Koşun indirim var

Olduğumuz yerde hiç hareketsiz halde dakikada bir kova ter atarken...

Haberin Devamı

Sonbahar, nemden önümüzü seçemediğimiz şu günlerde, bir seraptan öteye geçemezken...
Şehirde pek yapacak şey yok diye... Ya da yapmaya mecalimiz olmadığından... Klimalı mağazalara atıyoruz kendimizi.
Vitrinlerde dev harflerle İNDİRİM yazıyor ya...
Girince manzara şöyle... Sonbahar koleksiyonları yerlerini almış, aklımızda “şöyle askılı bir şey alayım” varken, elimiz paltolara gidiyor. Mağazada hava durumu Alpler’i aratmadığından palto, yün kazak, kışlık elbise denemekte de bir sakınca görmüyoruz.
Yeni sezon reyonunda epey vakit harcadıktan sonra birden o mağazaya neden girdiğimizi hatırlıyoruz. Tabii... İndirim için...
Kerhen başımızı çeviriyor, indirimli mallar nerede diye bakınırken mağazanın dibinde alt alta üst üste hallerini görüyor ve indirimden soğuyoruz.
Neye niyet neye kısmet durumu... Allah’ın sıcağında kalın bir ceket alıp çıkıyoruz mağazadan.
Suçlu kim?
Birincisi, tuzağa düştüğümüz için biz.
İkincisi, cin fikirli mağazalar.
Bakınız... Mağazalar bunu hep yapar. Sizi içeri sokmak için ellerinden ne geliyorsa yaparlar. Kapılarını ardına kadar açarlar, siz yoldan geçerken klimaları üzerinize üfler, size “Dur cennet bu dünyada galiba” diye düşündürür, sonra da içeride Allah ne verdiyse...

Haberin Devamı

İtiraf edin içiniz
hopladı
değil mi? Sizi gidi fırsatçılar sizi. Ama siz akıllıysanız mağazalar da kurnaz. İndirim diye koşup
iki katı
harcamaktan yakınıyor-sanız, işte size gerçek fırsat: İndirimde kara deliklerin, kör çukurların haritasını veriyorum, hem de yarı fiyatına... Şaka şaka ama bedava desem
ciddiye almayacaktı-nız, öyle değil mi?

Satış taktiklerine yem olmayın

Peki cin fikirli mağazaların satış taktiklerine yem olmamak için ne yapmalı?
İlanlar: Siz daha o mağazaya gitmeden kader ağlarını örer. Birçoğumuz ilandakinin gerçek olamayacak kadar güzel bir teklif olduğunu düşünür. Onu almak için mağazaya gideriz. Bir de ne görelim; ilandaki çoktan tükenmiştir. Ama siz mağazaya sokulmuşsunuzdur bir kere. Eli boş çıkmak olmaz.
Satış görevlileri: Unutmayın, bu arkadaşlar her gün satış yapmanın inceliklerini çalışıyorlar ve bundan para kazanıyorlar. Bir satış görevlisinin ağzından çıkan her söz hesaplıdır. Onlar size daha çok para harcatmak için bir oyun oynamaktadır. Benden size tavsiye; satış görevlileriyle mümkün olduğunca az temasta olun. Sizi ikna edebilirler. Farkında olmadan, çok bayılmamanıza rağmen size çok yakıştığı fikrine maniple edildiğiniz bir şeyler almış bulabilirsiniz kendinizi.
Kısıtlı sayıda: Amaç şu... Bir aciliyet hissi yaratmak ve o mağazada beğendiğiniz şeyin benzerini daha uygun fiyata başka yerde bulmanızın önüne geçmek. Bu nedenle “Bu bluz peynir ekmek gibi sattı. Bu sonuncusu. İki saat sonra satılmış olabilir. Hemen alın” gibi teranelere kanmayın.

Haberin Devamı

Saate karşı ama asla yalnız değil

Tüketici psikologları bir mağazaya girdiğimizde otomatikman sağdan ilerlediğimizi, bunun biyolojik özelliklerimiz arasında yer aldığını söyler. Yapılan araştırmalara göre, süpermarkette saatin tersi yönünde hareket eden tüketiciler diğerlerinden ortalama 3 TL fazla harcıyor.
Büyük bir süpermarkete girdiğinizde karşınızda önce taze meyve ve sebze reyonunu bulursunuz. Mantıklı düşünüldüğünde bunlar kolay ezilip püre halini alabileceğinden sepete ilk koyacağınız şeyler olmamalı. Ama burada da amaç belli: Girer girmez size süpermarketin taze ve sağlıklı bir yer olduğu hissini vermek. Taze yiyecek reyonunda vakit geçirenlerin süpermarket alışverişinde diğerlerine göre daha fazla para harcadığı da biliniyor.
Farklı farklı alanlara ayrılan süpermarket bize tek bir mağaza değil, birkaç mağazayı ziyaret ettiğimiz hissini verir. Fırın gibi alanlar harika kokular yaymasının yanı sıra süpermarketin taze ürünler yaptığı izlenimini vererek güvenilir olduğu mesajını veriyor.
Süpermarketlerde genellikle süt ve ekmek gibi ürünler dükkanın en gerilerinde olur. Böylece sırf temel ihtiyaçlarını almaya gelmiş kişiler de yolda birkaç gereksiz ürünü sepete atıverir.
Liste yaparak süpermarket alışverişine çıkanlar daha az para harcıyor.
Büyük boy ürünlere kanmayın. Biraz kafanızı çalıştırıp bölme işlemine başvurun; büyük boyların her zaman daha avantajlı olmadığını göreceksiniz.
Mutfak alışverişine tek başına çıkın. Birlikte süpermarkete giden çiftler normalinden daha fazla para harcıyor.
Süpermarkete karnınız tok gidin. Aksi takdirde dükkanı boşaltmak istersiniz.

Yazarın Tüm Yazıları