Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Mutluluktan zıplayan inek

Adım Yonca.

Haberin Devamı

4 Yapraklı Yonca.
Adım Yonca olduğu için mi şanslıyım, yoksa şanslı olduğum için mi adım Yonca bilmem.
Ama lisede dershanedeki coğrafyacı “Aaa senin adın Yonca, ucuza yetişir, her yerde bitersin. İneklerin yemeyi en sevdiği şeysin!” diyene kadar adımın otsal anlamını hiç düşünmemiştim.
Gerçi kendimi bildim bileli de, her türlü yeşili ve inekleri pek severim.
Üniversitede ilk defa İsviçre’ye gittiğimde ineklere bakmaya doyamamıştım. Babama da tepetaklak edince “möööö”leyen bir inek sesi oyuncağı alıp getirmiştim.
Babam oyuncağı görünce kahkahalar atmış, oyuncağı aralıksız “mööö”letmiş ve yedi cihana “Kızım bana koca İsviçre’den bula bula inek sesi almış” diye anlatması yetmezmiş gibi; o zamanlar annemi acayip sinir eden ama şimdi hepimizi çok güldüren, bazı olmadık ortamlarda o “möööö” sesiyle çok acayip şakalar yapmıştı.
Hayat acayip zaten.
Oğlum Aslan Cem, iki hafta önce okuluyla İsviçre’de kayak kampına gitti. Bana “koca İsviçre’den bula bula”, benim babama aldığım o inek sesi çıkaran oyuncağın aynısından alıp getirmiş iyi mi!
Görünce kalakaldım. Oğlum bilmez ki benim bu hikâyemi!
Oğlum ben, ben babam olmuştum sanki.
Ve inekler hâlâ inekti! Möööö sesi hep bakiydi.
Geçen hafta da kızım Destina’nın dans öğretmeni Sharmila, Facebook’ta bir video paylaştı.
Bir çiftlikte mali kriz sonucu inekler bir sene boyunca bir ahırda kapalı kalıyor ve kırlara çıkamıyorlar. Bir grup insan, inekleri kurtarmak için seferber oluyor ve onları kapalı kaldıkları yerden kırlara salıyorlar.
İneklerin mutluluktan nasıl zıpladıklarını görmeniz lazım.
Ben izlerken ağladım. (Hey Allah’ım hale bakın, şu satırları yazarken yine ağlıyorum. Bende kesin bir ineklik var! Yakında mööölerim de!)
Özgürlüğüne, kırlara, yoncalarına kavuşan o inekler resmen çocuklar gibi zıp zıp zıplıyorlar mutluluktan.
O ineklerin mutluluktan zıplamalarını seyrettikçe eski beni düşündüm.
Kurumsal hayatta, penceresini bile açamadığım koca bina içinde nasıl kafayı yediğimi hatırladım. Nefes alamadıkça nasıl camları kırasım gelirdi.
İşten ayrılalı şaka maka iki sene olacak.
Kurumsaldan çıktığımdan beri “içeri” girmedim. Dahası kendimi dağlarda, ovalarda, yollarda koşmaya verdim malum. Ağaçların yanından geçerken ben de zıp zıp zıplıyorum biliyor musunuz?
Tıpkı o inekler gibi, evet.
Özgürlük, insanı zıplatan mutlu bir duygu!
Dün, Vodafone Malta Maratonu’nda ne yaptım acaba? Yazıyı maratondan önce yollamak zorundayım. Zor bir maraton olacak gibiydi. Dubai’den hareket ettiğimde ateşim vardı ve bu Vodafone Malta Maratonu için beş saat zaman sınırı varmış. Hatta ara mesafeler için de zaman sınırları filan var. Bense inekler gibi yavaş koşuyorum. Neyse ne. Derdim bir işe yaramak nasıl olsa...
Vodafone 4555’i TOG’a tahsis etti bakın. Her SMS’iniz ile TOG’a 10 TL’lik bağış yapmış olacaksınız.
Ben de umarım finişi mutlulukla görmüşümdür ve sizler de TOG için Vodafone 4555’e SMS’lerinizi atmaya devam ediyorsunuzdur.
Sırada Runtalya var. Bu haftaya koşmaya devam.
Gençlere değer çünkü...
Şu hayat beni hiç durdurmasın tamam mı?
Ben ineklerin yemeyi çok sevdiği, her yerde biten, mutluluktan zıplayarak koşan...
Yonca
“4yapraklı”

Haberin Devamı

Mutlu inek videosu: http://www.wimp.com/cowsjoy/

Haberin Devamı

İyi bir şey

Ağrı ve Afyon Toplum Gönüllüleri gençleri, insanlarımızı kitap okumaya yönlendirmek için “Kitap Okuyoruz” etkinliği düzenleyip şehrin en görünür yerinde belirli saatlerde oturup kitap okuyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları