Mübaşir...

BENCE Başbakan’ın hukuk bilgisi de fena değil.

"Hu..." zaten zihninde vardı... ABD ile irtibata geçince de "Kuk..." eklenmiştir, işte etti mi size:

"Hukuk..."

Nitekim kendisine "savcı" sıfatı yakıştırıldığında, grup konuşmasında "Bu da güzel bir şey" diyerek sevindiğini izlemişsinizdir.

Sonra da zaten savcının açılımını yapıverdi:

"Savcı millet adına oradadır..."

Ki başbakanlarının bu sefer de başarıyla "savcı" olduğunu duyan milletvekilleri onu ayakta alkışladılar.

Sevinmişlerdi...

Ne yazık ki Erdoğan o diploma ile savcı-mavcı olamaz.

O diploma ile olsa olsa mübaşir olur.

Kafasını uzatıp uzatıp, sanıkları mahkemeye çağıran:

"Ergenekon davası sanıklaaaarrııı.... Hurşit, Sinan, İlhan, Mustafa, Doğu, İlker, Neriman, Hasan, Şener, Osman......."

*

Böyle diyor mübaşir.

Ve sanıklar yerlerini alıyorlar.

(.........)

Dün televizyonda cumhuriyet mitinglerine katılan yürekli kadınlardan birisi konuşuyordu:

"Bir korku sindi sanki bizim kesime... Artık telefonlarla konuşmaktan bile korkuyor arkadaşlar... Hepimizi izliyorlarmış gibi bir his var içimizde... Herkes birbirine -dikkatli ol- demeye başladı... Sanki peşimizdelermiş gibi..."

Cumhuriyet mitingleri eski havasında olur mu sizce?..

Biraz zor...

Çünkü korkmak-sinmek bir yana, insanların yüreğine "darbeci damgası yeme" evhamın koyuverdi mi mübaşir...

*

"Demokrat"
kesilip, demokrasi ile cumhuriyeti vurduktan sonra... Bu sefer de "hukukçu" kesilip hukukla demokrasiyi vuruyorlar.

Böylece hem cumhuriyetten kurtuluyorlar, hem demokrasiden...

Bakın demokrasi eriyor...

Demokratik örgütler, sivil topluluklar sindiler...

Korkuttular insanları...

Yok eğer ağzını açan, meydana çıkan, sesini yükselten olursa, bizim mübaşir uzatır kafasını:

"Sanıklarrr... Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin..."
Yazarın Tüm Yazıları