Orduevi sineması Bond ve Dev-Lis

CUMHURİYET Lisesi’ndeydim. Farklı bir hava sezdik, okula girdiğimizde.

Müdür yardımcısı, coğrafya hocası ve "inzibat kolu" Hüseyin Alper bahçede öfkeyle dolaşıyordu.

"Boykot var" fısıltısı sardı ortalığı.

Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) eylemi.

Bazı hocalarımız okulun önünde bekliyordu.

Hakları için bir gün derse girmeyeceklerdi.

"Hocalarımızı destekleyelim" kararı çıktı, kendiliğinden.

Dışarıdaki öğretmenlerimizin arasına karıştık.

Alper bağırdı bir kaç kez:

"Derse girmeyen, disipline gider."

* * *

Dördüncü Cadde’den aşağı, yürüyüşe geçtik.

Yürüyüşün başında, güleryüzlü abiler belirdi.

Karakol polisleri geldi önce.

Bir kaç tekme yedi, bir kaç öğrenci.

35. Sokak’a daldı küçük kalabalık.

"Dağ Başını Duman Almış" başladı.

Ve balkonlardan alkışlar.

Bayrak atanlar oldu.

Bayrakları açıp, yürüdük.

Beşevler Fen Fakültesi’ne geldik.

Bir amfiye aldılar bizi.

Masanın üstüne çıkan üniversiteli bir genç, ABD emperyalizminden ve eğitim sorunlarından bahsetti.

Harun Karadeniz’in "Eğitim Üretim İçindir" kitabının, Zafer Pasajı’nda raflara çıktığı zamanlardı.

Asi, gür ses tonunu çok sevdik, doğrusu anlattıkları o an ilginç gelmedi bize.

Sonra, bir hareketlilik oldu.

"Polisler geliyor, liseli kardeşlerimiz amfiyi boşaltsın, şu an sizi koruyamayız burada" dedi, üniversiteli genç lider.

Demek, gerekse bizi koruyacakdı abiler.

Başımız, gurumuz okşandı.

* * *

Fen Fakültesi’nden çıkarken "Fruko"lar gelmişti okulun önüne.

Fruko kamyonlarıyla aynı "dağıtım" araçlarına bindikleri ve beyaz miğferleri tasviri tamamladığı için, bu ad verilmişti Toplum Polisi’ne.

Beyaz fiber miğferleri ve koyu yeşil aba paltoları nedeniyle, "yoğurtlu ıspanak" nitelemesi de yaygındı.

Sedat ve Reha ile birlikte aralarında Devrimci Liseliler’in de (Dev-Lis) olduğu gruptan ayrılıp, Tandoğan’da Orduevi Sineması’na gittik.

Subay sinemasına.

Sonuçta okulu asmıştık yine, mutluyduk.

Sean Connery’li bir Bond filmi vardı.

Devrimci eylem-Orduevi Sineması-kahraman ABD ajanı; sığmıştı iki-üç saatimizin içine.

Meğer 12 Mart geliyormuş.

Yarın devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları