırından çıkmış bir tek nasıl mastürbasyon yaptığını anlatmadığı kalmış’, bir kısmı ‘Her zamanki Hıncal, biraz uzun anlatmış ama keyifle okudum’, bir kısmı ‘Türk erkeğinin cinsel hayatı genelevde başlamıştır, gülerim acıklı halimize röportajıydı...”

Dedi ki, “Ayşecim, ben halimden çok memnunum. Son derece iyi kotarmışsın röportajı. Bir tek kelime var düzeltmeni istediğim, o da düzüşmek fiili. O benim fiilim değil...”

Haberin Devamı

“A tabi hemen düzeltirim” dedim.

(Arkadaşlar! Ağzı bozuk olan benim, Hıncal Uluç, sevişmek dışında cinsel eylemi tanımlayan fiil kullanmıyor. Ben ise kullanıyorum!)

Ekledi...

“Sen hiç kafana takma. Ben bir sürü olumlu tepki aldım. Ve fotoğraflar yok mu o fotoğraflar...”

Bir an durdum, ne diyecek diye... O meşhur Hıncal Uluç kahkahasını attı ve ne dedi beğenirsiniz:

“Sorma, kadınlardan, ‘Hıncal, hayatımızda seni hiç bu kadar seksi görmedik. İnanılmaz seksi görünüyorsun!’ mesajları aldım. Yemin ederim! Demek ki, elinde kelepçe, gözünde bant olan adamlardan hoşlanıyorlar! Bir kere daha şaşırttı beni kadınlar. Hayret ettim ama hoşuma gitti..!”

İşin içine para girince

Haberin Devamı

Fatih Altaylı, Münevver’in babası Süreyya Karabulut’un tuzağa düşürüldüğünü yazdı.

Yüzde 100 katılıyorum.

Garipoğlu Ailesi, aracılarla, acılı babaya para teklif ediyor, o da “Katili teslim edin, 3 milyon Euro da verin ki MS hastanesi yapılsın” diyor.

Süreyya Karabulut farkında değil ama şu veya bu şekilde, şu veya bu sebeple işin içine para karışması felaket bir şey.

İşin rengi, kamuoyunun bakışı değişiyor.

Mağduriyetini paraya dönüştürmeye çalışan adam konumuna geçiyor.

Zaten amaç da bunu sağlamak.

Benim öğrendiğime göre, daha önce de para teklif edilmiş, bu ilk değil yani, o zaman neden kabul etmemiş de, şimdi ediyor?

Keşke bu tuzağa düşmeseydi...

Ama düştü, geçmiş olsun.

Haberin Devamı

Ne var ki, bizim vazifemiz hâlâ devam ediyor.

Katil yakalanana kadar haberleri düşürmemek, cinayetin peşini bırakmamak...

Kanat, hiçbir iyilik cezasız kalmaz!

Kanat (Atkaya) da Hıncal Uluç röportajı üzerine bir yazı yazdı, dün okumuşsunuzdur.

 “Daha çok fotoğraflar tartışıldı, röportaj ıskalandı” dedi.

Teşekkür ederim, duygularıma tercüman oldu.

Ben en çok şu tespitine bayıldım: “Acaba Uluç (ve şahsında birkaç kuşak Türk erkeği) seks kavramıyla daha makul bir şekilde tanışsaydı, olaylar yine böyle gelişir miydi, aynı şekilde düşünür müydü?”

İşte budur.

Bu cümleden olmak üzere Kanat bana bir röportaj borçlu.

Bakalım, seks konusunda sağlıklı yetişmiş genç kuşak neler düşünüyor?

Haberin Devamı

Bu bir röportaj talebidir, acilen cevap bekliyorum Kanat!

Fotoğrafları sonra düşünürüz, sürpriz olsun... 

Yazarın Tüm Yazıları