Öykü, şiir günlerinden bir edebiyat festivali doğdu

1. ULUSLARARASI İzmir Edebiyat Festivali, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’ın konuşmasıyla açıldı.

Tartan açılışta Tahsin Yücel’in ilk onur konuğu olmasından gurur duyduğunu belirterek şunları söyledi: “Bazı temel değerlerin yaşamımızdan çıktığı, güzelliklerin fark etmeden azaldığı günlerde şiire ve öyküye her zamankinden daha fazla güç vermek gerektiği düşüncesiyle 1. Uluslararası İzmir Edebiyat Festivali’ni gerçekleştiriyoruz. Bu yıl şiir, öykü, roman, deneme ve eleştiriyle kucaklaşmamızın tam bir edebiyat buluşmasına dönüşmesini istedik. Değerlerin yitip gitmesi tartışılırken umut, vefa, sevgi ve heyecanı yaşatmak; geleceğe umutla bakmak ancak kültür ve sanatın aydınlığında olacaktır. Bu festivalle temel değer yargılarımızı, kültürümüzü, söylemimizi topluma bir kez daha coşkuyla sunabilme imkanı buluyoruz.”

TAHSİN Yücel için düzenlenen etkinliklerde; Deniz Kavukçuoğlu’nun yönetiminde Demir Özlü, Füruzan, Mehmet Yalçın Faruk Duman ve ben Tahsin Yücel’in çeşitli edebi türlerdeki çalışmalar üzerindeki düşüncelerimizi anlattık.
Ayrıca, konuk ülke Almanya’dan 1. Uluslararası İzmir Edebiyat Festivali’ne katılan Björn Kern, Habib Bektaş, Menekşe Toprak, Yüksel Pazarkaya, göçün 50. yılı nedeniyle, “Almanya ve Göç Edebiyatı” adlı söyleşide konuya ayrıntılı bir yaklaşım sundular.
Türk edebiyatının ustalarından Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın (Halikarnas Balıkçısı) 15 yıl yaşamını sürdürdüğü Hatay semtindeki evinin bulunduğu sokağa da adı verildi.
Ben de İzmir’e kitapları üzerine konuşmak için o eve gitmiştim. Halikarnas Balıkçısı’nın manevi oğlu olarak eserlerini ölümünden sonra yayımlayan Yaşar Aksoy da törende bir konuşma yaptı. Sokaklara, orada yaşayan yazarların adının verilmesini her zaman desteklerim.

YAZAR dostlarımla yazarların isimlerinin yaşadıkları yerlere verilmesini konuşuyoruz. Onların düşüncelerini de aktarayım size.
Demir Özlü bu konuda dünyadaki örnekleri sıralıyor: “Hem bir yazarın adının yaşadığı sokağa verilmesi hem de bu sokağın trafiğe kapalı ve temiz, derli toplu olması yerinde bir hareket. Paris’te Fransız yazarların, düşünürlerin, büyük ressamların adları hep sokaklara verilir. İzmir’de Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın isminin sokağında yaşaması, orada bir büstünün olması beni çok mutlu etti. Büyük sanatçıların isimlerinin şehrin sokaklarında yaşatılması, bu tür düzenlemelerin uygulanması sürdürülmeli. Hatta Osmanlı İmparatorluğu zamanında dünyanın en büyük enternasyonal şehri olan İzmir’e bir ‘Yazar Evi’nin de çok yakışacağını, bu kenti daha da güzelleştireceğini düşünüyorum.”
Kendisi de İzmirli olan Muzaffer İzgü ise Halikarnas Balıkçısı’nın bütün kıyıların yazarı olduğunun altını çiziyor: “Cevat Şakir Kabaağaçlı’yı tanıma mutluluğuna erişmiş bir insanım. Onun adının İzmir’in güzel bir sokağında yaşaması beni özellikle çok mutlu etti. Kendisi salt Bodrum yazarı değil denizlerin ve kıyıların yazarıdır. Halikarnas Balıkçısı denizi şiirselleştirdiği gibi yapıtlarında emeğin değerini de ön plana çıkaran bir yazardır.”

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kemeraltı’ndaki eski Merkez Çocuk Kütüphanesi’nin Attila İlhan Edebiyat ve Müze Kütüphanesi olarak yapılacağını söyledi. Haziran ortalarına kadar hizmete açılacağı konusunda da kararlılar.
Yazarın Tüm Yazıları