Mutfak Dostları

Tuğrul ŞAVKAY
Haberin Devamı

Geçenlerde bilgisayarımda bir 'e-mail' buldum.

Sevgili Semih Somer, Mutfak Dostları'nın 29 Temmuz Perşembe akşamı Sultanahmet'teki Four Seasons otelinde düzenlediği bir yemeği haber vermiş.

Keyifli bir akşam olacağa benziyor.

Bir kere burası 1600 yıllık muhteşem Ayasofya'yı, zarif minareleri ile Sultanahmet Camii'ni ve Marmara Denizi’ni değişik açılardan kucaklayan eşsiz bir mekán.

Sonra tabii sıra yemeklere geliyor.

Mönüde somon ve tatlı mısırlı krep, balkabağı ve beyaz yer mantarı yağıyla hazırlanmış ılık tarak salatası, baharatlı deniz kabukluları suyunda pişirilmiş istakozlu ravyoli, patates kabuğunda levrek, yaz meyvaları ile hazırlanmış limonlu tart, çay-kahve ve küçük pastalar var.

Çoğu denizden gelen bu leziz yemekleri hazırlayan ise, Four Seasons oteline, aynı zincire bağlı New York The Pierre otelinden gelen Ciaran Hickey.

***

Mutfak Dostları Derneği sınırlı sayıda üyesi olan bir kuruluş.

Her yemek meraklısını şemsiyesi altında toplamasının mümkün olmamasını da anlayışla karşılıyorum.

Ancak bu tür yemekler üyelerle üye olmayan meraklılar arasında bir köprü olabilir diye düşünüyorum. Açıkcası da bir tür emrivaki yaparak bu yemeği duyuruyor ve katılmak isteyenlere açık bir davetiye göndermiş oluyorum.

Bu muhteşem davetin ücreti, içki ve servis dahil, 20 milyon lira. Tabii bu üyelere duyurulan ücret.Yemeğe katılmak için aranacak kişi ise 0212-252 43 34 numaralı telefondan dernek sekreteri Şermin Doğan.

Boğaziçi’nin kirliliği

Boğaziçi'ndeki pislik ile ilgili yazılarla ilgili olarak valilik ve sergüvenlik ser verip sır vermiyor. Ortalıkta inanılmaz bir sessizlik var.

Buna karşılık Büyükşehir Belediyesi'nden cevaplar gelmeye devam ediyor.

Böylece bir kere daha demokrasinin erdemleri ortaya çıkmakta.

***

Salı günü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk aradı. Telefonda uzun açıklamalarda bulundu. Biraz da dert yandı.

Mustafa Öztürk, uluslararası bir sözleşme olan Mar-Poll çerçevesinde bazı şimdiye kadar alışılmadık girişimleri başlattıklarını söyledi.

Anlaşılan o ki, bu konuda Büyükşehir Belediyesi kimsenin gözünün yaşına bakmayacak.

Bence de çok iyi edecek.

***

Hoca'ya göre Mar-Poll, alışılageldik bir hukuk kuralının dışında bazı uygulamalara izin vermekte.

Hemen söylediğimizi açalım. Hukukta esaslı kurallardan biri, 'müddei iddiasını ispatla mükelleftir' kuralıdır. Yani bir şeyi ispat etmek durumunda olan suçlanan değil, suçlayan olmalı.

Mustafa Öztürk ise, sözleşmenin farklı bir yaklaşımı olduğunu söylüyor. Deniz kirliliği açısından sintinesini nereye koyduğunu, balat suyunu ne yaptığını ve benzeri hususları ispat, belediyeye değil gemi yetkililerine düşmekte. Hoca, 'eğer makul bir açıklama yapamazlarsa, gözlerinin yaşına bakmadan cezayı keserim' diyor.

Yani, 'önce hele bir deniz kirlensin, biz arkadan cezayı keselim' anlayışı artık tarihe karışmakta.

***

Yalnız bu arada pek anlayamadığım, Mustafa Öztürk'ün kirlenmeye karşı gerekli tedbirleri almakla belediyenin sorumlu olmadığını söylemesi.

'Bunu özel sektör de yapabilir' diyor. Ancak, arkasından hemen, belediyenin her isteyen geminin sintinesini ve çöpünü aldığını söylüyor. Balat suyu ile ilgili sorunu ise Marmara Belediyeler Birliği çözebilmekteymiş.

***

Mustafa Öztürk, bazı deniz araçlarının deniz kadar hava kirliliğine de yol açtığını söyledi.

Özellikle fuel oil yakan Şehir Hatları vapurları İstanbul'un denizlerine is, kurum, yakıt parçacıkları ve kükürt dioksit yağdırmaktaymış. Bu sonuncusu, ünlü 'asit yağmuru'nun ta kendisi!

Bu arada Hoca, 'üzerine bu kadar asit yağan bir denizde balıklar nasıl yaşar?' diye umutsuzca sormakta.

***

Büyükşehir Belediyesi, bütün bunlara karşı İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi'nden dokuz uzmanı Çevre Koruma Daire Başkanlığı'na transfer etmiş. Prof. Öztürk, artık daha iyi bir ekiple çalıştığını kaydediyor.

Günün her anında Tuzla, Yenikapı ve Unkapanı'nda denetlemelerin sürdüğünü söylüyor.

***

Boğaziçi ile ilgili başka haberlerimiz de var.

Onlar da perşembeye...

Yazarın Tüm Yazıları