İtalyan Mutfağı Haftası’na 'Dante' temalı yemekler

İtalyan Mutfağı Haftası, İtalyan şair Dante’nin yaşadığı dönemde var olan tariflerin yer aldığı dünyaca ünlü “Libro dello Cocina” adlı tarif kitabından ilham alınmış menü ile kutladı. İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği tarafından Casa d’Italia’da düzenlenen organizasyonda ünlü İtalyan Şef Claudio Chinali ile tanışma fırsatı da buldum.

Haberin Devamı

Şefin yemeklerinden önce isterseniz gelin size, İtalyan Mutfağı Haftası’ndan bahsedelim.

Gastronomi kültürünün tüm dünyada eş zamanlı tanıtılması amacıyla İtalyan Dışişleri Bakanlığı tarafından organize edilen İtalyan Mutfağı Haftası, 22-28 Kasım tarihleri arasında tüm dünyada yapılan etkinliklerle kutlanıyor. 1885 yılında Türk ve İtalyan iş adamlarınca kurulan ve 136 yıldır iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmeye yönelik faaliyetlere imza atan İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği de bu yıl ünlü İtalyan Şair Dante’nin anısına Şef Claudio Chinali’ye harika bir menü hazırlatmış.

800 YILLIK YEMEKLER

Etkinliğin açılışında konuşan İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Livio Manzini, “Dünyada İtalyan mutfağının ve kültürünün haftasındayız. Bizler de bu haftayı geleneksel hale getirdiğimiz buluşmamız ile kutluyoruz. Bu yıl Dante Alighieri’nin ölümünün 700. yıl dönümü. Kendisi İtalya’da ilkokul, ortaokul öğrencilerine kadar herkesin tanıdığı İlahi Komedya’nın yazarı önemli bir şairdir. Dante aynı zamanda bugünkü İtalyanca dilinin babası sayılır. Öncesinde eserler Latince yazılırken bugünkü İtalyanca dilinde yazan ilk şairdir. Şef Claudio Chinali ile beraber bu temanın etrafında bir yemek organize ettik. Dante Alighieri Floransa’da doğup büyümüş olsa da daha sonra ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu nedenle daha çok Toscana bölgesinin o zamanki yemeklerini araştırdık ve bugünkü organizasyonumuz için hazırladık” dedi.

Haberin Devamı

İtalyan Mutfağı Haftası’na Dante temalı yemekler

HEDEF İTALYAN GASTRONOMİSİNİ TÜRKİYE’YE DAHA İYİ TANITMAK

Etkinlikte bir konuşma gerçekleştiren İtalya İstanbul Başkonsolosu Elena Sgarbi de “İtalyan Mutfağı Haftası son 6 senedir buluşlarımızın bir parçası ve ülkedeki tüm İtalyan topluluklarını birleştirici bir etkinlik oldu. Bu aktivitenin temel hedefi İtalyan gastronomisini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak. İtalyan gastronomisinin kültürü, kullanılan ürünleri dünyaya tanıtmada katkı sağlayacağına inancımız tam. İtalyan gastronomisi geleneksel ve yenilikçi özellikleri aynı anda yürütebilen bir yapıya sahip. Bu tanıtım sadece bir ticari tanıtım değil aynı zamanda kültürlerarası bir iletişim. Türk ve İtalyan mutfaklarının yapısı ve kullandıkları ürünler Türk mutfağı ile çok yakın. Dolayısıyla birbirlerini tamamlayan özelliklere sahip. Bu tür aktiviteler ile biraz önce sözünü ettiğimiz konsepti daha anlamlı bir şekilde görebiliyoruz. 700 yıl önce yaşamış Dante’nin döneminin mutfağını yaratıcı yaklaşımıyla hazırlayan şefimize de bu anlamda teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

YEMEK BİR KÜLTÜRDÜR

Etkinlikte dünyaca ünlü şef Claudio Chinali ile de görüştüm. Türkçe’ye de hakim olan Claudio, “Yemek sadece yemek değildir, yemek bir kültürdür. Yemek ayrıca insandır. İnsan hareketlerini yansıtır. Yemek çok hümanist bir kültürdür. Bugünkü menümüzü hazırlarken dünyaca ünlü ‘Libro dello Cocina’ adlı tarif kitabından ilham aldık. Yemek tamamen bir kültürel harekettir. Stabil değildir, sürekli değişir” dedi.

LEZİZ BİR MENÜ

Gelelim yemeğe... İlk olarak 800 yıllık Ribollita geldi. Kara lahana, pırasa ve bayat ekmek çorbası. O zamanlar kıtlık ve yemek israfı olduğu için ekmekler ve ürünler çöp atılmazmış. Bayatlayan ekmeklerle yapılan bu yemek oldukça güzeldi. Özellikle yemek yememekte ısrar eden bebekler için faydalı olacağını düşündüğüm Ribollita belki te kara lahana yerine ıspanakla yapılsaydı benim damak tadıma çok uygun olabilirdi.

Haberin Devamı

Daha sonra şef Claudio bizlere, Farro, Fafferano E Anatra’yı sundu. Kavılca buğdaydan, risotto, keçi peyniri ve konfit ördek ile sunulan bu yemek. Bildiğimiz risottoya benziyor. Tek farkı içinde keçi peyniri ve ördek etinin olması. Ördek yerine belki de tavuk da kullanılabilirdi.

Ana yemek olarak Brodetto Saraceno önümüze geldi. Bu o dönemde bir hayli popüler olan yemeğin güncellenmiş hali. Kurutulmuş meyve, kuru meyveli ekmek çorbası ve karaciğer sosu ile doldurulmuş serbest dolaşan tavuk sarması... Özellikle karaciğer sosu harikaydı. Şeker yerine kullanılan kurutulmuş meyveler hem daha sağlıklı hem de farklı aromalarıyla yemeğe bambaşka bir renk katmıştı.

Haberin Devamı

Tatlı ise Gelato Al Nucato E More… Baharat ile tatlandırılmış manda sütü dondurma, çıtır meyve ve böğürtlen sos... Bu birleşimi daha önce tatmamıştım. “Dondurmanın üzerinde baharat mı olur?” demeyin... Öyle de güzel oluyormuş ki....

 

Yazarın Tüm Yazıları