Medyaya sahip çıkılmalı

OSMANLI İmparatorluğu parçalanırken, imparatorluğun içindeki bütün azınlıkların medyası vardı.

Bunlar bağımsızlık hareketleri için birbirleriyle haberleşiyorlardı. Bir tek imparatorluk unsurlarından Türklerin olup bitenlerden haberi yoktu.

Aynı durumu, bugün için de geçerli kılmak istiyorlar. Demokrasi nutukları ata ata iktidara gelen bir Başbakan, şimdi demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan medyayı, halk gözünde karalamaya çalışıyor. Halbuki iktidara taşınmasında o medyanın yadsınamaz payı vardır.

O medya olmasaydı, halk Maliye Bakanı'nın kaçak villalarından nasıl haberdar olacaktı? 2B arazilerini kim bilecekti? Galataport denilen yerin ne olduğunu, getirisinin, götürüsünün ne olduğu nereden bilecekti? Dubailileri, Oferleri nereden öğrenecekti? Kimi işadamlarının, siyasilerin çocuklarını yurtdışında okuttuklarının farkına nereden varacaktı?

Laik Cumhuriyet'in temelleri yerinden sarsılmaya çalışılırken, yolsuzluklar, vurgunlar ayyuka çıkmışken, medya bunları yazmayacak mı? Medyadan davacı olması gereken biri varsa o da halktır. Asıl biz davacıyız. Çünkü, bu kadar olumsuzluğun üzerine bütün güçleri ile gitmediler, gitmiyorlar.

Evet, bir kısım medya iktidarların goygoyculuğunu yapmakta ve halk iradesinin sabote edilmesine alet olmaktadırlar. Ama, bu ülkenin henüz tükenmemiş, yürekli, namuslu, fazilet ve erdem sahibi kalemlerinin olduğu da unutulmamalıdır. Türk halkı onlara sahip çıkmalıdır.

Cemal YEŞİLYURT- ANKARA

’Acul’ Unakıtan

ÜSKÜDAR, Bulgurlu Mahallesi, Küçük Çamlıca'da SİT alanına yapılan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan iki villasının yıkımına hemen başlandı.

Unakıtan, yıkım için görevlendirdiği kepçeye günde 800 YTL veriyor. Yıkım, polisin 'koruma'sı altında yapılıyor.

3 numaralı Koruma Kurulu, Büyük ve Küçük Çamlıca’nın planlarında %5, 10 ve 15 gibi değişiklikler yapmasından sonra 26.1.2006’da 'Villa Kurtuldu' manşetiyle Tercüman'dan Erhan Öztürk bölgeyle ilgili gelişmeleri ve perde arkasını kamuoyuna duyurdu.

Unakıtan planların geçmesiyle ilgili, "Bu planlar sadece benimle ilgili değil. Bölgede binlerce vatandaşı ilgilendiren bir düzenleme" demişti.

Unakıtan bu hakkı hemen kullanırken, çevrede öteki gayrimenkul sahiplerinden hiç kimsenin Üsküdar Belediyesi'ne başvurup yıkım veya tıraşlama izni almadığı dikkati çekiyor.

Unakıtan’ın arsalarının olduğu bölgenin planlarındaki inşaat izninin %15 olması da tartışmaların başka boyutu. Çünkü inşaat yoğunluğu %15 olursa Unakıtan arsaya üç villa yapabiliyor.

Unakıtan yeni yapacağı villalarında ailesiyle güle güle otursun.

Yok sayılan 3 devrim yasası

BUGÜN üç devrim yasasının kabulünün 82. yıldönümü.

Tevhid-i Tedrisat (Eğitim Birliği) Yasası'nın kabulü,

Hilafetin kaldırılışı,

Şer'iyye ve Evkaf Bakanlığı'nın kaldırılışı.

Bu üç simge yasanın 3 Mart 1924'te kabulünün ardından 17.2.1926'da kabul edilen Medeni Kanun ile laik hukuk sistemi oluşturuluyor.

Türkiye'nin çağdaşlaşmasında önem taşıyan üç devrim yasasıyla din ve devlet işleri birbirinden ayrılıyor.

1950'lerden sonra görev yapan partiler 'din tacirliği' yapıyor. Tarikat ve cemaatleri iktidara sızıyor, okullarda yoğun bir cumhuriyet karşıtlığı ve Atatürk düşmanlığı yapılıyor.

Cumhuriyet tarihine saygısızlık yapılıyor.

Kadın Araştırmaları Derneği'nin İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, üç devrim yasasının kabulü yıldönümünde bugün Harbiye Askeri Müze'de 11.00'de '82. Yılında Yok Sayılan Üç Devrim Yasası' konulu bir toplantı düzenliyor. Konuşmacılar; Prof. Necla Arat, Nazan Moroğlu, Aydeniz Alisbah Tuskan, Meriç Velidedeoğlu, Yrd. Doç. Firdevs Gümüşoğlu, Vural Savaş ve Mustafa Balbay.

'İddaa' pintilik yapıyor

RESMİ bir bahis oyunu olan İddaa günden güne daha az hasılat elde ediyor galiba... Bahis oranları internetteki bahis firmalarına göre daha düşük olduğu için bahisçiler internete yöneliyor.

Örneğin, İddaa, Vestel Manisa-Trabzon maçı için Vestel'e 2.50, beraberliğe 3.10 ve Trabzon’a 2.30 veriyor. İnternetteki bahis şirketlerinin oranları ise şöyle: Vestel'e 2.55, beraberliğe 3.20, Trabzon'a 2.65. Bu durumda bahis sitelerinin oranları, İddaa'dan yaklaşık %20 daha fazla oluyor. Böylece oyuncular, internet üzerinden oynuyor, devlet gelir kaybına uğruyor.

Kimseyi suçlamak istemiyorum ama bu oranları daha profesyonel bir ekibin hazırlaması gerekmez mi?

Adnan DERİNCE

Devlet malı deniz

BEN Şanlıurfa'dan bir esnafınım. PTT Şanlıurfa Müdürü'ne diyorum ki; Merkez Müdürlüğü'ne her uğradığımda oradaki düzensizlikleri görüp içim sızlıyor. Büyük bir başıboşluk var. Kimin ne yaptığı belli değil. İnşaat çalışması nedeniyle bahçedeki o sökülen demir ve kalorifer petekleri ne oldu; kim sattı, kime? Devletin malına neden sahip çıkılmıyor? Bu sizin işiniz, alt müdürlerinizi bir sorgulayın lütfen."

Polis niye yakalasın ki

YAKIN zamanda patlayan suç artışları yeni çıkan TCK'nın suçlulara prim tanıyıp polisin elini kolunu bağladığını gösteriyor. Bu gidişle hırsızlık, gasp, yankesicilik gibi asayiş suçları teşvik edilmektedir.

Gasp suçluları bırakılacaksa polis niye yakalasın ki. Hangi ülkede suçlular bu derece cezasız ya da az ceza ile kurtulabilmektedir. Yakında sokaklarımız daha da geçilmez hale gelecektir.

Kısacası 'Adalet reformu' bekliyoruz.

Dr. Kemal BEYKAL-KOCAALİ (Sakarya)

Otobüs fiyatına havale ücreti

ÇANKAYA, Turan Güneş Bulvarı'ndaki Oyak Bank'tan İstanbul Tuzla Piyade Okulu Şubesi ile Altunizade Şubesi’ne ayrı ayrı 20 YTL havale etmek istedim. Memur, her 20 YTL için 22 YTL (toplam 44 YTL) havale ücreti alınacağı biraz da sıkıntı duyarak söyledi. Ben de havaleden vazgeçtim.

Ben bu ücrete Ankara'dan otobüsle İstanbul'a gider,seyahat ederim. Bu nasıl bir bankacılık anlayışı, anlamak güç.Amaç hizmet değil de vatandaşın cebinden haksız kazanç mı acaba?

Şevki ÜNSALDI-ANKARA

Lanetliyorum

"30
yıl bilfiil şerefle, namusla doktorluk yapmış, 10.000 insanı ameliyat etmiş, bir tanesinden kötü söz duymamış, gecenin bir yarısı, gerektiğinde, kendi kolundaki kanı hastasının koluna dayayıp ameliyatını yapmış bir cerrah olarak, bir Türk doktoru, bir Türk cerrahı olarak, Türk doktoruna, her kim olursa olsun dil uzatmaya, hakaret etmeye, onları aşağılamaya ya da onlara, onların yerine birilerini bulmaya kalkan herkesi burada lanetliyorum."

(TBMM'de konuşan

Prof.
Mehmet Uğur Neşşar)

Dışişleri mensuplarının 'cepsel' durumunun öteki yüzü

1 Mart 2006'da, CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü'nün, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e verdiği yurtiçinde ve yurtdışında görev yapan kamu görevlilerinin maaş açısından ciddi bir sıkıntı yaşadıklarını belirten ayrıntılı soru önergesini "İşte Dışişleri Mensuplarının 'cepsel' durumu" başlığıyla köşemize taşımıştık. Konu hakkında bir dışişeleri mensubu şöyle diyor:

"Dışişleri Bakanlığı'nda ve yurtdışı teşkilatında fazla mesai diyebir kavram olmadığı gibi, tayin edildiği yerden borçla geri dönen birçok arkadaşımız vardır. Yurtdışında görev yaparken, şehir içindeki görevlere kendi şahsi arabasıyla gitmesi istenen memurların sicilleri bozulur, aslında asli amacı temsilcilik görevlilerini evlerine güvenli olarak götürmek ve getirmek olan servis taşıtları ise misyon şeflerinin eşlerinin hizmetlerine tahsis edilir.

Atina'da görev yaparken 17 Kasım örgütü tarafından öldürülen Müsteşar Haluk Sipahioğlu'nu evinden servis aracının alması gerekiyordu. Bu olay üzerine temsilciliklerdeki servis araçlarının durumlarının gözden geçirilmesi gerekirken bir genelge ile yurtdışındaki temsilciliklerde görev yapan memurlara 'servis taşıtını kendi isteğimle kullanmak istemiyorum' şeklinde bir beyanname imzalatılmak istenmiş olması da düşündürücüdür.

Bakanlık tarafından verilen cevap düşündürücüdür. Kadrolarının 3.katip kadrosu ile sona erdirildiğini görüyoruz. Oysa bakanlıkta yine üniversite mezunu olan idari memurlar, bölge uzmanları gibi kadrolar da bulunmaktadır.
Bu her iki memur da ne yazık ki büro işlerinde kullanılır. Bayanların bir kısmı ise kalemlerde oturarak sekreterlik yaparlar. Oysa Türkiye, üniversite mezunu devlet memurlarının sekreter olarak istihdam edilebileceği kadar zengin bir ülke olmadığı gibi, bu durum herhangi bir ülke için de lüks sayılmalıdır. Bu memurlar merkez görevlerinde 700 YTL maaş alırlar, kararname dönemlerinde, para biriktirebilecekleri ülkelere tayin olmak için özel ilişkilerini kullanmaya çalışır ve dış görevde de, yurtiçi görevinde geçinmek üzere para biriktirmeye çalışırlar. Oysa Hong Kong'a giden evli ve çocuklu bir memur ise görevi bitince parasız olarak merkeze döner.

Diğer yandan, maddi imkanlardan daha önemli hususlar var. O da Dışişleri Bakanlığı idarecilerinin, bakanlığın sahip olduğu insan kaynaklarını kamu yararına daha etkin kullanma kaygısına sahip olmamalarıdır. 2000 yılında Sayın İsmail Cem'in TV'lerde yaptığı 'Personel reformu yapacağız, artık öyle yüzlerce odacı, çaycı olmayacak' sözleri üzerine umutlanmış fakat bu sözde reformun çaycıların işten çıkarılarak yerlerine 'kahve makinaları'
konmasıyla hitama erdiğini gördüğümüzde, Sayın Cem'in yazarı olduğu 'Türkiye'nin Az Gelişmişliğinin Tarihi' adlı kitapta bu örneğe yer verilmesinin makus talihimizin daha iyi anlaşılması için yararlı olacağına karar vermiştik.

Biliyoruz ki bu zihniyet 'diplomasiyi bulunduğu ülkedeki gazetelerde çıkan haberleri merkeze bildirmek' sanan, vatandaşlarından uzak mecralarda kendisini 'fil dişi' kulelere kapatan ve 'Türkiye'nin geri kalmışlığının tarihinde' önemli yer tutan zihniyetin bir devamıdır. Genel olarak Türkiye şartlarında daha iyi maddi imkanlar sunduğunu düşünerek bu maddi imkanlar için bakanlığa giren her kesimden memurların da 'Bakanlıkta yeni bir bilincin tesis edilmesi' gibi bir dertleri de yoktur. Memurların çoğu bir an önce tayin olmak için merkezdeki süreyi idarecilerin serin gölgesinde geçirir. Değişimi dile getiren, bunu her fırsatta ifade eden memurlara ise, merkezde daha fazla bekletme veya kötü olarak telakki edilen ülkelere tayine gönderme gibi diplomatik cezalar verilir.

Son söz olarak, CHP İzmir Milletvekili Sayın Hakkı Ülkü tarafından sorulan soruya bir soru ile kısa bir cevap vermek isterim:

Diplomatik temsilciliği kendi ulusal bayramlarında mesai yapan, bulunulan ülkenin bayramlarında ise tatil yapan dünyada başka hangi ülke biliyorsunuz?"

MESAJ PANOSU

ANTİSMOKİNG

Sigara Bırakma Sistemi ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.antismokesistem.com'dan ulaşılabilir.
Yazarın Tüm Yazıları