Mucize bebekler

Sevgili okurlar, bu hafta konumuz ‘prematüre bebekler’ yani gebeliğin 37 haftadan önce sonlanması sonucunda doğan bebekler...

Haberin Devamı

Bütün dünyada her yıl yaklaşık 13 milyon bebek prematür olarak doğmakta ve bu bebeklerin yaklaşık 1 milyonu prematürite ve bunun getirdiği sorunlar nedeniyle kaybedilmektedir. Prematürite bugün yenidoğan ölümleri içerisinde ilk sırasında yer almaktadır. Yine ülkemizde de her yıl 1,3 milyon bebek doğmakta bu bebeklerin yüzde 10-12’si yani 130 bini prematür olarak dünyaya gelmektedir. Bu bebeklere doğum sonrasında ve uzun süreli takiplerinde özel bakım gerekmektedir. Son yıllarda prematür doğumlarda hem ülkemizde hem de dünyada artış olmuştur. Prematür doğumlar ve prematür bebeklerin yaşatılması, bakımı ve sağ kalan bebeklerin uzun süreli takiplerinin getirdiği sorunlar bütün dünyada ve ülkemizde en önemli sağlık problemleri arasında yer almaktadır. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında, prematür doğan bebeklerin ve annenin yaşadığı sorunları TOBB ETÜ Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Neonatoloji uzmanı Dr. Yelda Mumcu ile konuştuk.

Haberin Devamı

- Hocam, öncelikle prematür bebek ne demektir?
Normal bir gebelik süresi 40±2 haftadır. Gebeliğin 37. haftasından önce doğan bebekler, prematür olarak kabul edilir. 30-34 hafta arasında klasik prematür, 30 haftanın altındakiler ileri derecede prematür bebekler, 34-37 hafta arasında olanlar ise sınırda prematür olarak kabul edilir. Doğum ağırlıklarına göre ise 2500 gr altındaki bebekler düşük doğum ağırlıklı, 1500 gr altındakiler çok düşük doğum ağırlıklı, 1000 gr altında olan bebekler ise aşırı düşük doğum ağırlığı olan bebeklerdir.

- Peki prematür doğum neden oluyor?
Bugün için prematür doğumların yaklaşık yarısının nedenini bilemiyoruz. Ama gebelikte oluşan bazı hastalıklar ve durumlar erken doğum eylemi riskini artırıyor. Annede rahimde gelişim anomalisi olması, rahim ağzının yetersiz oluşu, annenin hastalıkları (tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, tiroid hastalığı vb), enfeksiyonun olması, daha önce prematür doğum öyküsü olması, yetersiz beslenme, sigara ve diğer kötü alışkanlıkların kullanımı, plesantanın anormal yerleşimi, anne yaşının çok genç (18 yaş altı) veya ileri oluşu (35yaş üstü), yeterli gebelik izlemi yapılmaması ve özellikle tüp bebek gibi yardımcı üreme teknikleri sonucu olan çoğul gebelikler gibi nedenler erken doğum eylemine neden olabilir.

Haberin Devamı

ANNE SÜTÜ HER ZAMAN İLK BESİNDİR

- Doğum sonrası prematür bebekleri bekleyen sorunlar nelerdir?
Prematür bebekler anne karnında organ sistemlerinin yeterli olgunluğa erişmeden doğdukları için dış ortamda buna bağlı değişik sorunlar yaşarlar. Bebeğin haftası ve doğum ağırlığı ne kadar küçükse karşılaştığı sorunlar daha fazla ve ciddidir. Yine bebeğin haftası ve ağırlığına bağlı olarak bebek ne kadar küçükse yenidoğan bakım ünitesinde yatma süresi de o kadar uzun olmaktadır. Çoğunlukla anne karnında tamamlayamadıkları süreyi yenidoğan bakım ünitelerinde yatarak tamamlamaktadırlar. Bu bebeklerde yoğun bakımda yattıkları süre içerisinde solunum yetmezliği (respiratuvar distres sendromu), pömotoraks (akciğer hava kaçağı) kalp hastalıkları (patent duktus arteriyozus), barsak hastalığı (nekrotizan enterokolit), kafa içi kanamaları (intraventriküler hemoraji), enfeksiyonlar, kan şekeri ve elektrolit sorunları, tansiyon düşmeleri, apne (solunum durması), sarılık vb problemler görülebilir.

Haberin Devamı

- Gelelim beslenmeye... Prematür bebekler nasıl beslenir?
Prematür bebeklerin beslenmesinde anne sütü esas besindir. Fakat özellikle 33-34 hafta altında doğan bebeklerin emme ve yutma fonksiyonlarının koordinasyonu yeterli olmadığı için anne memesinden emerek beslenmede sorunlar yaşabilirler. Bu nedenle emme yutma reflekslerini koordine edene kadar bebekler sağılmış anne sütü ile bir beslenme sondası yardımı ile beslenirler. Çok ufak ve daha hasta durumda olan bebekler ise ilk günlerde ağızdan yeterli miktarda beslenemezler. Damar yoluyla parenteral beslenme olarak adlandırılan bir yöntemle alması gereken protein, şeker, yağ ve elektolitleri içeren serum ile beslenirler. Yani anne sütü prematür bebek için her zaman ilk besindir.

Haberin Devamı

SAĞLIK DURUMLARI YAKINDAN TAKİP EDİLMELİ

- Prematür bebeklerin takipleri nasıl olmalıdır?
Son yıllarda yenidoğan bakımındaki gelişmeler sayesinde çok küçük ve immatür bebeklerin yaşam şansları artmıştır. Ancak yaşam şanslarının artmasına karşın bebeklerin sekel oranlarında belirgin bir azalma olmamıştır. Bu bebeklerin uzun süreli takiplerinde doğum ağırlığı ve gebelik haftasına bağlı olarak ciddiyeti farklılıklar gösteren geç döneme ait sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle erken doğan bebeklerin taburcu olduktan sonra erken doğmalarının getirdiği sağlık sorunları açından yakından izlenmesi önemlidir. Bu sorunlar kronik akciğer hastalığı, tekrarlayan zatüreler, spastisite (kaslarda sertlik), kafa küçüklüğü, hidrosefali (kafa içerisinde su birikmesi), havele geçirme, okul başarısında düşüklük, ince ve kaba motor bozukluklar, kısa barsak hastalığı, sağırlık, görme bozuklukları veya körlük, kemik zayıflığı, kansızlık, gelişme geriliği vb’dir. Bütün bu sorunların yakından takip edilmesi ve erken tanı konarak erken tedavi edilebilmesi için izlemler mutlaka multitdisipliner yapılmalıdır. Bu program içinde neonatalog çocuk nöroloğu, göz hekimi, odyolog, fiziyoterapist, klinik psikolog, gelişimsel pediatri birlikte çalışmalı ve koordine olmalıdır.

Haberin Devamı

- Son olarak, prematür bebeklerde aşılama nasıl oluyor?
Doğum haftası ve ağırlıklarına bakılmaksızın bütün prematür bebekler vaktinde doğan bebekler ile aynı aşı seması ile aynı dozlarda, aynı kronolojik yaşlarda aşılanırlar. Prematür doğdukları için daha geç ve ya az dozda aşı yapılmaz. Sadece hepatit B aşısı prematür bebek 2000 gr ağırlığına ulaşınca veya hastaneden taburcu olurken yapılmalıdır. Bunun dışında kış aylarında prematür bebekler (<29 gebelik haftası veya kronik akciğer hastalığı olan) için risk oluşturan RSV (respiratuvar sinsistyal virus) karşı koruyucu aylık immunglobulin uygulaması ve influenzaya (grip) karşı aşılanmaları gereklidir.

KISACA YELDA MUMCU

1967 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1990 yılında mezun oldu. Aynı sene Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk sağlığı ve Hastalıkları bölümünde ihtisasa başlayarak, 1995’te çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlığını aldı. Daha sonra 1997-2001 yılları arasında Akdeniz Üniveristesi Tıp Fakültesi neonatoloji bölümünde yandal uzmanlık eğitimi alarak, neonatoloji uzmanı oldu. 2009’dan beridir de TOBB ETÜ Hastanesi’nde çalışıyor.

SİZ SORUN, UZMANLAR YANITLASIN

Önümüzdeki hafta konumuz, 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü ve Ağız-Diş Sağlığı Haftası nedeniyle ‘ortodonti’ yani, diş çapraşıklığı. (Çene ilişkilerindeki uyumsuzluk veya her ikisinin sonucu olarak ortaya çıkan sorunların tedavisi ile ilgilenen diş hekimliği uzmanlık dalı...) İnsanlar neden bir ortodontiste görünmelidir, ortodontik tedaviye başlamak için en uygun zaman nedir, tedavi için herhangi bir yaş sınırı var mıdır, estetik kaygıları olan hastalara hangi yöntemler önerilir gibi ortodonti ile ilgili merak edilen tüm soruları TOBB ETÜ Hastanesi Diş Kliniğinde çalışan Dr. S. Ödül Onur Alkapan’a soracağım. Sizler de merak ettiklerinizi hafta boyunca jineklinik@senolkalyoncu.com adresinden bana ulaştırabilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları