Meyve kitabı

Meyva mı demek doğrudur, meyve mi?

Haberin Devamı

Neden ağaçta yetişen meyve daha değerli olarak görülür ve din adamlarının ve yönetici sınıfın yemesi gerekir? Ya da hangi meyve ağaçları müziğe hayat verir?
Bu soruların hepsinin ve meyvenin hayatımızın her alanındaki yerinin anlatıldığı bir kitap var. Hayır, yeni çıkan bir kitap değil “Meyve Kitabı”, 2006 yılının ekim ayında basılmış. Ama kitabın hazırlanış aşaması çok daha eskilere dayanıyor. Çünkü kitaba bir derleme kitabı diyebiliriz ve derleme kitapları hazırlamak da sanıldığı kadar kolay bir iş değil.

Kitap, 2004 yılında Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırma Merkezi’nde düzenlenen “Türk Kültüründe Meyve” konu başlıklı sempozyumda okunan bildirilerden meydana geliyor.
   
Kitaba, yapılan sempozyumdan bağımsız olarak baktığımızda ise “çeşitli alanlarda uzmanlaşmış kişilerin meyve başlığı ile ilgili yazdıkları” diyebiliriz sanırım.
Kitap, “Yasak Meyve”, “Tanrıya Sunulan Meyve”, “Edebi Eserlerimizde Meyve”, “ıktisat Tarihinde Meyve”, “Meyvenin Kullanım Alanları” gibi alt başlıklardan oluşuyor. 600’ü aşkın sayfa boyunca meyve okuyorsunuz ama makalelerde meyvenin birbirinden farklı o kadar çok yanına değiniliyor ki, hiç sıkılmıyorsunuz.
Peki “Meyve Kitabı”nı yayına kim hazırlamış? Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nin başarılı akademisyenlerinden biri. Pek çok konuda yaptığı araştırmalar ve editörlüğünü yaptığı birbirinden keyifli pek çok kitapla tanıyoruz onu. Naskadin’i tanıdık kılan bir başka özelliği daha var; üçüncü cumhurbaşkanımız Celal Bayar’ın torunu olması. Kitabın yayınlanmasında büyük emeği olan diğer editör de Dilek Herkmen. O da Marmara Üniversitesi’nde başarılı bir akademisyen.

Evet, siz de yazının başında sorduğumuz soruların cevabını merak ediyor ve meyveyle ilgili daha önce aklınıza bile gelmemiş pek çok şey öğrenmek istiyorsanız, bu kitabı mutlaka edinin. Göreceksiniz, elinizden düşüremeyeceksiniz.

Haberin Devamı

TAHİN SOSLU NOHUT KÖFTESİ

· 3 su bardağı haşlanmış nohut
· 3 diş sarımsak
· 1 tatlı kaşığı kimyon
· 1 çay kaşığı tuz, karabiber
· 1 su bardağı un
· 2 çay kaşığı kırmızı toz biber
· 1 su bardağı sıvıyağ

Tahinli sos için;

· Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan tahin
· Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan ılık su
· 1 adet limonun suyu
· 1 çay kaşığı tuz
· 2 diş dövülmüş sarımsak

Haberin Devamı

YAPILIŞI

Bu yemek için kullanacağınız nohudu kendiniz haşlayabileceğiniz gibi, konserve nohut da kullanabilirsiniz. Hangi yolu benimserseniz benimseyin, mutlaka nohutların kabuklarını soyup, ayıklayın.

Haşladığınız nohutları avuçlarınız arasında birbirine sürterek kabuklarını kolayca soyabilirsiniz. Kabuklarını soyduğunuz nohutları sarımsak, kimyon, tuz ve karabiberi mutfak robotunda püre haline getirip derin bir kaba aktarın. Üzerine unu ekleyip kırmızı toz biberi serpiştirin.

Nohutlu harcı köfte yoğurur gibi yoğurun. Elinizi sık sık suya batırarak nohutlu hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, yuvarlayın. Hazırladığınız nohut köftelerini büyük bir tabakta biriktirin.

Sıvıyağı geniş bir tavada kızdırıp, tavayı sallayarak köfteleri kızgın yağda, önlü arkalı, altın sarısı oluncaya kadar kızartın. Kızarttığınız köfteleri geniş bir servis tabağına alın. Fazla yağını çeksin diye tabağa kağıt havlu da serebilirsiniz.

Tahin, ılık su, limon suyu ve dövülmüş sarımsağı bir kasede karıştırın. Tuzu da ekleyip çatalla iyice çırpın. Hazırladığınız sosu köftelerin üzerine gezdirip, ılık olarak servise sunun.

Yazarın Tüm Yazıları