Köprü ve otoyol zamları çarpık mantığın uzantısı

OTOYOL ve Boğaz köprülerinin geçiş ücretlerine yaklaşık yüzde 33 zam yapıldı. Otoriteler bu zamları iki yıldır bir ayarlama yapılmadığını söyleyerek haklı göstermeye çalıştılar.

Otoyolların ve köprülerin bakım masraflarının da arttığını öne sürdüler.

Önce bir tespit yapalım. Otoyol ve köprü ücretleri, uluslararası standartlara göre, Türkiye’de düşüktür. Düşüklüğü, Türkiye’de gelirlerin daha düşük olmasıyla haklı gösteremeyiz. Önemli olan otoyol ve köprülerin yapım, onarım ve bakım maliyetleridir. Üstelik, bu maliyetler, uluslararası standartlara göre, Türkiye’de daha yüksektir.

DOLAYLI VERGİ

Son yapılan zamlar otoyol ve köprü ücretlerini uluslararası standartlara getirme yerine bir başka mantığı çağrıştırmaktadır
. Kamu sektöründe finansman dengesini tutturmak için devletin tekel konumunda olduğu mal ve hizmet ücretlerine zam yaparak kaynak yaratmak geleneksel yaklaşımlarımızdan biridir.

Son iki yılda tüketici enflasyonu yüzde 20, üretici enflasyonu yüzde 19 olmuştur. Enflasyon hedefini yıllık yüzde 5 olarak belirlemiş bir devletin kendi ürettiği mal ve hizmetlere tekel konumunu kullanarak yüzde 30’un üzerinde zam yapması enflasyon hedefinin inandırıcılığı açısından önemli bir hatadır.

Bu yaklaşımla devletin inandırıcı bir gelirler politikası uygulamaya koyması olanaksızdır. Köprü ve otoyollara yüzde 30’un üzerinde zam yapıp kamu çalışanlarına enflasyonun altında yüzde 4-5 ücret ayarlaması teklif etmek komik kaçmaktadır. Çok haklı olarak, kamu çalışanları da kendi bakım ve onarım masraflarının, kısacası geçim masraflarının çok arttığını iddia edeceklerdir. Devletin ücretlere yapılacak yüksek ayarlamaların yatırımlara darbe vuracağı tehdidi de havada kalacaktır.

Aslında, mantık farklıdır. Devlet, enflasyon hedefine ya da masraflardaki artışa bakarak otoyol ve köprü ücretlerine zam yapmamıştır. Devletin kaynağa ihtiyacı vardır. Başlanmış yolların gelecek yıl ortasına kadar bitirilmesi planlanmaktadır. Yeni yol temelleri atılması arzulanmaktadır.

Kamu finansman hedeflerinin içinde kalarak bu arzuları yerine getirmek mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla, yeni kaynakların yaratılması gerekmektedir. Yeni kaynak her zaman dolaylı vergilerdir. Türkiye’de köprü ve otoyol ücretleri de bu anlamda bir çeşit dolaylı vergi işlevi görmektedir.

REKABET KONUSU

Hükümet açısından IMF programı içinde kalıp önümüzdeki bir yıl içinde seçim yatırımlarının hızlandırılması önemlidir. Kamu finansman dengesini bozmadan ya da bozulmayı asgaride tutarak seçim yatırımları yapmak için dolalı vergilerin artırılmasından başka bir yol görünmemektedir. Otoyol ve köprü ücretlerine yapılan yüksek zam bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Yapılan zamları mahkemeye götürmek ise bir başka komikliktir. Tekel konumunun devlet tarafından kötüye kullanılıp kullanılmadığını tespit edebilecek tek organ Rekabet Kurumu olmalıdır. Ama, hükümetlerin elinin serbest bırakılması adına Rekabet Kurumu bu konularda devreden çıkarılmıştır.
Yazarın Tüm Yazıları